Milliyetçi ve ülkücü olma iddiası ile kurulan İyi Parti’nin son geldiği nokta şurası:

Turhan Çömez isimli milletvekilinin ipini salmışlar, nerede bir dini faaliyet görüyorsa, saldırıyor..

Londra’da, Türkiye’nin üstlendiği cami inşaatına karşı çıkmıştı..

Cami inşaatına, bizim bildiğimiz komünistler karşı çıkar. Ateistler karşı çıkar..

Dinsizler karşı çıkar..

Ama bu adam, bir de İmam Hatip ortaokulundan mezun olmuş..

Temel Karamollaoğlu, AK Parti dönemindeki İmam Hatipten mezun olan 100 kişiden bir tane yamuk biri var ise, onu diline doluyordu ama..

Bu Çömez, Erbakan’ın bir kusuru yok ama.. Temel Karamollaoğlu’nun, CHP’ye şirin gözükmek için yaptığı vicdansız tanımlamaya işaret etmek için söylüyorum, Milli Selamet Partisi’nin açtırdığı Bandırma İHL’den mezun olmuş..

O dönemde de, İHL’den mezun olan ama cami karşıtlığı yapan tipler varmış;..

Bugün de belki vardır..

Ama görüyorsunuz işte..

Turhan Çömez, Temel Karamollaoğlu ile İmam Hatip’lerin kapısına kilit vuran CHP ile ittifak yapıp, İstanbul İmam Hatip Lisesi’nden mezun Tayyip Erdoğan’a halkın teveccühünü önlemeye çalıştılar, başaramadılar..

İP’li Çömez, İmam Hatip mezunlarına, hiç utanmadan, hırsız suçlaması yaptı.

14 yaşındaki çocuklara iftira attı.

Partisinden, partisinin genel başkanı Müsavat Dervişoğlu’ndan dün de bir açıklama gelmediğine göre, bu Çömez’in kuyruğuna takılmışlar, partilerini bitirmeye karar vermişler, demektir..

Yoksa, ülkücü olduğunu iddia eden bir partinin vekili, nasıl olur da, İmam Hatip ortaokullarına böylesine alçakça, ahlaksızca bir iftira atabilir?

“Sadece Bursa’da Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu’ndan 36 öğrenci tam puan almış.”

Ardından da, diğer okullarla başarılı öğrenci sayılarını alıp, oranlama yapıyor.

Oysa ilk aldığı rakam yalan.

Rakam sahte.

Bu sahteciliği yapan da Çömez.

Bir küçük özür diledi mi?

Hayır..

Genel başkanı bunun kulağını çekti mi?

Çekmedi.

O zaman iftiranızda boğulun.

Partiniz de, iftiranızla boğulsun, siz de 14 yaşındaki çocuklara attığınız iftiralarda boğulun..

Bakmayın, İmam Hatipler için iftira atmaları üzerinden konuya girdiğime..

Aslında, İyi Parti’nin, PKK’ya silah bıraktırma sürecine itirazını yazacaktım.

Son yaptıkları açıklama, ‘Terörsüz Türkiye komisyonuna katılmayacağız..”

Katılsaydınız, hatırımız kalırdı..

Siz değil miydiniz, 2019 yılında, HDP ile komisyonlara katılanlar, büyükşehirlerde HDP ile kankalık yapıp, aday çıkarmayarak, CHP’li adaylara kazandırma sözü veren PKK’nın uzantısı ile iş kotaranlar..

Siz değil miydiniz, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Murat Karayılan Kandil’den, “Tayyip Erdoğan’a kaybettireceğiz” diyerek, HDP’ye “aday çıkarmayın” talimatı verdiğinde, ellerini ovuşturarak Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayan ve PKK’nın uzantısı parti ile birlikte CHP’nin genel başkanına destek açıklaması yapan, siz değil miydiniz?

Tuuu sizin suratınıza..

Hiç utanmıyorsunuz, şimdi PKK silah bırakma kararı aldığında, “biz komisyona katılmayız” diyorsunuz..

Silaha çok meraklı iseniz, siz alın elinize silahı, sizin de boyunuzun ölçüsünü alsın, bu devlet..

Affedersiniz ama, bu partinin genel başkanı Meral Akşener, Selahattin Demirtaş cezaevinde iken, “sabah kahvaltısına giderim” dediğinde, “beklerim” diye cevap vermemiş miydi?

Şimdi ne oldu?

O zaman silah bırakma sözü yoktu.

Kahvaltıda buluşmaya niyetlendiniz.Şimdi silah bırakıyorlar..

“Biz bu işte yokuz” diyorsunuz..

Olsanız ne olur, olmasanız ne olur.

Tarihe kaydınız geçiyor.

Cami karşıtlığı.

İmam Hatip düşmanlığı..

Ekleyelim, lezbiyenlerin, homoseksüellerin ölümüne istedikleri İstanbul Sözleşmesine hayranlık..

Sonra da “ülkücüyüz”!

Bu nasıl ülkücülük?

İyi Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu konuşuyor:

“TBMM’de bu kadar komisyon varken ve bunların görev alanları veya yapabilecekleri ortadayken süreç ile ilgili bir başka komisyonun anlamı bizler için net değildir, anlaşılmamıştır. Dolayısıyla biz bu süreçte yapılan hata ve yanlışlara ortak olmamak adına bu komisyona katılmayacağız.”

2024 mahalli seçimlerinde de, PKK’nın uzantısı HDP’li isim, CHP’den Esenyurt Belediye Başkanlığı’na aday gösterilirken, bunun karşılığında büyükşehirde HDP’lilerin Ekrem İmamoğlu’na destek çıkması kararı alındığında.

Konuyu çok iyi anlıyordunuz..

“Bu çok büyük bir risk” demiyordunuz..

Siz de, el altından Ekrem İmamoğlu’nu destekliyor, İstanbul’daki % 6’lık oyunuzun büyük çoğunluğunu HDP’nin de adayı olan Ekrem İmamoğlu’na verdiriyordunuz...

O zaman her şey çok güzeldi, değil mi?

“Anlaşılır” idi, değil mi?

Ve ülkücü olmayı boşverin, PKK’lı teröristleri bile aratan şu cümle de, İyi Parti’nin Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu’ya ait:

“Terörsüz Türkiye adı altında yürütülen süreç, PKK terör örgütünün bu ülkeye verdiği zarardan çok daha fazlasını verebilme riski taşımaktadır.”

Bu ne demek, İyi Partililer açıklasın..

Müsavat Dervişoğlu açıklasın..

Onlar terörsüz Türkiye için komisyon kurmanın gereğini anlayamadıklarını söleyedursunlar..

“O kadar komisyon var, bir de ‘Terörsüz Türkiye’ için mi komisyon kuruluyor. Niye ki?”

Biz kendilerine açıkça soralım, bu ülkeye, PKK’nın verdiği zarardan daha büyüğünün verileceği hakaretini nasıl yapabiliyorsunuz?

Bunda ciddi iseniz, o komisyonda, bulunmalı ve buna yönelik bir girişim var ise, karşı çıkmalı değil misiniz.

Ama her zamanki gibi, iftira atmakla meşguller..

Kendileri Selahattin Demirtaş’ı cezaevinden çıkarmakla meşgullerdi.

O zaman her şey çok güzeldi..

Türkiye’ye büyük zarar verilmiyordu.

Şimdi silah bıraktırma aşamasına gelince, “Türkiye’ye, PKK’dan daha büyük zarar verilme ihtimali var” diyerek, kandan beslendiklerini ispatlıyorlar..

Din karşıtlığı gırla..

Cami karşıtlığı gırla..

İmam Hatip okulu düşmanlığı gırla.

PKK-HDP ortaklığı gırla..

Sıra silah bıraktırmaya bir omuz da siz verin denildiğinde..

“Yok biz vermeyiz” diyorlar..

Yazıklar olsun sizin gibi milliyetçilere.. 

Daha ne diyeyim.

A. İhsan Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi