Kanun değişsin, yolsuzluk davaları TV’den canlı yayınlansın

  • GİRİŞ10.07.2025 08:58
  • GÜNCELLEME10.07.2025 08:58

Talebi ilk önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel dillendirdi.

Baklava kutularına konulan “Avro görüntüleri”nden öncesine ait bir talepti.

Bu kadar net rüşvet görüntüleri yayınlandıktan sonra da talebinden vazgeçtiğini sanmıyorum.

CHP’li seçmeni kandırmanın, biraz daha oyalamanın başka bir yolu bulunmuyor, çünkü.

Salı günkü MHP grup toplantısında Sayın Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı’nın bu talebini makul bulduğunu belirtmesi..

Ve ardından da son aşama olarak dün, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aynı konuda, duruşmanın canlı yayınlanmasına sıcak baktığını belirtmesi, benim de bu konudaki ümitlerimi yeşertti.

Ancak hemen belirteyim, bunun için bir kanun değişikliği gerekli.

Duruşma salonlarından görüntü alınmaması, yayın yapılmaması kuralı, adil yargılanma ilkesi gereği getirilmiş bir düzenleme idi.

Ancak kamu menfaatinin yüksek düzeyde olduğu, toplum ilgisinin zirve boyutta olduğu, sanıkların da onay verdiği dava duruşmaları için, televizyonlardan canlı yayın yapılması; bence de mümkün olmalı.

Sanık kendisine güveniyorsa, hele hele bir mağduriyet yaşadığını iddia ediyorsa.

Duruşmada yapacağı savunmayı, sadece salonun alabileceği sayıda insanların değil, çok daha geniş kitlelerin canlı olarak duymasını/öğrenmesini arzu ediyorsa, yargılama televizyonlardan yayınlanmalı.

“Duruşmaların aleni yapılması” kuralı da, aslında televizyondan canlı yayın yapılmasına onay veren evrensel bir ilkedir.

Tabii ki bu noktada, yeni bir düzenleme yapılması, tartışmaları bitirmeyecektir. Salona kaç tane kamera konulacağı, görüntülerde sanıkların ve avukatlarının mı yoksa savcı ve mahkeme heyetinin de mi çekileceği, dava dışı konuşmalar yapıldığında yayının kesilip kesilmeyeceği, savunma adı altında suç niteliğinde tehditler savrulduğunda yayına devam edilip edilmeyeceği gibi yeni tartışmalar da olacaktır.

Biz isterseniz, bu teorik tartışmaları bir kenara bırakıp, somut konuya dönelim. 

Somut konu neydi?

İstanbul Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma ile cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğu olarak nitelendirilen Ekrem İmamoğlu Suç Örgütü sanıklarına, onlarca suç isnadında bulunuluyor.

İBB eski Başkanı Ekrem İmamoğlu ve halen arkasında duran partisinin üst düzey yönetimi ise, isnatların haksız olduğunu, işlenmiş herhangi bir suç bulunmadığını savunuyorlar.

Gazeteler, televizyon ekranları; tabii ki yargılama yapılan yerler değildir.

Ama ben isterdim ki, yargı makamlarının da önünü açacak şekilde, hem isnatlar, hem de o isnatlara getirilen tüm savunmaları, objektif şekilde hem gazetelerde haber yapabilelim, hem televizyon ekranlarında tartışabilelim.

Savcılığın isnatlarına karşı, Ekrem İmamoğlu ve etrafındaki isimlerin bugüne kadar yaptıkları somut bir savunma, ben göremiyorum.

Ekrem İmamoğlu’nun avukatlarının bir tanesi bile, isnatların tartışıldığı bir televizyon programına çıkıp, “şu iddia, şu sebeple yanlıştır, gerçeğe aykırıdır” dediğini ben görmedim.

Sadece haksızlığa uğradıkları yönünde genel bir açıklama yaparak, konuyu örtbas etmeye çalışıyorlar.

Bu çerçevede, Ekrem İmamoğlu ve Suç Örgütü’ne ait diğer isimlerin yargılamasının, televizyonlarda canlı olarak yayınlanmasına ben de destek veriyorum.

Bakalım Ekrem İmamoğlu ve Suç Örgütü’ne üye diğer mensupları, iddialar karşısında hangi savunmaları yapacaklar?!

Gerçekten ben de merak ediyorum.

Özgür Özel baklava kutusu içerisindeki avroların görüntüsüne, “kaynar sular başımdan aşağıya döküldü” değerlendirmesi yapmıştı.

Samimi kanaatimi söyleyeyim.

40 yıllık hukuk tecrübeme ve 35 yıllık gazetecilik tecrübeme dayalı olarak söylüyorum..

Baklava kutusu içerisindeki avro görüntüsüne, sanıklar bir savunma getirebilirler. Hatta iddialı bir şey söyleyeyim. Bunu tecrübeme dayalı olarak aktarıyorum. Baklava kutusu içerisinde avrolarla yakalanan belediye başkan yardımcısı, ceza hukukunun ispat kurallarının sıkı şekilci mantığı çerçevesinde, kamu vicdanında mahkum olsa bile, mahkemece beraat ettirilmesi teorik olarak mümkündür.

Şu ana kadar basına intikal etmedi, başkan yardımcısının odasına konulan kameraların, ceza hukukunun emrettiği sıkı şekil şartlarına uygun olup olmadığı noktasında yapılacak bir savunma, o görüntülerin delil olarak kabul edilmemesi sonucuna, mahkemeyi götürebilir.

Kamera görüntülerini hariç tuttuğunuzda, diğer delillerle rüşvetin ispatı mümkün değil ise, CHP’li belediyenin başkan yardımcısı, şaşırmayın ama, beraat edebilir.

Amaaaa.

Ekrem İmamoğlu’nun, belediyeden ihale kazanan Ali Nuhoğlu isimli müteahhitten, 1.5 milyar TL değerindeki iki villayı, 10 milyon TL bedelle satın aldığına dair bilgiler, hiçbir şekilde izahı mümkün olmayan suç delilleridir.

Kamera kayıtlarının, ceza hukukunun şekli kurallarına aykırı olma ihtimaline dayalı geçersizliğini savunma usulü itirazını, Ekrem İmamoğlu’nun yapabilmesi mümkün değil.

40 yıllık hukukçu, 35 yıllık gazeteci kimliğimle söylüyorum.

Benim gözümde, Ekrem İmamoğlu’nun aile şirketinin, 1.5 milyar TL değerindeki iki villayı, İBB’den ihale alan Ali Nuhoğlu’nun şirketinden 10 milyon TL bedelle satın alması, baklava kutusundaki avro görüntülerinden çok çok çok daha kesin rüşvet-irtikap delilleridir.

Onun içindir ki, siz baklava kutusundaki avroları, “CHP’li belediyenin başkan yardımcısı nasıl izah edecek” diye merak ederken, ben o görüntülerin, usul kurallarını arkanıza alarak, bir-iki atakla boşa çıkarılma ihtimalini öngörebiliyorum. Ama, Ekrem İmamoğlu’nun iki villa ile ilgili somut iddiayı, nasıl boşa çıkarabileceğini, mümkün değil, ihtimal dahilinde görmüyorum.

Okyanusun ortasına düşen kişinin çırpınışları çerçevesinde, sonradan işi kılıfına uydurma sadedinde, bir arabuluculuk numarasına başvurmuşlar.

Ama pislik, paçalarından aşağıya akıyor.

Satış tarihinden on ay sonraki arabuluculuk müracaatında, sözümona satıcı şirket, “resmiyette 1.5 milyar TL’lik iki villa 10 milyon TL’ye satılmış gibi görünse de aslında kendi aramızdaki anlaşmada gerçek değer 100 milyon TL civarındadır” diyor.

Ama bu iddiasını, tarihi tasdiklenmiş satış günündeki bir belgeyle ispatlayamıyor.

Kaldı ki satıcı şirket yetkilisi itirafçı oldu ve tam da savcının önceden hazırladığı suç isnadındaki anlatımla paralel bir şekilde, rüşvet olarak, iki villanın düşük değerle Ekrem İmamoğlu’nun aile şirketine aktarıldığını kabul etti.

İşte bu süreç, tapu kayıtları, noter kayıtları, düşük miktarlı para trafiği, ilgili şirketin İBB’den aldığı büyük miktarlı ihaleler için, diğer firmalara kıyasla çok önceden ödemelerini hem de şişirilmiş şekilde almış olması, benim nezdimde “baklava kutusundaki avrolar”dan çok daha güçlü suç delilleridir.

Hodri meydan diyelim.

Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı dosyaların duruşmaları, hem Sözcü TV’den, hem Halk TV’den, hem de Akit TV’den canlı yayınlansın.

Bakalım Özgür Özel’in başından kaynar sular mı dökülecek.

Yoksa Özgür Özel, “baklava kutularındaki avrolar ne ki, İstanbul’daki bu yolsuzluğun yanında Manavgat’taki olay devede kulak kalmış” mı diyecek.

Dikkat ederseniz, sadece Sarıyer sırtlarındaki iki villa üzerinden Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluğunun, Manavgat’taki baklava kutusundaki avroları kat kat aşan suç isnadı olduğunu söylüyorum.

O iki villaya, Murat Ongun etrafında dönen, 350.000 TL aylık gelirin izahındaki zorluklar, 450.000 TL aylık kirası olan villada yaşıyor olmanın arkasındaki rüşvet çarkı, Ekrem İmamoğlu’nun 28 yaşındaki oğlunun milyonlarca liralık yurtdışına para transferleri, bir medya şirketindeki şahsın, İBB’den aldığı ihale bedellerinin her birinin ödeme tarihinin ertesi günü İmamoğlu AŞ’ye yaptığı para transferleri.

Ve daha nice nice somut olaylar.

Duruşma salonunda hakim tarafından Ekrem İmamoğlu’na sorulduğunda, tabloyu tahmin edebiliyorum:

“Hakim bey, ben cumhurbaşkanı adayı olduğum için bana bu isnatları yaptılar”..

Hukukçular bu savunma tarzına alışıktırlar.

Sanık sorulan soruya asla cevap vermez.

Kendisinin ne kadar iyi bir insan olduğunu, kendisine haksızlık edildiğini, masum olduğunu söyler.

Ama asla suç olarak nitelenen olayın nasıl yaşandığını anlatmaz.

İki villanın 10 milyon TL’ye nasıl alınabildiğini Ekrem İmamoğlu asla izah etmeye bile çalışmayacaktır.

Çünkü bunun izahi mümkün değil.

Bu konuya hiç girmeden, “ben masumum, cumhurbaşkanı adayı olduğum için suçlanıyorum” diyecek ve bununla beraat edebileceğini zannedecek.

Oysa bu tür savunmalarla ömrünü cezaevinde geçiren binlerce sanık, Ekrem İmamoğlu’nun şu an bulunduğu cezaevindeki odasının hemen yakınlarında somut örnekler olarak bulunuyorlar.

Duruşmaların canlı yayınlanmasının belki tek sakıncalı noktası da işte burası.

Sanık somut olaya izahat getirmeyecek, haksızlığa uğradığını söyleyecek, hakim tekrar tekrar suç niteliğindeki eylemin izahını soracak, yeniden önceki soyut savunmalarını tekrarlayacak.. Hakimin, sanığa karşı adeta kendi kanaatini de izhar edecek şekilde, “sorduğum soruya cevap vermiyorsunuz; iki villayı 10 milyon TL’ye nasıl aldınız. Ben de gitsem iki villayı 10 milyona, 20 milyona hatta 100 milyona alabilir miyim?” şeklinde bir soruyla sanığı rezil edecek bir sorgu tarzı, ceza usul hukukumuzda kabul görmediği için.

Duruşmayı televizyondan izleyen vatandaşlar, “tamam canım savunmasını yaptı işte cumhurbaşkanı adayı olduğu için haksız isnatta bulunulmuş. Sanık bunu anlattı. Hakim de bir şey demedi. Demek ki beraat kararı verecek” sonucuna varabilirler.

Tecrübeli hakimler, sorulara yanından dolaşarak cevap verildiğini tespit ederek, mahkumiyet kararı verdiğinde de, şöyle algı oluşturulacak: “Ekrem İmamoğlu suçlamaları bir bir çürütmüştü. Ama bağımsız olmayan mahkemelerde yine mahkumiyet kararı verildi”..

Dolayısıyla duruşmaların televizyonlardan canlı yayınlanmasına evet diyorum.

Ama fonlanmış medya organları vasıtasıyla yapılacak algı operasyonlarına da tedbir alınması gerektiğini, şimdiden hatırlatıyorum.

Yeni Akit

Yorumlar9

  • YAVUZSULTANSELİMHAN 43 dakika önce Şikayet Et
    Eyyy kötü tutkularını atmış RUHUNU faziletlerle donatmış en GÜZEL İNSAN ALLAH CC.senden sende ALLAH CC.DAN hoşnut ve RAZI olarak ALLAH CC.dön,HOŞNUT ve RAZI olduğu HAS kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE(CENNETİN EN ÜST VE ORTA YERİNE)giriniz,KUTSAL DEĞERLERİNİ,AZİZ MİLLETİNİ HER ŞEYİN ÜZERİNDE SEVEN AZİZ VATAN ve MİLLETİNİN HAS evladı AĞABEYİM.SELAM VE DUALARIMLA ALLAH A EMANET OLUNUZ
    Cevapla
  • MALAZGİRT KAHRAMANI 50 dakika önce Şikayet Et
    Eyyy kötü tutkularını atmış RUHUNU faziletlerle donatmış en GÜZEL İNSAN ALLAH CC.senden sende ALLAH CC.DAN hoşnut ve RAZI olarak ALLAH CC.dön,HOŞNUT ve RAZI olduğu HAS kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE(CENNETİN EN ÜST VE ORTA YERİNE)giriniz,KUTSAL DEĞERLERİNİ,AZİZ MİLLETİNİ HER ŞEYİN ÜZERİNDE SEVEN AZİZ VATAN ve MİLLETİNİN HAS evladı AĞABEYİM.SELAM VE DUALARIMLA ALLAH A EMANET OLUNUZ
    Cevapla
  • HUCCETÜLİSLAM 52 dakika önce Şikayet Et
    Eyyy kötü tutkularını atmış RUHUNU faziletlerle donatmış en GÜZEL İNSAN ALLAH CC.senden sende ALLAH CC.DAN hoşnut ve RAZI olarak ALLAH CC.dön,HOŞNUT ve RAZI olduğu HAS kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE(CENNETİN EN ÜST VE ORTA YERİNE)giriniz,KUTSAL DEĞERLERİNİ,AZİZ MİLLETİNİ HER ŞEYİN ÜZERİNDE SEVEN AZİZ VATAN ve MİLLETİNİN HAS evladı AĞABEYİM.SELAM VE DUALARIMLA ALLAH A EMANET OLUNUZ
    Cevapla
  • BAYBURT LU HASANAĞA 57 dakika önce Şikayet Et
    Eyyy kötü tutkularını atmış RUHUNU faziletlerle donatmış en GÜZEL İNSAN ALLAH CC.senden sende ALLAH CC.DAN hoşnut ve RAZI olarak ALLAH CC.dön,HOŞNUT ve RAZI olduğu HAS kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE(CENNETİN EN ÜST VE ORTA YERİNE)giriniz,KUTSAL DEĞERLERİNİ,AZİZ MİLLETİNİ HER ŞEYİN ÜZERİNDE SEVEN AZİZ VATAN ve MİLLETİNİN HAS evladı AĞABEYİM.SELAM VE DUALARIMLA ALLAH A EMANET OLUNUZ
    Cevapla
  • TİREBOLULUHASANAĞA 1 saat önce Şikayet Et
    Eyyy kötü tutkularını atmış RUHUNU faziletlerle donatmış en GÜZEL İNSAN ALLAH CC.senden sende ALLAH CC.DAN hoşnut ve RAZI olarak ALLAH CC.dön,HOŞNUT ve RAZI olduğu HAS kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE(CENNETİN EN ÜST VE ORTA YERİNE)giriniz,KUTSAL DEĞERLERİNİ,AZİZ MİLLETİNİ HER ŞEYİN ÜZERİNDE SEVEN AZİZ VATAN ve MİLLETİNİN HAS evladı AĞABEYİM.SELAM VE DUALARIMLA ALLAH A EMANET OLUNUZ
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat