Solcular istedikleri kadar, kendilerini demokrat olarak tanıtsınlar..

27 Mayıs darbecilerini, o tarihten sonra iktidara gelen İsmet İnönü’sü de, Bülent Ecevit’i de, Erdal İnönü’sü de, Deniz Baykal’ı da yargılatmadı..

12 Eylül darbecilerini, Bülent Ecevit de, Erdal İnönü de, Deniz Baykal da yargılatmadı..

28 Şubat darbesine, Deniz Baykal, Bülent Ecevit, Kemal Kılıçdaroğlu zaten destek çıktı..

Ama Tayyip Erdoğan döneminde, 27 Mayıs’çılar öldükleri için yargılanmaktan kurtuldular ama..

12 Eylül darbecileri yargılandı.. 

28 Şubat darbecileri yargılandı..

15 Temmuz darbecileri yargılanıyor..

Beğenmedikleri Tayyip Erdoğan döneminde, darbeciler hem yargılanıyorlar..

Hem de Tayyip Erdoğan döneminde girişilen darbe, cumhuriyet tarihinde ilk defa halkın sokağa çıkması ile birlikte bastırıldı..

O bastırılma da, Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile oldu..

Şimdi söyler misiniz, solcular mı demokrat, darbeye dirençli..

Yoksa, Tayyip Erdoğan mı?

Ama öyle utanmazlar ki..

Defalarca sandıktan çıkan Tayyip Erdoğan’ı, CHP Genel Başkanı koltuğunda oturan Özgür Özel, utanmadan cuntacılıkla suçladı..

Tarihimizdeki tüm darbelere destek veren, darbecilerin yargılanmasını önlemeye çalışan CHP, sandıktan çıkan Erdoğan’ı, darbecilikle suçluyor..

Güler misiniz.

Ağlar mısınız..

Ki, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, CHP’lilerin yoğun yaşadıkları ilçelerde, tanklara alkış tutulduğunu unutmayalım..

İzmir’de sela okuyan müezzine saldıran CHP’lileri unutmayalım..

“Kontrollü darbe” diyen CHP’lileri, “Esas darbe 15 Temmuz değil, 20 Temmuz’daki OHAL ilanıdır” diyen CHP’li isimleri unutmadık.

Dün Cumhuriyet’i de, Birgün’ü de, Sözcü’sü de..

15 Temmuz hain darbe girişimi ile ilgili, birinci sayfalarında hakkıyla bir haber yapamadılar..

Madımak’ı andılar.

Başbağlar’ı anmadılar..

“5 yıl önce öldürülen, şu solcuyu, bu komünisti andılar, 15 Temmuz hain dabe girişimi sırasında, sokağa çıkıp darbeyi önleyen 254 şehidi anamadılar..

Ve öyle acıklı duruma düşüyorlar ki..

ODTÜ mezunu öğrencilerin eline verdikleri afişlerle, diploma hırsızı Ekrem İmamoğlu’n savundurtuyorlar..

“Suç işlemedik ama, diploma yetiyormuş zaten” diyorlar.

Mankafalı üniversiteli..

Adam 5 milyon TL’ye aldığı villayı, 2 hafta sonra, bir yıllığına 6 milyon TL’ye peşin ödeme ile kiraya veriyor.

Sen de ODTÜ diplomasını almışsın..

Bunun hesabını bile yapmaktan acizsin..

Geri zekan ile “Diploma alınca, zaten suç işlemiş oluyorsun” diyerek aklın sıra siyasetçiliğe soyunuyorsun.

Hırsızlığı savunmaya kalkıyorsun..

Ömrü boyunca darbecilerle iş kotaran CHP’nin bir belediye başkanını koruyup, kendi akılsızlığını ortaya koyuyorsun..

Ama bu geri zekalılar..

Liseye Geçiş Sınavı üzerinden, öyle bir algı üretiyorlar ki..

Ekrem İmamoğlu’nun 380 puan ile 500 puanlık fakülteye kayıt olmasında sorun görmüyorlar..

Üniversite de değil.

Ortaokuldan liseye geçiş sınavındaki kendi kendilerine uydurdukları bir sınav soruları çalınma iddiası üzerinden, kıyamet kopartıyorlar..

“Sınav soruları çalındı” diyen solcular, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasındaki soruna da “Olmaz ki. Böyle bir yatay geçiş olmaz ki. Biz aptal mıyız” deselerdi..

“Adamlarda tutarlılık var. Sınavlarda yolsuzluk yapılmasına hassasiyetleri var” diyeceğim..

Ama bakıyorsunuz.

Kendi hırsızları; sınavın en kral yolsuzluğunu yapmış.

Sınavla girilecek fakülteye, sınavı baypas ederek, dolanarak, paraşütle tepeden inip, fakülteye kayıt olmuş.

Onun hırsızlığını görmemeyi boşverin.

Bir de savunuyorlar..

Diplomanın iptal edilmesini, “Suç işlemek için, diploma sahibi olmak yeter zaten” diye alaya alıyorlar..

Alaya aldıkları, aslında kendileri..

Kendilerinin sınavla girdikleri fakülteye, birisi hırsızlıkla girmiş..

Onu savunuyorlar.

Eğer liseye geçiş sınavında da, aynı boşvermeciliği sergileseler..

“Canım şaibe diyorsunuz da. Ne şaibesi, söylemiyorsunuz. Bakan açıkladı. Gerekli araştırmanın yapıldığını, herhangi bir usulsüzlük tespit edilmediğini açıkladı” diyeceklerine..

“LGS’de şaibe var” diye, ter ter tepiniyorlar..

Ne var, ne şaibesi var?

380 puan alan bir çakal, 500 puan alanların kaydolduğu liseye mi kayıt yaptırmış?

Yatak odası görüntüleri ile cumhurbaşkanı adaylığından geri çekilmeyi, olmayan onuruna yediren Muharrem İnce de kafayı çıkarmış, “Milli Eğitim’den gelen pis kokuları temizleyin. Sınavlarda şaibe, mülakatlarda torpil, okullarda ideolojik dayatma var” diyor.

Utanmazlığı görüyor musunuz..

Ekrem’in diploma hırsızlığına destek veren kim var ise..

Bugünkü şaibesiz sınavlara ise, saldırmakla meşgul..

Ekrem’in yatay geçişindeki pis kokuları alamayan Muharrem, kurduğu partinin borçlarını ödetme uğruna, Ekrem’in haram yolla aldığı diplomaya sahip çıkıp, bugünkü sınavlara şaibe suçlaması yapıyor..

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin anlatmış oysa: “Geri zekalıya anlatır gibi tane tane anlatıyoruz. Ama yetinmiyorlar, hâlâ devam ediyorlar”.

Bunlara geri zekalıya anlatır gibi anlatmak da yetmiyor..

Tane tane anlatmak da yetmiyor..

Adam öğretmenlikten emekli ama, “Son 5 yılın en zor sınavı olduğu söylenen sınavdan rekor sayıda, 719 birinci çıkmış. MEB’in derhal açıklama yapmasını bekliyoruz. Bu birinciler hangi illerden ve hangi okullardan?” diye soruyor..

Utanmaz adam..

Gayri ahlaki olarak, evlilik dışı yatak odası görüntün yüzünden, siyaset yapamaz duruma düştün..

Tüm haber sitelerinde, var olan bilgiyi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tekrar açıklamasını istiyorsun..

719 birinciyi açıklamış ya, bakanlık..

Her birincinin de, hangi okuldan mezun olduğu, ortada ya.

O okulların hangi ilde olduğunu da, bas arama motoruna, öğren..

Ama dert başka..

En zor sınav dedikleri LGS’de 719 birinci çıkmasını, “Ortaöğrenimde eğitimin başarısının artması”na bağlayacaklarına..

Hemen akıllarına, her zaman kendilerinin yaptıkları hırsızlık geliyor. 

Ve “başarı arttı ise, mutlaka hırsızlıkla artmıştır” diyerek, 719 birinciyi de töhmet altında bırakıyorlar..

Aslında Milli Eğitim Bakanlığı, 719 birinciyi, onların mezun oldukları okulları organize edip, bu alçak iftirayı atanlara karşı, hem ceza, hem tazminat davaları açılmasını organize etmesi gerekir..

Ki, bir daha densiz şekilde, böylesine alçakça bir nitelemede bulunmasınlar.

Kendi yaptıkları hırsızlıkları örterken, başkalarını hırsızlıkla suçlamasınlar..

Dürüst olsunlar..

Gayri ahlaki hayatlarını örtmek için, adaylıktan bile vazgeçtiklerini unutturup, parti borçlarını ödettirdikleri Ekrem’in hırsızlığını savunmaya kalkmasınlar..

Yeni Akit