“Bir Alevi vali bile yok” diyenler, şimdi “Lübnan oluruz” diyorlar

  • GİRİŞ22.07.2025 08:39
  • GÜNCELLEME22.07.2025 08:39

MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli’ye atıfla, “Cumhurbaşkanı’nın bir Alevi, bir Kürt Cumhurbaşkanı Yardımcısı olabilir” değerlendirmesi, bu iki aidiyet üzerinden yıllarca kendilerine rant devşirenleri fena zıplattı..

Hukukçusundan siyasetçisine, gazetecisine varıncaya kadar, hepsi ter ter tepiniyorlar şimdi..

Batı patentli reçete diyen mi ararsınız.

Lübnanlaşma’dan bahseden mi ararsınız.

Sanki bunlar değil, daha düne kadar, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliği üzerinden, “bir tane de Alevi Cumhurbaşkanımız olsun; n’olur sanki” diyenler..

Devam edenler, “Cumhurbaşkanı’nın İyi Partili bir, Gelecek Partili bir, Saadet Partili bir, DEVA Partili bir, Demokrat Partili bir Cumhurbaşkanı yardımcısı olsun. Bunların yanısıra, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye başkanları da Cumhurbaşkanı yardımcısı olsun. İlaveten de, halka açıklanmayan gizli uzlaşılarla da, HDP’ye bir tane Cumhurbaşkanı yardımcısı verelim.. Hatta, seçim ikinci tura kaldığında, bir tane de Zafer Partisi’ne Cumhurbaşkanı yardımcılığı tahsis edelim” diyenler..

Tayyip Erdoğan’ın seçim kazanma ihtimalini azaltmak için, önlerine gelen herkesi Cumhurbaşkanı yardımcısı yapmayı kabul edenler..

Faşist diye suçladıkları ile komünist diye suçladıklarını.. PKK’lı diye suçladıkları ile faili meçhul cinayetlerin sorumlusu diye suçladıklarını.. Şeriatçı diye suçladıkları ile laik jakoben uygulamaları savunduğu için suçladıklarını.. Said Nursi’nin talebesi diye suçladıkları ile kemalist diye suçladıklarını.. Hepsini aynı Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı statüsünde buluşturmak isteyenler..

Şimdi, Cumhurbaşkanı yardımcılarından birisi Alevi, diğeri Kürt olabilir tezine..

Kıyameti kopartıyorlar..

Oysa bu tilkiler var ya, bu tilkiler..

Aleviler üzerinden ne istismarlara imza atıyorlardı..

TBMM kürsüsünden başlayın. Seçim meydanlarına kadar..

Alevi istismarı yapabilecekleri neresi olursa, şöyle haykırıyorlardı:

“Aleviler de bu ülkenin insanları değil mi? Niye bir tane vali yok? niye 81 valinin arasında bir tane vali yok?”

Çıkarıp gösteriyorduk, bir de var, iki de var, üç de var..

“Dürüst, işinin uzmanı.. Vatandaşa ayrımcılık yapmayan Alevi vali de var, başka başka mezheplerden de valiler var” dediğimizde..

“Bir tane, iki tane, üç tane mi? Bu kadarcık mı” diye, küsüp, daha fazla rezil olmamak için, ortadan toz oluyorlardı..

Kendi kendilerine uyduruyorlar, sonra uydurdukları yalanlara kendileri de inanıp, ardından da, “Hakimler savcılar sınavından Alevi vatandaşları geçirmiyorlar” diye, yalan üzerine yalan söylüyorlardı.

Bunun en somut ve popülaritesi yüksek örneği de, CHP’nin Çankaya Belediye Başkanlığı’na seçtirdiği Hüseyin Can Güner idi..

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de özel avukatı olan, genç yaştaki Hüseyin Can Güner için, “hakimlik sınavına girdi, ama Alevi olduğu için elendi” diyen ahlaksızların yüzüne yüzüne Adalet Bakanlığı cevabı verdi: “İlgili kişinin atanmamasının sebebi, bir siyasi partiye üyeliğini sonlandırmamış olmasıdır. Ayrıca, ilgili kişinin annesi, herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulmaksızın, bu yönde bir iddia olmaksızın, yıllardır Sincan Cezaevi’nde kamu görevlisi olarak çalışmaktadır.”

Bu cevap sonrasında, şiştiler mi?

“Bizim atanmadığını iddia ettiğimiz adamımız, meğerse CHP’ye üyeliğini sonlandırmadığı için, hem CHP üyesi, hem de hakim olarak devlet memuru olmak istediği için.. Evet, bu sebeple atanamamış..” diye bir özür dilediler mi?

Hayır..

“Bizim ayrımcılığa tabi tutulduğunu iddia ettiğimiz Hüseyin Can Güner’in öz be öz annesi, meğerse Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak, hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmaksızın, yıllardır kamu görevlisi olarak çalışıyormuş. Demek ki, bir mezhebe aidiyet, kimsenin ayrımcılığa tabi tutulması sonucunu doğurmuyormuş. biz iftira atmışız” dediler mi?

Hayır.

Ama Alevileri istismara yine devam ettiler.

Kürt kardeşlerimiz üzerinden de aynı istismarı yıllarca sürdürdüler..

“Kürtler ikinci sınıf vatandaş muamelesine tabi tutuluyor” dediler..

Cevap verdik, “Al sana Kürt olduğu belirtilen Turgut Özal, Cumhurbaşkanı olmuş. Al sana bakanlardan onlarca isim.. Milletvekillerinden yüzlerce isim..”

“Onlar devşirilmiş” dediler.

“Onlar devletin adamı olmuşlar” dediler..

Kürt istismarına devam ettiler..

Şimdi, özellikle 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde yaptıkları algılarla, “Tayyip Erdoğan seçilirse, eşini yardımcı, oğullarından birini, kızlarından birini, damatlarından birini de yardımcı yapacak”  dedikleri halde..

Ne eşi, ne kızlarından ne de oğullarından biri yardımcılık görevine getirilmemişti..

Evet, damadı Berat Albayrak daha önce de bakan idi, seçimden sonra da bakanlık görevini sürdürmüştü ama..

O ahlaksızların koltuk için dokuz takla attıkları Türkiye’de, en küçük bir gururunu kıran bir gelişme sonrasında, Cumhurbaşkanı’na da zarar gelmemesi için, o algıcıların hepsine birden tokatı yapıştırmış, bakanlıktan istifa etmişti..

O tarihde, “danışıklı istifa. İki ay sonra dönecek” diyen mi, “Kapalı kapılar ardında, yine gerçek bakan o.. Sadece isminin başında bakanlık sıfatı yok” diyen mi ararsınız..

Nice yalancıyı, nice ahlaksızı gördük, bu sahtekarca söylemleri dillendirirken..

Şimdi, Cumhurbaşkanı yardımcılığı için yaptıkları o algı operasyonlarının hiçbirisi karşılık bulmamış iken, iyi niyetle, toplumsal barışın da sağlanması, algı oyunlarına fırsat verilmemesi için, etnik ve mezhebi yapıdan iki Cumhurbaşkanı yardımcısının olabileceği önerisine..

“PKK oyuncağımız elimizden alınıyor. Biz daha bunun üzüntüsünü atlatamamış iken. bir de Alevi istismarımızı mı elimizden alacaksınız. Üstelik aynı zamanda, bir de Kürtler üzerinden edindiğimiz oyuncaklarımız vardı. Onu da mı bizim elimizden alacaksınız” diye, ter ter tepiniyorlar..

Neyse ki, Devlet Bahçeli sağlam duruyor: 

Cumhuriyet gazetesinin ahlaksızca attığı manşeti hatırlatıp, “Bu fikri Lübnan’la ilişkilendirmek saptırmadır! Kürt de bizimdir, Alevi de; kutuplaşmaya çanak tutanlar üvey evlat bile olamayan çürüklerdir!” cevabını alıyorlar..

MHP’nin yazılı açıklamasında, şunlar söyleniyor: “102 yıllık Cumhuriyet tarihimizin tamamına etnik ve mezhep temelli bölücülüğün taciz, tahrip ve tahrikleri damga vurmuştur.

Aklı başında ve vicdan sahibi hiç kimse bu sarsıcı gerçeği inkar edemeyecektir.

Yeni yüzyılda ‘Terörsüz Türkiye’nin tezahürüyle birlikte etnik ve mezhep temelli bölünme rüyası görenlerin hevesleri de kursaklarında kalacaktır.”

Daha ne diyelim..

Ülkenin kardeşliği için atılan her adıma itiraz edenler, kursaklarında kalanlarla boğulup, bu milletin takozu olmaktan çıksınlar” demeyelim de ne diyelim?

Yeni Akit

Yorumlar18

  • Yusuf yıldız 2 hafta önce Şikayet Et
    Sayın Karahasanoğlu yine muhteşem tespitler ile doğru teşhisler koymuşsun. Allah senden razı olsun.
    Cevapla
  • Alptekin 2 hafta önce Şikayet Et
    chp ve ahlak taban tabana zıt , yav bu ülkede budistler parti kursa başa gelse bunlar kadar ülke ve millete zarar veremez, bu kin ve nefretleri nin sebebini anlayamıyorum
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Müflis 2 hafta önce Şikayet Et
    Amin.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Yavuz Sultan Selim 2 hafta önce Şikayet Et
    Misal chp; eski genel sekreteri kasım gülek moon hristiyan misyoneri Türkiye sorumlusuydu, dışişleri bakanı ismail cem ipekçi yahudi dönmesi sabataistti ve Türk Dil Kurumu başkanı agop dilaçar isimli bir ermeniydi, yani chp Türkiyeyi de kendisi gibi işgal edilmiş hale getirmek istiyor !..
    Cevapla Toplam 9 beğeni
  • BARBAROS HAYREDDİN 2 hafta önce Şikayet Et
    ALLAHIM yalnızca sana kulluk eder yalnızca senden yardım dileriz.Bizi doğru yola mutluluk verdiklerinin yoluna ilet.Bağışından ve bağışlaman dan uzak kalanların,AZIP SAPMIŞLARIN yoluna değil.Bizleri BABALARIMIZI,ANALARI MIZI,KARDEŞLERİMİZİ,AİLEMİZİ,MİLLETİMİZİ,DEVLETİMİZİ ve TÜM İNANANLARI rahmetinle KORU.Rahmetini yardımını esirgeme ülkemizden,ülkemize DİRLİK VE DÜZENLİK VER
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat