Haydi vicdan!

  • GİRİŞ11.06.2025 08:35
  • GÜNCELLEME11.06.2025 08:35

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturma kapsamında 19 Mart’tan bu yana tutuklu imiş..

Medya A.Ş. eski Genel Müdürü imiş.

Adı: Dr. İpek Elif Atayman..

Atayman cezaevinde yaşadıklarını anlatmış..

Şu kadar gün tek başına, bu kadar gün koğuşta, sonra da Afyon cezaevine nakil..

Bunlar her tutuklunun yaşayabileceği hususlar..

Ama İpek hanım, 7,5 saat bilekleri kelepçeli halde, bir metrekarelik zırhlı bir kabinin içinde Afyon’a sevk edildiğini ifade edip, Adalet Bakanı’na çağrıda bulunmuş... “Sayın Adalet Bakanı, ‘Tutuklular devletimize emanettir’ diyordunuz; böyle mi sahip çıkılıyor? Bu fiziki ve psikolojik şiddete, bu işkenceye son verin” demiş.

Atayman’ın en yoğun şikayet ettiği husus, “bir başka ile nakil” olduğuna göre, bugünden sonra bu noktada bir şikayeti olacağını sanmıyorum. 

Çünkü Afyon’dan da başka ile gönderilirse, işte o zaman itirazı da haklı olur..

Ama şimdiki itirazı haklı mı?

Suç işlediği hususunda ciddi şüphe olan bir kişi olması hasebi ile tutuklandığına göre, “Ben şu cezaevinde kalmalıyım. Bu cezaevine beni nakil edemezsiniz” deme hakkı olduğu kanaatinde değilim..

Tutuklu arkadaşlarından bazıları, günde iki defa hastaneye sevk istediklerine göre..

Bazıları 50’sinden sonra, cezaevine girince evlenmeye kalkıştığına göre..

Bir de Adalet Bakanlığı açısından olaya bakın.. 

Bakanlık görevlileri, bunların hangi birine yetişsinler..

İster istemez, Silivri’deki toplam mevcudu, azaltmaya çalışıyorlar.

Benim için esas önemlisi, 350 bin TL geliri olduğunu belirten ama 450 bin TL aylık kira ödeyen, hem de bu kirayı yıllık peşin ödeyebilen Murat Ongun’un Yönetim kurulu Başkanı olduğu Medya A.Ş.’de, İpek hanımın genel müdür olarak görev yapıyor olması..

Ben isterdim ki, İpek hanım cezaevinde başından geçenleri anlatacağına..

Tutuklanmasına sebep olan hususlara cevap versin.

Tutuklanma sebeplerini ortadan kaldırdığımızda, zaten cezaevinde bulunmasına da ihtiyaç olmayacak..

Tutuklanma sebeplerine hiç girmiyor İpek hanım..

Sadece şunları söylüyor:

“MASAK kaydım yok, HTS kaydım yok, şüpheli mal varlığım yok.”

Bunları duyduğumda, memnun oldum.

“MASAK kaydım yok” deyince, “şüpheli mal varlığım yok” deyince..

“Ne güzel, Ekrem’in bürokratlarından ilk defa birisinde, ‘şüpheli mal varlığım yok’ cümlesini duyuyorum” diye sevindim..

Ama “HTS kaydım yok” cümlesini, biraz abartılı bulduğumu da söylemem gerekir.

Ne demek, “HTS kaydım yok!”

Mobil telefon kullanmıyor musunuz, İpek hanım?

Mobil telefon kullanan herkesin, HTS kaydı da vardır.

Ama şunu söyleyebilirsiniz: “HTS kaydımda sıkıntılı bir görüşmem yok!” 

Veya, “Şüpheli kişilerle HTS kaydım yok” diyebilirsiniz.

İşte tam da burada duvara tosluyoruz.

“İpek hanım yolsuzluk çarkının içindedir” anlamında, delilsiz/mesnetsiz/haksız bir suçlama yapmak istemem.

Ama birlikte tutuklandığı adamların, otel otel dolaştırdıkları Jammer ne iş görüyordu?

HTS kayıtlarını bypass etme görevi görmüyor muydu..

Savcılık “Şu an İpek hanımın HTS kayıtlarında sorun yok gibi görünüyor. Ama acaba Jammer kullanıldığı için, HTS kayıtlarında, gittiği ve buluştuğu her kişi görünmüyor mu” diyorsa..

Haksız mıdır, İpek hanım?

Diyebilirsiniz ki, “Aksi ispat edilmeden, HTS kaydında şüpheli bir durumu olmayan kişiyi tutuklamaya da gerek yok”.

Kural olarak bu itiraza hak veririm..

Ama bu genel müdürümüz derse ki, “20 aylık genel müdürlük dönemine dair tüm belgeler yargıda; tek bir yasadışı, mevzuat dışı hizmetim yok. Aksi yönde bir soru da sorulmadı. Benden istenen nedir, hangi gerekçeyle bu muameleye maruz kaldığımı anlamıyorum.”

İşte burda “bir dakika” dememiz gerekir..

Medya A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un gelirinden çok daha yüksek miktarı, kira olarak ödediği havuzlu bir villada oturması, sizi hiç ilgilendirmedi mi, İpek hanım.

Murat Ongun’un eşinin, Medya A.Ş.’den ihale alan şirketlere mal satışı yapmış olması, sizi hiç kuşkuya düşürmedi mi?

O ödeme belgelerinin altında, sizin de imzanız yok mu, İpek hanım?

Bir seveni, İpek hanım için, şöyle destek paylaşımı atmış:

“Medya sektöründe emekçi olup da, İpek hanımı tanımayan, İpek hanımdan yardım almayan yoktur.”

Çok iddialı bir söylem.

Sordum Akit Medya’daki arkadaşlara, İpek hanımı tanıyan yok.. İpek hanımın da, Akit’ten herhangi bir gazeteciyi tanıdığını sanmıyorum.. 

Tanıma ihtiyacı hissetmeyiz, ayrı bir konu.

Ama, bir avuç ateist/sosyalist medya mensubunu fonlayanlar, bir de kalkıp, tüm medya mensuplarına eşit mesafede durmuşlar gibi algı yapıyorlarsa..

Biz de kendilerine gerçeği hatırlatmamız gerekir..

İpek hanım mı yapmış, yoksa onun adına bir profesyonel algıcı var, İpek hanımın olurunu bile almadan, o mu yapmış, bilmiyorum.

Ama, tutuklanan diğer kişileri de aklayacak şekilde şu açıklamayı okuduğumda, nasıl bir devasa yapılanma ile karşı karşıya olduğumuzu, daha iyi anladım:

“Görev yaptığım süre içinde makam aracını mütevazı bir araç ile değişerek kurum menfaatini gözettim. Genel müdürlük kartvizitimi dahi çalıştığım kuruma masraf olmasın diye kırtasiyede bastırdım. Bu mu suçum?”

İpek hanım, çok basit bir soru soruyorum:

“Bulunduğunuz makamda 20 aydır olduğunuza öre, sizden önce o makamda olan kişi de, Ekrem İmamoğlu’nun atadığı bir isim değil miydi? Onun kendisine layık gördüğü makam aracını da söyler misiniz? O kişinin ismini de söyler misiniz?”

Devam ediyorum.

Medya A.Ş.’nin yönetim kurulunun başındaki Murat Ongun’un, Acarkent villasındaki kiralık yerini biliyor musunuz, bilmiyor musunuz, İpek hanım?

Biliyorsunuz da, bilmezden mi geliyorsunuz?

Ayyuka çıkan bavul bavul dolarları, hiç duymadınız mı?

Fonlanan gazetecileri, haydi isim isim bilmiyor olabilirsiniz, gazete gazete, site site, televizyon televizyon, sosyal medya trolleri olarak da mı bilmiyor musunuz?

Hiçbir şey bilmiyorsanız, Roma’ya götürülen gazeteci kılıklı isimlerin masraflarını ödediği iddia edilen işadamını da mı bilmiyorsunuz?

O işadamının ne karşılığında sponsor olduğunu da mı bilmiyorsunuz? 

Eğer gerçekten bilmiyorsanız..

Kusura bakmayın, siz orda bostan korkuluğu muydunuz?

Birileri malı götürürken, sizi de korkuluk olarak mı orada tutuyorlardı..

Gözaltına alınan, tutuklanan kim var ise.

Biz “vicdan” diyoruz, savunmalarını okuyup, “acaba haksızlık mı var” diye sorgulamak, kamuoyu ile de gerçekleri paylaşmak istiyoruz..

Ama her seferinde, ya profesyonel bir yalan makinesi ile karşılaşıyoruz.

Ya da, profesyonel algı merkezlerinin kuklası haline getirilmiş isimlerle tanışıyoruz..

İpek hanıma çağrımız açık. İpek hanımın avukatlarına davetimiz net: “Gerçekleri bize aktarın.. Haksızlık varsa, sesiniz olalım..”

Ama lütfen, Acarkent villalarındaki kiralık yerin bir yıllık peşin kirasını ödeyenleri, bize masum gibi tanıtmayın.

Siz yolsuzluk yapmamış olsanız bile, yolsuzluk yapanlara seyirci kalmanız bile, o şirketin genel müdürü olduğunuza göre, suç olarak size yeter..

Yeni Akit

Yorumlar4

  • 19,19,19 3 gün önce Şikayet Et
    Bunca alengirli işe bulaşmış bir çetenin elemanı olarak hâlâ yalan söylüyor sunuz hemde hiç utanmadan, sıkılmadan. Kula bela gelmez Hak yazmadıkça, Hak bela yazmaz kul azmadıkca. Sizi vicdanınız ile başbaşa bırakıyorum, eşinizin, dostunuzu yüzüne bakabilecek kadar vicdanlı olun yeter..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Doğrucu Davud 3 gün önce Şikayet Et
    Hani boşuna dememişler; hem suçlu hem güçlü diye, zeytinyağı gibi üste çıkıyor baksanıza, üste bir de yüzsüzü eklesek tam olacak ?!
    Cevapla Toplam 9 beğeni
  • Diyarbakırlı 3 gün önce Şikayet Et
    Emeğinize sağlık. Chpliler hırsızlığı, yolsuzluğu kendilerine bir hak olarak görüyorlar. Ondan yakalanınca bu kadar şaşırıp; “Ben ne yaptım ki?” diyorlar.
    Cevapla Toplam 8 beğeni
  • Ali sadece Ali 4 gün önce Şikayet Et
    tam isabet.
    Cevapla Toplam 9 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat