Adamda hiç utanma yok.

Dışardayken ayrı bir alem.

Cezaevindeyken ayrı bir alem.

Üç yıl önce ciddi bir orman yangını yaşandığında, CHP’li 21 belediye başkanını topladı. Türk Hava Kurumu’nun atıl durumda bekleyen uçakları için, “CHP’li belediyeler olarak, restore ettirip, orman yangınlarına müdahale etmeleri için hizmete alacağız” dedi.

Üç sene geçti.

Bir tane THK uçağını restore ettirip, hizmete aldığını gördünüz mü?

Tüm işi hava cıva!

Yaz aylarındayız.

Yine orman yangınları ile karşı karşıyayız. Gönül ister ki, orman yangınları tekrarlanmasın.

Tekrarlansa bile çok hızlı bir şekilde söndürülsün. Ama tüm dünyanın gerçeği bu.

Süper devlet diye tanıtılan Amerika’da da haftalar süren yangınlar oluyor.

Komşu ülke Yunanistan’da da, maalesef sivillerin can verdiği yangınlar yaşanabiliyor.

Yolsuzluktan cezaevine konulan Ekrem İmamoğlu, İzmir’deki yangını fırsat bilmiş hemen açıklama yapıyor.

“Sosyal medyama yasak konuldu. Afişlerime yasak konuldu. İsmim yasak konusu oldu” diyen ahlaksızın, her gün gazeteye gidip gelirken, üstgeçitlerde imzalı afişlerini görüyorum.

Ne İstanbul Valiliği bu afişleri kaldırabilmiş, ne de savcılık bu afişleri kaldırmayan ve görevlerini yapmayan belediye görevlilerine soruşturma açabilmiş.

Yolsuzluktan tutuklu utanmaz adam da, gerçeği çarpıtarak, “ismim yasaklandı” derken, bir yandan da olmayan sıfatlarla yeni sosyal medya hesapları açıyor.

Son açtığı hesap da, “Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi”.

Şaklabanlık tam hız.

Hokkabazlık gırla.

O sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şöyle diyor:

“Her yıl aynı kabus: Liyakatsizlik, öngörüsüzlük, tedbirsizlik, hazırlıksızlık”..

Utanmaz adam, orman yangını tüm dünyanın gerçeği.

Türkiye’deki orman yangınları da sadece Ak Parti iktidarında yaşanmıyor.

Eski iktidar dönemlerinde de orman yangınları vardı.

Daha geniş orman alanlarınıza rağmen, daha düşük sayıda da yaşanıyor olsa, bugün de orman yangını var.

Ama, kendisini her işin üstesinden gelen bir süpermen gibi göstermeye kalkan, gerçekte yolsuzluk işlerinin piri olan Ekrem bey, orman yangınlarını liyakatsizliğe veya öngörüsüzlüğe bağlıyor.

O zaman ben kendisine sorayım.

Hem de onun yaptığı hokkabazlığı tekrar ederek, her partiden belediye başkanının görevde olduğu dönemlerde genel bir sorun olarak karşımızda duran bir konuyu değil.

Ekrem İmamoğlu’ndan önce İstanbul Belediye Başkanlığı görevini yürüten hiçbir partinin belediye başkanının yönettiği dönemlerde yaşanmayan toplu ulaşım araçlarındaki yangını kendisine sorayım.

2019’dan önce, IETT otobüslerinde yaşanan yangın sayısı kaç imiş, Ekrem İmamoğlu belediye başkanlığı koltuğuna oturduktan sonra İETT otobüslerindeki yangın sayısı kaç, çıksın bana açıklasın.

Orman yangını dün de vardı, bugün de var.

Ama ben doğma büyüme İstanbulluyum, İETT otobüslerinin yandığına Ekrem İmamoğlu’yla birlikte şahit oldum.

İstanbul’un caddelerindeki İETT otobüslerinin yanmasını yıllardır seyreden Ekrem İmamoğlu, tüm dünyanın sorunu olan, eski yıllarda da bugün de tekrar tekrar yaşanılan orman yangınları üzerinden bize algı yapıyor.

Tedbirsizlik diyor.

Liyakatsizlik diyor.

Öngörüsüzlük diyor.

Hazırlıksızlık diyor.

Sahtekar herif, orman yangınları için yaptığın bu sebepler zincirini, toplu ulaşım araçlarındaki yangınlar için de yapsana.

“Tedbirsizlik sebebiyle İETT otobüsleri yanıyor. Çünkü eski yıllarda bu kadar otobüs yanmıyordu. Başka ülkelerde bu kadar otobüs yanmıyor. Eğer Ekrem İmamoğlu göreve geldikten sonra belediye otobüsleri yanıyorsa. Sadece Ekrem İmamoğlu’nun görevde olduğu ülkede, belediye otobüsleri yanıyorsa. Demek ki buradaki sorun Ekrem İmamoğlu’nun liyakatsizliğidir. Göreve getirdiği adamların tedbirsizliğidir.” desene.

“Cezaevinden ormanları saran alevleri izliyorum, içim yanıyor. Her yıl aynı kabus” diyeceğine.

Süper devletlerin bile, önleyemediği yangınları istismar aracı yapacağına.

Dünyanın büyük çoğunluğunda yaşanmayan otobüs yangınlarını önlemeye çalışsana.

“İktidar, her yıl bu sınavdan sınıfta kalıyor. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuç bekliyor. Ama tablo değişmiyor” diyeceğine ..

Altı yıldır görevdeydin.

Otobüs yangınları için her yıl sınıfta kalmadın mı?

Otobüs yangınlarını önlemek için altı yılda hep geriye gidişin dışında yaptığın ne var?

Devam ediyor yolsuzluktan tutuklu Ekrem efendi : “Göz boyama seremonileri, göstermelik ağaç dikme törenleriyle vicdan temizleme tiyatroları sahneleniyor.”

Evet siyasi iktidar; kendisine devredilen yönetimde, eski yıllarda yaşanan orman yangınlarından daha az sayıda orman yangını ile ülkeyi daha iyiye götürmenin arayışı içinde.

Evet siyasi iktidar; dünyanın hiçbir yerinde sıfırlanamamış olan orman yangınlarını önleyemediği noktada, tedbir babında İHA’ları devreye alıyor, yine de yangın yaşandıysa, sonrasında ormanları yeniden yeşertmek için ağaç dikme seferberliği başlatıyor. Tüm bu aşamalarda, üzerine düşen görevi yapmaya çalışıyor ve dünden daha iyi bir noktaya ülkemizi taşımak için geceli gündüzlü çalışıyor.

İstatistiki rakamlar da, Türkiye’nin düne göre orman alanlarının daha da genişlediği, orman yangını sayısının giderek azaldığı, yangında zarar gören alanların gittikçe azaldığı bir ülke olduğumuzu gösteriyor.

Buna rağmen cezaevindeki yolsuzluktan tutuklu adam, liyakatsizlik iddiasında bulunabiliyor.

Ama kendisi, görevi devraldığı başkanların dönemindeki otobüs yangınından çok daha fazlasını İstanbullulara yaşattığı halde, altıncı yılında bile bu noktada olumlu istatistiki rakam açıklayamadı.

Sorun sadece otobüs yangınları da değil. İstanbul’un neresinde bir yangın çıksın, dikkat edin, binanın içindeki yanıcı eşya tümüyle kül olmadan yangın sönmüyor.

Çünkü itfaiye diye bir kurum kalmamış.

Akit medya kuruluşumuzun bulunduğu binadaki yangın da, bunun somut bir delili.

Akit medyanın bulunduğu binanın yaşadığı yangında, Avrupa yakası müdürü olarak tanıdığım Erdinç Turan, geçtiğimiz günlerde  gördük ki, bir stajyer kızın tacizine adı karışmış ve zorunlu izne ayırmışlar.

Bu mudur yani, tacizin karşılığı.

İtfaiye daire başkanı görevini yürüten Remzi Albayrak’ın, CHP Bayrampaşa İlçe Başkanlığından itfaiyeye geçtiğini söylesem, şaşırır mısınız.

Liyakatsizlik de sizde.

Tedbirsizlik de sizde.

Daha fazlası, taciz ve görevi başında gayri ahlaki tavırlar sergilemek de sizde.

Cezaevindeki yolsuzluk tutuklusunun, “Eski tartışmalarla zaman kaybetmek yerine bilimin sesine kulak vermek, hazırlığı bugünden yapmak zorundasınız. Çünkü doğa ihmali affetmez, bedelini hep birlikte öderiz” cümlesini okuyunca hepten koptum.

Bilimin sesine kulak vermek öyle mi?

Bilim ne diyor? 350.000 TL geliri olan bir adamın 450.000 TL aylık kirası olan bir villada yaşayıp yaşayamayacağı konusunda bilim ne der?

Utanmayın ya, söyleyin. Matematikte böyle bir hesap var mı? Veya yangından söz açtıklarına göre. Akit TV binasındaki yangından örnek vereyim.

Yangını söndürmede kullandıkları suya karıştırılan kimyasal köpüğün bidonlarında son kullanma tarihi 2019 yazılıydı.

Evet yanlış okumuyorsunuz.

2023 yılındaki yangında, son kullanma tarihi 2019 olan köpükleri kullanıyordu CHP’li başkanın itfaiyesi.

Yangın sönmez tabii.

Sönmedi de zaten. Ama orman yangınları için dili pırpır ediyor.

Tabii inanan varsa.

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi