“Pehlivan yalnız değildir, avukatlık suç değildir!”
- GİRİŞ21.06.2025 09:12
- GÜNCELLEME21.06.2025 09:12
Adliye içinde bazı avukatlar böyle bağırmışlar.
Ekrem İmamoğlu’nun götürdüğü milyonlardan onlar ne kadar almışlardır bilmiyoruz..
Ama söyledikleri şu:
“Artık Ekrem İmamoğlu ve bürokratları ile yetinilmiyor, avukatları bile tutuklanıyor..”
Bu konuya biraz sonra döneceğim..
Aktüel bir haberden aktarım yapayım..
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne yaklaşık 50 kişinin Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde bazı hastalardan haksız kazanç elde edildiği yönündeki şikayeti üzerine, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış.
Soruşturma kapsamında Mali Suçları Araştırma Kurulunun (MASAK) incelemesi sonucunda zanlıların bağış adı altında bıçak parası talep ederek, yaklaşık 10 milyon lira haksız kazanç elde ettiği tespit edilmiş.
İstanbul’daki hastanenin göğüs cerrahisi bölümünde çalışan Prof. Dr. M.M, Doç. Dr. V.E. ve uzman doktor Y.S’nin de aralarında bulunduğu 11 şüphelinin birlikte hareket ederek, hasta ve yakınlarından yapılacak tıbbi işlemlerle ilgili kamu kurumunu aracı kılarak bağış adı altında örgütlü şekilde maddi menfaat temin ettikleri, görevlerini kötüye kullandıkları, irtikap ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri belirlenmiş.
Doktorların bazıları tutuklamaya sevkedildi. Ben yazımı hazırlarken, henüz hakimlik kararı açıklanmamıştı..
Şimdi hastane koridorunda, bazı kişiler toplanıp, “Doktorlar yalnız değildir.. Doktorluk suç değildir. Doktorlar tutuklanamaz” derlerse..
Devam edip..
“Siyasi iktidarın, Türk Tabipler Birliği’ne olan düşmanlığı, artık birliğe üye olan doktorların tutuklanmaları aşamasına geldi” tepkisinde bulunurlarsa..
Ne dersiniz?
Ameliyat etmek için, para istemiş.
Suç mu?
Suç..
Yargının, bu konuda adım atması gerekir mi?
Gerekir..
Yargı olaya el koyunca, “Doktorluk suç değildir. Doktorlar tutuklanamaz” demek, ne kadar boş ise..
“Doktorlar tutuklanıyor” şeklindeki söyleme, “Hayır, doktorlar tutuklanmıyor. devletten aldığı maaş karşılığında yapması gereken ameliyat için, rüşvet isteyen doktor tutuklanıyor” itirazında bulunarak, o algıyı susturmamız ne kadar haklı ise..
Ekrem İmamoğlu’nun rüşvet, irtikap sarmalında, şahitlik edecekleri susturma, itirafda bulunacakları tehdit etme girişimi ile suçlanan avukat Mehmet Pehlivan hakkında tutuklama kararı verildiğinde, “Avukatlık suç değildir. Avukatlar tutuklanıyor” demek de..
O kadar çarpıtma, o kadar saçma, o kadar algı operasyonu..
Nitekim, rüşvetle suçlanan Ekrem İmamoğlu’nun onlarca avukatı daha var.
Avukatlık suç olarak görülüyor ise..
Onların da tutuklanmaları gerekmez mi?
Ekrem beyin diğer avukatları tutuklandı mı?
Hayır..
O zaman niye yalan söylüyorsunuz, algı yapıyorsunuz?
Hatta Cumhur İttifakı destekçisi bazı avukatlar bile, “tamam ama.. Bu yanlış oldu” modunda, niye açıklama yapma ihtiyacı hissediyorlar?
Doktorun görevi, gerekiyorsa, hastasını ameliyat etmektir..
Ama sırayı değiştirip, para karşılığı ameliyat etmek değildir.
Avukatın görevi, müvekkilini savunmaktır..
Ama, müvekkili aleyhine delilleri karartmak, aleyhte beyanda bulunabilecek kişileri illegal yollardan yurtdışına kaçırmayı organize etmek, değildir..
O kadar saçma bir algı ile karşımıza çıkıyorlar ki..
İsterim ki, Adalet Bakanlığı bu konuda istatistiki rakamları verip, bu riyakârların yüzüne gerçekleri vursun..
Bugün, cezaevinde onlarca, belki yüzlerce avukat var..
Kimisi yanındaki sekreterine tacizde bulunmuş.
Kimisi müvekkilini dolandırmış.
Kimisi müvekkilinin parasını almış, kendisine vermemiş.
Kimisi... Kimisi.. Kimisi.
Ne yani, avukat diye, dokunulmaz mı olacak, bu insanlar..
Suç işlediklerinde, yargılanmayacaklar mı?
Cezaevine konulmayacaklar mı?
Sekreterine tacizde bulunan avukat tutuklandığında, “Avukatlık suç değildir” diye bağırıyor musunuz?
Müvekkilinin parasını gasbedip, kendisine ödemeyen avukat cezaevine girdiğinde, “Avukatlık suç değildir” diye, adliye koridorlarında slogan atıyor musunuz?
Ki..
Şimdi avukatlık yaptığı için değil..
Eğer avukatlık yaptığı için tutuklanmış olsaydı, Mehmet Pehlivan..
Türkiye’de 150 bin civarında avukat olduğuna göre, bunların hepsi tutuklanmalı idi.
Ekrem İmamoğlu’nun avukatları tutuklanıyor, diğerleri değil” diyorsanız.
O zaman, Ekrem İmamoğlu’nun, 100’den fazla avukatı da tutuklanmış olmalı idi..
150 bin avukatın tutuklanmasını boşverin. Avukatlar bir de, utanmadan adliye içinde slogan atıyorlar..
Herkes dürüst olsun..
Yalan ile toplumu kandıramazsınız..
Bir günlüğüne halkı aldatabilirsiniz..
Halkın bir kısmını, üç günlüğüne, beş günlüğüne aldatabilirsiniz..
Ama halkın tamamını boşverin, bir kısmını dahi sürekli olarak aldatamazsınız..
Bir gün karşınıza çıkarlar, “Şu ahlaksız eylemi yapan da avukat idi. Tutuklanmaması mı gerekiyordu” diye size sorarlar..
Böylesine sert yazdığım için, belki bazı okurlarım Mehmet Pehlivan’ı yakından tanıdığımı, aramızda bir husumet olduğunu düşünebilirler..
Pehlivan’ı, ilk defa, televizyon ekranlarında, Ekrem İmamoğlu’nun milyonlarca üniversite adayının hakkına girerek, haksız yatay geçişini savunduğu basın toplantısında gördüm..
Bir tanışıklığım yok. Bir husumetim yok..
Hak yiyerek alınmış bir diplomayı savunması, “Para karşılığı her şeyi savunacağı” görüntüsünü bende oluşturdu.
Nitekim, şimdi itirafçı olan Ali Nuhoğlu’ndan Ekrem İmamoğlu’na geçen Sarıyer sırtlarındaki, İstanbul Boğazı’na nazır iki villa (üç villa diye biliniyor) ile ilgili yolsuzluk olayında, gözümüzün içine baka baka, Halktv’de “Taraflar arasındaki noter tasdikli sözleşme var” yalanını uyduran avukat olarak karşımıza çıkmıştı..
Aylardır soruyoruz, “Şirketin devir tarihinde, noter tasdiki yapılmış o sözleşmeyi gösterir misiniz” diye..
Gösteremiyorlar..
Hırsızlık yapılmış.
Mızrak çuvala sığmıyor..
Avukatımız, mızrağı çuvala sığdırmak için, eğip bükme işlemleri yapıyor..
Avukatlara duyulacak güveni de, saygıyı da, çöp ediyor..
Ama birileri hâlâ, para karşılığında; bilerek ve yalan söyleyerek, kamuoyunu aldatmaya çalışan bu adamın yaptığının, kutsal bir “savunma metodu” olduğunu öne sürüyor..
“Yalan söylemek”, ne zamandan beri “savunma metodu” olmuş?
Hırsızın gasbettiği malı, yalanlar eşliğinde savunmak, ne zamandan beri “kutsal savunma” olmuş?
Sırf meslektaş oldukları için, muhafazakar avukatların bile, bu riyakârlığa destek vermeleri, asla kabul edilemez..
Doktorlar da yarın, bıçak parası alan meslektaşlarını savunurlarsa..
Eşlerini öldüren katil kocaları, her meslekten arkadaşları, “Koca olmak suç değildir” sloganı ile savunmaya kalkarsa..
Bu kaosun içinden, kimse yakasını kurtaramaz.
Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi
Yorumlar4