Bak Özgür, sana tane tane anlatayım ortakların da dinlesin
- GİRİŞ14.07.2025 08:12
- GÜNCELLEME14.07.2025 08:12
Diyorsun ki Özgür Özel: “Bize terörist diyenler, terörist başıyla oturdu.”
Bak Özgür, sana terörist dediğimizde, sen askerimize kurşun sıkan teröristin heykelini dikecek, Selahattin Demirtaş‘a özgürlük istiyordun.
Yani eş zamanlı olarak, aynı anlarda aynı dakikalarda sen Abdullah Zeydan’a Van Belediye Başkanlığı Mazbatasının verilmesini isterken, o adamın, “PKK sizi tükürüğü ile boğar” diye övgüde bulunduğu teröristler, bombalı saldırılarla Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışıyorlardı.
PKK kurşun sıkıyor.. HDP, PKK’yı övüyor.. Siz de PKK’yı öven HDP ile ittifak yapıyordunuz. İttifakınız karşılığında onlar size cumhurbaşkanlığı seçiminde, büyükşehirlerin belediye başkanlığı seçiminde oy desteği veriyor, siz de onların terör örgütünü övdüğü konuşmaları meşru göstererek, birbirinize destek veriyordunuz.
Aptala yatmayın, anlamamazlıktan gelmeyin.
PKK terör örgütü değildir diyenlerle kol kola yürüyordunuz.
Kol kola yürüyüşünüz, PKK’nın elinde silah, gözünde Türk devletinin askerine nişan alınmış iken yapılıyordu.
Sizin HDP ile ittifak yapmanızın amacı, PKK’ya silah bıraktırmak değildi.
Tam aksine, PKK’yı destekleyerek, onun terörist eylemlerinden yararlanarak, Türkiye’deki seçilmiş siyasi iktidarı değiştirmek istiyordunuz.
PKK hendek kazarken, onun için Barış İçin Akademisyenler Bildirisi’ne imza atanlara destek verdiniz.
Amaç PKK’ya silah bıraktırmak değil, Türk askerinin PKK’ya operasyon düzenlemesini engellemekti.
O bildiriye imza atan öğretim üyeleri ihraç edildiğinde, siz karşı çıktınız.
Öğretim üyeleri ne diyorlardı?
PKK’ya silahlı operasyon düzenlemeyin.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde hendek kazan PKK’lı teröristlere, silahlı operasyon düzenlemeyip de Türk devleti ne yapacaktı?
Ve şimdi.
Askerimize kurşun sıkarken heykeli dikilecek olan PKK’lı teröristler, sembolik de olsa bugün silah bırakmak zorunda kalıyorlar.
Bu silahı bırakma organizasyonunu yapanlara, “teröristlerle iş birliği yapıyorsunuz” demek, ahmaklık değil de nedir?
Aptallık değil de nedir?
Bunaklık değil de nedir?
Teröristin kınanma sebebi nedir?
Elinde silah tutmasıdır.
Terörist elinde silah tutarken onunla işbirliği yapanlar.
Şimdi o teröriste, terörist dememizin sebebi olan silahı elinden bıraktırdığımızda..
(Evvelki suçların cezasını görmek kaydıyla), teröristlik sıfatı sona ermiş olmaz mı.
Terörist elinde silah varken ona destek verirseniz, siz de teröristlik yapmış olursunuz.
Teröriste silahı bıraktırırsanız, teröristin bile teröristliğini sona erdiren hayırlı bir işe imza atmış olursunuz.
Ama Özgür Özel diyor ki, “Selahattin Demirtaş’a da özgürlük istedik. Seçilmişlerin yanında olduk.”
Selahattin Demirtaş niçin cezaevinde?
PKK silah bırakmadan, askere silah sıkmaya devam ederken, daha güçlü olarak bombalı saldırıları yapabilmesi için, o terör örgütünün başını övdüğü için. PKK’nın başındaki ismin heykelini dikeceğini söylediği için.
Bugün, hedef üzerinden PKK’lılara silah bıraktırılıyorsa,yani terör örgütünün bugünden sonra suç işlemesi önleniyorsa, buna itiraz edilecek ne var?
Ve daha önemlisi, PKK, bombalı saldırılarını yaparken, o örgütle iyi ilişkiler içinde olmayı, bugün o örgüte silah bıraktırmakla aynı kefeye nasıl koyabiliyorsunuz?
Şöyle örnek verelim.
Birisini öldürmek üzere olan, silah arayan kişiye, bıçak bulup vermek ile..
Bir hastayı ameliyat etmek için neşter arayan doktora, neşteri bulup vermek aynı şey mi?
Birincide, işlenmek üzere olan bir suç var. Siz de suç işleyene yardımcı oluyorsunuz ona bıçak temin ediyorsunuz.
Selahattin Demirtaş’ın PKK’lı teröristleri övmesi örneğinde olduğu gibi.
Diğerinde ise hasta bir insana, yaralı bir insana yardımcı olmak için malzeme temin ediyorsunuz. Kişinin ölmesini önleyip, şifa bulmasına aracı olmak istiyorsunuz.
PKK’ya silah bıraktırmak, hem o teröristlerin suç işlemesini önlemek anlamına gelir, hem bugünden sonra o terör örgütüne katılacak kişileri suça bulaşmaktan önleme anlamına gelir. Hem de o PKK’lı teröristlerin ileride teorik olarak da olsa öldürme ihtimali bulunan askerimizin, polisimizin güvenliğini sağlama anlamına gelir.
“Biz HDP ile görüşünce terörist oluyoruz, siz HDP ile görüşünce niye terörist olmuyorsunuz” diyen ahmaklara tekrar tekrar söylüyorum.
Sizin HDP ile görüşürken amacınız, PKK’nın silah bırakması değil; PKK’nın silahlı gücünden yararlanarak sizin seçim kazanmak istemeniz.
Bugün Cumhur İttifakının HDP ile görüşmesinin amacı ise; PKK’ya silah bıraktırmaktır.
Bu ikisini aynı gibi görmek, göstermeye çalışmak ya ahmaklıktır, ya da tilkiliktir.
Söylediklerimizi test etmek isterseniz, buyrun CHP ve ortaklarının HDP ile ittifakının Türkiye’ye ne getirdiğini ve Cumhur İttifakının HDP ile görüşmesinin Türkiye’ye ne getirdiğini birlikte görelim..
CHP ve ortakları, HDP ile birlikte hareket ettiler, seçim ittifakı yaptılar, kent uzlaşısına imza attılar.
Bu ittifak ve kent uzlaşısı sonucunda, PKK silahı mı bıraktı?
PKK’lı teröristler, devlete tehditlerinden vaz mı geçtiler?
Hayır.
Tam aksine kabul etsinler veya etmesinler, PKK’yla ismi anılan kişiler belediyelerde belli makamlara getirildiler.
Bu sayede, terör örgütüne daha fazla yardımcı olmaya başladılar. Terör örgütü daha fazla efelenmeye başladı. CHP’nin seçim kazanmasında, HDP’ye ihtiyaç olduğunu gören PKK uzantıları, pazarlığı daha yüksek elden yapmaya başladılar.
HDP’nin CHP’ye verdiği destek karşılığında, PKK’nın Türk askerini tükürüğüyle boğacağı tehdidini yapanların belediye başkanlığı koltuğunda oturmasında sakınca olmadığını söyleyen altılı masadaki parti başkanlarıyla karşı karşıya kaldık.
Peki bir de, İmralı’nın silahı bırakma çağrısı yapması için HDP ile yapılan Cumhur İttifakının görüşmelerinin neticelerine bakalım.
Bu görüşmeler neticesinde, PKK’nın uzantısı konumundaki HDPliler, dün bulunmadıkları bir makama mı getirildiler? Dün kendilerinde olmayan bir yetkiyi mi ele geçirdiler?
Bu soruların hepsine verilecek cevap, hayır olacaktır.
Peki HDP’lilerle Cumhur İttifakının görüşmesi neyi sağladı?
PKK’nın silah bırakmasını sağladı.
CHP’nin, HDP ile ittifakı ne sağlamıştı?
İstanbul’da, İzmir’de, Adana’da, Antalya’da CHP’ye belediye başkanlığı kazandırmıştı. HDP de bu işten meclis üyelikleri ve bazı ilçelerde kendi tabanlarından gelen isimlerin başkanlık koltuğuna oturması kazancını sağlamıştı.
Devlete bir kazanç var mı? Yok.
Millete bir kazanç var mı? Yok.
CHP kazandı, HDP kazandı.
Peki Cumhur İttifakının HDP ile görüşmesi ve sonrasında PKK’nın silah bırakma aşamasına gelmesinde, devlet kazanmadı mı?
Millet kazançlı çıkmadı mı?
Ve tekrar test etme amacıyla soruyorum; Cumhur İttifakının Millet İttifakına karşı şu an şahsi olarak, milletin kazancından ayrı olarak, yaşanan gelişmelerden ne kârı var?
Hiçbir şey.
Devletin kazanması için, milletin huzuru için yapılan görüşmeleri, CHP seçim kazansın diye, bu arada da HDP’ye de bazı yerlerde makam verilsin diye yapılan anlaşmalarla bir tutmak ahlaksızlık değilse, nedir?
Yeni Akit
Yorumlar9