Solcular beni yanıltmadı, RTÜK’ten önce ekranlarını kendileri kararttılar!
- GİRİŞ06.07.2025 09:20
- GÜNCELLEME06.07.2025 09:20
Dün, “riskli bir yazı kaleme alıyorum” diyerek, peşinen yanılabileceğimi belirtmiştim.
Ne yazık ki, solcular beni yanıltmadı..
Hani şu vıdı vıdı öten Cumhuriyet, Sözcü, Nefes, Birgün solcuları var ya..
İnsanlıktan bahseden..
“Siyasal İslamcılar, dini istismar ediyor” diyerek bize ahlak dersi vermeye kalkan..
“Sizin nezdinizde, farklı düşünceden insanların hiçbir değeri yok” diyerek, bizlere saldıran..
Aslında her fırsatta, kendi teröristlerini savunan, karşı görüşten masum insanları ise, yerden yere vuran solcular..
Dün bunların hepsini, laboratuvara soktuk.
Ve insanlıktan nasiplerinin olmadığını ispat ettik.
Sadece insanlıktan nasiplerinin olmadığını değil, gazeteciliği de, militan bir solculuk çizgisinde yaptıklarını da ispat etmiş olduk..
Üç gün ara ile 1993 yılında yaşanan iki toplu ölüm olayı var.
Birisi 2 Temmuz 1993, Madımak.
Diğeri 5 Temmuz 1993, Başbağlar..
Madımak için yeri göğü inleten, sanki o tarihde CHP koalisyon ortağı olarak hükümette değilmiş de, AK Parti iktidarda imiş gibi, “yakan da siz, aklayan da siz” diye başlık atan ahlaksızlar..
Madımak’tan 3 gün sonra Başbağlar’da işlenen aynı sayıda insanın öldüğü olayı dünkü gazetelerinin birinci sayfalarında görmezden geldiler..
Nasıl olabiliyor bu?
Niye Madımak için bas bas bağırıyorsunuz, “zamanaşımı uygulanmasın. Katiller bulunsun. Acılar dindirilsin” diyorsunuz da..
30 kişi adam cezasına çarptırıldığı halde, sanki kimse ceza almamış gibi algı yapıyorsunuz da.
3 gün sonra, Başbağlar’ı kan gölüne çeviren PKK’lı teröristlerin katliamı için, aynı haberleri yapmıyorsunuz?
Niye?
Birgün gazetesi, “Susturamazsınız” diye manşet atmış..
Oysa ben bu ateistlerden, beni yanıltıcı bir başlık bekliyordum..
“Bak, Başbağlar katliamının yıldönümünde, o cinayetleri de manşetten eleştirdik” demelerini bekliyordum..
Onlar ise, “tek adam rejimi ekranları karartarak gerçekleri gizlemenin peşinde” diyor.
Behey sahtekarlar..
Siz zaten kendiniz, kendi ekranlarınızı karartmışsınız.
Doğruya kapatmışsınız.. Gerçeğe kapatmışsınız.. İnsanlığa kapatmışsınız.
Tek yanlı yayınlarla, insanları aldatıyorsunuz..
Sahtekarlığı meslek edinmişsiniz..
Akit’in yayınlarını sert bulan bizim mahallenin mensubu bazı arkadaşlarımız, zaman zaman bize de “Radikal olmaya gerek yok. Tek kendimizi haklı görüp, başka inançtan insalarda sevginin hoşgörünün olmadığını iddia etmemize gerek yok. Ateistlerde de, dürüst insanlar çıkabilir. Doğrudan asla taviz vermeyenler olabilir” diyorlardı..
Buyrun, Madımak-Başbağlar turnusolu ile solcuların bir tanesinde dürüstlük diye bir erdemin olup olmadığına karar verin.
Birgün’de Başbağlar katliamından tek satır haber yok..
Peki Cumhuriyet gazetesinde?
3 gündür Madımak’ı tekrar tekrar yazan, değişik açılardan değerlendiren Cumhuriyet gazetesinin ahlaklı gazetecileri, Başbağlar katliamının 32. yıldönümünde niye birinci sayfalarına tek satır bir haber koyamadılar?
Cumhuriyet, “Kumpaslara boyun eğmedi” diyerek, ulusalcı general Cem Aziz Çakmak’ı, ölüm yıldönümünde anmış..
Türkan Şoray hakkındaki bir kitabı, “Gözü kulağı, vicdanı olan dertlenir” başlığı ile haberleştirmiş..
Ama kendilerinin gözleri, kulakları olduğu halde, vicdanları yok ki, dertlenmiyorlar.. Madımak’a gösterdikleri dertlenmeyi, Başbağlar için göstermiyorlar..
Geçiyorum Sözcü gazetesine..
Madımak’ı üç gün boyunca tekrar tekrar haberleştiren Sözcü’de var mı, Başbağlar?
Sözcü’de de yok.
Ama onlar, Sözcü tv’ye RTÜK’ün verdiği yayın durdurma cezasını sürmanşete koymuşlar..
“Türkiye’nin ekranı kararıyor” diyorlar..
Arkadaş, siz zaten ekranı karartmışsınız.
Siz ekranınızı, gerçeklere çoktan karartmışsınız.
Madımak’ı gösteriyorsunuz..
Başbağlar’a sıra gelince,.. Ekranı karartıyorsunuz.
Madımak’at olanları, bir iken, bin gibi gösteriyorsunuz..
15 yaşındaki çocukları, “aydın” diye tanıtıyorsunuz..
Kasten çıkarılan bir yangın yok iken, sanki Sivaslılar kasten yangın çıkarmışlar, oteli içindekilerle birlikte yakarak öldürmüşler gibi algı yapıyorsunuz.
Ekranlarınızı, yalana/sahtekarlığa aracılık ediyorsunuz..
Sahtekarlıklarınıza RTÜK dur deyince, “Türkiye’nin ekranı kararıyor” diye başlık atıyorsunuz..
Ekranlarınızı, siz gerçeklere kapatmadı iseniz, hani nerede Başbağlar haberleriniz?
Geçiyorum Nefes gazetesine..
Onlarda da, Başbağlar katliamı ile ilgili tek satır yok..
Bunlardaki gazetecilik ahlakı işte budur..
Ekrem İmamoğlu’un yolsuzluklarını savunmaya kadar götürdüler, gazeteciliği sahtekarlığa alet etmeye soyunan bu solcular..
Biliyorum, solcular Başbağlar’ın haber olmamasını pek takmazlar..
Madımak’ı yazarken, Başbağlar’a gözlerini yummalarının yazılmasını, buradaki riyakarlığın ifşa edilmesini, pek sorun etmezler.
Hatta, baklava kutusu içinde avroların suçüstü olmasını yazmadığım için..
Ekrem İmamoğlu’nun diploma yolsuzluğu için ididaname hazırlanıp, 8 yıl ceza istendiğine dair konuda yazı yazmadığım için sevinmiş bile olabilirler..
Ama 32 yıldır tekrarlanan Madımak-Başbağlar ikilemindeki riyakarlık, benim için, diğer sahtekarlıkların da göstergesidir..
Üç gün ara ile 33 insanın öldüğü iki olaydan birisinde ağlaşan, diğerinde “banane” diyenler, ne gazeteci olabilir, ne de insan..
Ne bu ülkeyi sevdiklerine bizi inandırabilirler, ne de o ölümlere üzüldüklerine, bizi inandırabilirler..
Dün, Başbağlar’da bir etkinlik düzenlendi..
Diğr partilerden de katılımcılar vardı ama..
Benim dikkatimi ikisi çekti.
CHP’den Veli Ağbaba da katılmış, etkinliğe..
Saadet Partisi’nden de Bülent Kaya..
Her ikisine de sorayım..
Evet, Başbağlar’daki katliamı anmak üzere, o köye gitmiş olmaları güzel.
Peki, sabahtan akşama kadar ekranlarına çıktıkları Halk tv ve Sözcü tv’de, Madımak için saatlerce programlar yapıldığı halde, Başbağlar için 10 dakikalık bile bir program yapılmadığını görüp, bu medya organlarının riyakarlıklarını da kendilerine hatırlatacaklar mı?
Hiç sanmıyorum..
“Bizi ekrana çıkarıyorlar ya..” deyip, o riyakarlıkları yapanlara şirin görünmeye devam edecekler..
Böylece, gerçeklere ekranlarını kapatan Sözcü tv ve Halk tv’ye bu riyakarlıklarında destek vermeye devam edecekler..
Bİze de, “Hani dürüst idiniz. Hani gerçeğin arkasında idiniz.. Hani çifte standart yapanlara karşı idiniz. Madımak’ta başka, Başbağlar’da başka kimliklere nasıl bürünebiliyorsunuz, nasıl farklı kişiliklerle karşımıza çıkabiliyrosunuz. Bİrisinde katillere saydırıyorsunuz. Diğerinde katillerin örgütünün ismini bile anmıyorsunuz. Birisinde ölümleri kınıyorsunuz, kınıyorsunuz, kınıyorsunuz. diğerinde, bir ‘oh olsun” demediğiniz kalıyor..
Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi
Yorumlar1