Katliamı “mükemmel” diye tanımlayan Trump ve hukuk!

  • GİRİŞ14.06.2025 09:15
  • GÜNCELLEME14.06.2025 09:15

İsrail ve Amerika ikilisi dünyayı karıştırmaya devam ediyorlar.

İsrail Gazze’de akıttığı kandan doymamış olmalı ki, dün ayrıca İran’ın askeri yetkililerinin de içinde bulunduğu birçok sivili İran topraklarında katletti.

Uluslararası hukuk nerede?

Sabih Kanadoğlu’nun oğlu anayasa hukuku profesörü Korkut Kanadoğlu mu açıklar?

Yoksa bu laikçilerin kuyruğuna takılan Ali Babacan’la Ahmet Davutoğlu mu açıklar.

İsrail, Filistin’de soykırımı sürdürürken, İsrail’den çok İslam ülkelerinin niçin ticareti devam ettirdiklerine dair eleştirileriyle boy gösteren dindar kardeşlerimize de hatırlatayım:

İsrail Gazze’yi vururken İslam ülkelerinden aldığı silahlarla mı vuruyor?

Dün İsrail İran’ı vururken, İslam ülkelerinden aldığı uçaklarla mı, İslam ülkelerinin ihraç ettiği bombalarla mı katliamını yaptı?

Gözü dönmüş katliamın hemen ardından Amerikan Başkanı Trump açıklama yapıyor:

“İsrail mükemmel bir iş çıkardı”..

Bunu söyleyen devlet başkanının yaşadığı ülkedeki hiçbir felaketten zerre üzülmemeye kendi kendime söz verdim.

İsrail vatandaşı olmaya devam eden yeryüzünde kim varsa, yaşadıkları hiçbir acıya üzülmemeye kendi kendime söz verdim.

İsrail’in katliamına destek veren İngiltere’nin, Almanya’nın, Fransa’nın yaşadığı hiçbir üzüntüyü paylaşmamaya kendi kendime söz verdim.

Laikçilerle birlikte, “kardeşim Amerika’da hukuk var onun için ekonomileri düzgün. Bizde hukuk yok ki ekonomimiz de düzgün olsun. Enflasyon tabii düşmez çünkü hukuktan ayrılıyoruz” diyen riyakar muhafazakarların, “üzülürsen hatırımız kalır” diye bize nanik yaptıklarından da eminim.

Gazze topraklarının temsilcisi Hamas için terör örgütü diyebilecek kadar alçaklaşan CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel dünkü İsrail saldırılarından sonra bakın ne demiş: “Hükümetin İsrail’e karşı müsamahakar tutumunu, yumuşak dilini, cesaretlendirici tavırlarını bir an önce terk etmesini istiyoruz”.

İsrail’in Gazze’de çocukları katletmesini, meşru müdafaa olarak gören CHP, şimdi kalkmış Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı İsrail’e karşı müsamahakar göstermeye çalışıyor.

Ne kadar sahtekarsınız.

Ne kadar kirli işbirliklerinizin sonucunda, rezil-rüsvay duruma düştüğünüzn farkında bile değilsiniz.

Birçok İslam ülkesi durumu izlemeye çalışırken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan net olarak İsrail’in İran’a saldırısını kınadı.

Ama, ana muhalefet partisi genel başkanı hâlâ ülkemizin Cumhurbaşkanını eleştirmekle meşgul.

İsrail’in tüm saldırılarının arkasında Amerika’nın olduğunun kesin ispatı sadedinde dün Trump bakın ne açıklama yaptı: “Şimdi hepsi öldü ve durum daha da kötüleşecek! Halihazırda büyük bir ölüm ve yıkım yaşandı, ancak bu katliamın sona ermesi için hâlâ zaman var, bir sonraki planlanan saldırılar daha da acımasız olacak.”

Adamlar ne kadar küstah, ne kadar pervasız görüyor musunuz.

Amerika ne ise uluslararası hukuk açısından, İran da aynısı.

Kendilerini dünyanın sahibi, diğer devletleri de köle statüsünde görenler, Birleşmiş Milletler nezdinde bir karar almaya bile ihtiyaç hissetmiyorlar.

İran eğer hukuk dışı bir çalışma içerisinde ise, bunun müeyyideye bağlanacağı yer; Amerika’nın karanlık dehlizleri, İsrail’in soykırım kararı alınan sığınakları değil Birleşmiş Milletler Genel Kurulu olmalıdır.

Amerika eşkıyalık yapıyorsa, İsrail katliamlarından asla vazgeçmiyorsa..

Türkiye’deki her bir ferdin de duracağı yer Amerika ve İsrail’in karşısında kim varsa ona sahip çıkmaktır.

Dinine, inancına bakmadan.

Milliyetine, etnik yapısına bakmadan.

Konunun küçüklüğüne, büyüklüğüne bakmadan, Amerika’ya düşman olmak, İsrail’e düşman olmak gerekir.

Bu devletleri; “hukuka bağlı devletler listesi”nde sıralayan forumlara, raporlara, sözde bilimsel çalışmalara asla itibar kazandırılmamalıdır.

İslam ülkeleri içinde en güçlü devlet konumundaki Türkiye, kendi içindeki ayrışmaları bırakıp, tek vücut olmalıdır.

Öncelikle muhafazakar camianın tamamı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın etrafında, pazarlıksız, koşulsuz ve ölümüne toplanmalı ve kenetlenmelidir.

Sonrasında, Amerikan emperyalizmine karşı çıktığını iki günde bir tekrarlayan, önümüze Deniz Gezmiş’in 6. Filoya karşı sergilediği iddia edilen tavrı koyarak, bizi eksik gören solcular..

Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini düşünen ve Osmanlı Devletine göre bir avuç kalan toprağımızın da elimizden gitmesini istemeyen, istemediklerinden emin olmak istediğim ulusalcılar..

Tayyip Erdoğan’ın arkasında toplanmalıdırlar.

Amerika’nın anlayacağı dil budur.

İsrail’in korkacağı tablo budur.

Muhafazakarlar bu zorunluluğu yerine getirmezlerse..

Ahirette hesabını verirler.

Solcular bu zorunluluğu hayata geçirmezlerse, çocuklarına, torunlarına yaptıkları ihaneti izah edemezler.

İsrail’in İran’a saldırdığı gün, Gaziosmanpaşa belediye meclisi tarafından başkanlığa seçilen Ak Partili isim için alçakça; bankamatik memur diye haber yapan solcusu muhafazakarı hepsine sesleniyorum.

Hem yalan yazıyorsunuz.

Hem sahtekarlık yapıyorsunuz.

Ve sahtekarlık yaparken de İsrail’e çalışıyorsunuz.

İran’ın sivil insanlarıyla birlikte askerlerini katleden Amerikan planına destek veriyorsunuz.

Ak Parti sizin o yalanlarınızı boşa çıkarmak, cevaplandırmak için mi çaba sarfetsin, yoksa İsrail’in katliamını dünya gündemine taşımak için mi?

Ben bir gazeteci olarak, İsrail’in katliamının ayrıntılarına mı yazmalıyım..

Yoksa, yolsuzluğun zirvesine çıkmış Ekrem İmamoğlu’nu savunan solcuların, bir Ak Partiliye attıkları iftiranın arkasındaki sahtekarlığı mı yazmalıyım.

Ak Partili başkan, bankamatik memur çıktı diye haber yapmışlar. Bir tanesi, iki tanesi, üç tanesi değil.

Akit’e saldırdıkları zaman, nasıl hep birlikte aynı başlıkları atıyorlarsa.

Ak Partili bir isme de iftira atarken hep birlikte aynı başlıkları kullanmışlar.

Hırsızlıktan cezaevinde olan adamlarını  savunurken nasıl hep birlikte aynı başlıklarla savunuyorlarsa.

Birlikteliklerini ispat etmişler, topluca saldırıya geçmişler, topluca hırsızlarını savunmuşlarsa.

Ak Partili belediye başkanına saldırırken de birlikteliklerini ispat etmişler.

Merak edip okuyorum; bankamatik memur diye mahkemenin kararı var başlığıyla yaptıkları haberin içinde, mahkeme kararının gerekçesini birebir vermişler ama, tek bir satırında başlığa çıkardıkları iddialarının gölgesini bile gösterememişler.

Akit’e saldıranlara karşı muhafazakar medya ne yapmıştı?

“Bize ne” deyip kenara çekilmiştiler.

Solcular, kemalistler, ateistler, ulusalcılar aralarındaki farkları, ihtilafları bir kenara koyup, hep birlikte Akit’i boğmaya çalışırlarken.

Allah korusun; eğer gerçekten Akit’e bir zarar verebilirlerse.. Akit’ten sonra sıranın kendilerine geleceğinden habersiz şekilde, muhafazakar medya, “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” modunda hayatlarını sürdürmeye çalışmışlardı..

Umarım İsrail’in, Gazze ile yetinmeyeceğini, İranlılar dün kendilerine saldırıldığında geç de olsa nasıl fark ettilerse.

İsrail’in nihai hedefinin Türkiye olduğunu, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli dün nasıl hatırlattıysa..

Türkiye’deki sosyalistlerin, ateistlerin, burjuvazi ekibinin de nihai hedefinin, alnı secdeli her insan olduğunu muhafazakarların bilmesi gerekir.

Yeni Akit

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat