Koltuk kapmada ittifakta vardılar, silah bıraktırırken yoklar!
- GİRİŞ06.08.2025 08:59
- GÜNCELLEME06.08.2025 08:59
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli başlatmıştı, PKK’ya silah bıraktırma sürecini..
Sayın Bahçeli, “Apo çağrı yapsın, PKK kendisini feshettiğini açıklasın” demişti.
Hemen ciyaklamalar başlamıştı:
“Bakalım Apo bu çağrıya cevap verir mi?. Niye böyle bir çıkış yapıldı ki?”
Bu tepkiye cevabımız şu olmuştu:
“Teröristbaşı Apo çağrı yaparsa yapar. Yaparsa, PKK’nın dinleyip dinlemeyeceği aşamasına geliriz. Türkiye’nin bu gelişmeden dolayı uğradığı/uğrayacağı bir zararı yok. Bahçeli’nin açıklaması bu açıdan önemlidir.”
Ardından Apo beklenen çağrıyı yaptı, “Kongreyi toplasınlar, kendilerini feshettiklerini açıklasınlar” dedi..
Buna da itiraz edildi..
İlk tepki şu idi: “Apo, ‘silah bırakın’ dedi diye, yıllardır dış güçlerin oyuncağı olan bir örgüt kendini fesheder mi? Örgüt bakalım, onu dinler mi? Adam zaten 25 yıldır cezaevinde. Örgütle bağı kalmamış ki, onun sözünü dinlesinler!”
İtiraz ettik:
“PKK dinlerse dinler.. Dinlemezse, ağa keyifleri bilir. Silahlar, kendileri tarafından gömülmezse, devlet silahları PKK’lılarla birlikte gömmesini bilir.”
Sayın Bahçeli’nin yaptığı çağrının, sonrasında Apo’nun PKK’ya yaptığı çağrının Türkiye’ye bir zararı var mıydı? Yoktu.
Buna bile itiraz etmişlerdi..
Mızıkçılık yapmışlardı..
“Terör örgütü niye muhatap alınıyor” denilmişti..
“Bunların konuşulma yeri partilerin grup toplantıları değil, TBMM’dir” denilmişti..
Ortada fol yok, yumurta yok iken.
Örgütün kendisini feshetmeme ihtimali var denilirken bile..
Hemen TBMM’yi tartışmaya dahil etmeye çalışanlar..
Sonraki süreçte..
Apo çağrısını yapıp, PKK da, sembolik bir silah bırakma ile kararını açıklayıp, uygulamaya koyduğunu gösterince..
Hemen ardından da..
“İşte şimdi TBMM’de bir komisyon kurup, konuları görüşelim” denilince..
İlk aşamada, “TBMM muhataptır” diyenler, tornistan yaptılar..
CHP itiraz etti. “Komisyona üye vermeyeceğiz” dedi.
İyi Parti benzer açıklama yaptı..
Neyse ki CHP, sonradan üye vermeyi kabul etti.
Ama İyi Parti, dün yapılan ilk toplantıda da görüldü ki, TBMM içinden oluşturulan ilk aşamada, “Terörsüz Türkiye” başlığı ile kurulan komisyona üye vermedi..
Tam bu noktada, İyi Parti’ye soruyorum..
2019 mahalli seçimlerinde, PKK’nın uzantısı olan HDP büyükşehirlerde aday çıkarmadı, CHP’li adayları destekledi. Karşılığında bazı iştiraklerin genel müdürlüklerini kendi partilerinden adamlar atandı..
2019 mahalli seçimlerinde aynı zamanda İyi Parti de, büyükşehirlerde aday çıkarmadı, HDP gibi CHP’nin adaylarını destekledi. İyi Parti de, büyükşehir belediye başkanlıklarının iştiraklerinden, kendilerine tanınan kontenjan sayısında genel müdürlük aldı.
Kirli ittifakı görüyor musunuz.
HDP ve İP, aday çıkarmıyorlar. CHP’yi destekliyorlar. Karşılığında da, iştiraklerin genel müdürlüklerini alıyorlar..
Burda hiçbir tartışma yok.
Gayet güzel anlaşıyorlar..
“İştiraklerin müdürlükleri gelsin, gerisi önemli değil” diyorlar..
Ama bugün, PKK silah bırakacak.. “Biz komisyona üye vermeyiz. Biz bu işe karışmayız” diyorlar..
Sadece 2019 mahalli seçimleri değil, İyi Parti ile PKK’nın uzantsı konumundaki HDP’nin yaptığı ittifak..
2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde de, hem de PKK silahlı saldırılarını sürdürdüğü bir dönemde dahi.. O terör örgütünün uzantısı HDP ile İyi Parti, cumhurbaşkanı adayı çıkarmadılar.
Birlikte CHP’nin adayını desteklediler..
Burda da, İyi Partililer, “Bu işi bir de şehid ailelerine soralım. Bakalım onlar bu ittifaka ne diyorlar. bizim aday çıkarmamamıza, HDP ile aynı adaya oy vermememize, gaziler ne diyorlar, bir soralım” demediler..
2024 mahalli seçimlerinde bile, aynı numarayı çevirdiler..
HDP ve İyi Parti, ki ikisi birden aynı taktiği geliştirdi, sembolik birer aday gösterdiler ama. O adaya kendi tabanlarından oy istemediler. Benzer seçimlerde büyükşehirlerde aldıkları oyun üçte birini alacak şekilde kendilerini dizayn ettiler ve CHP’li adaylara seçimleri kazandırdılar..
Bunu, İyi Parti ve HDP birlikte yaptılar..
Karşılıksız değil.. Belediye iştiraklerinde genel müdürlük pozisyonunda makam alarak yaptılar..
Belediye meclis üyeliklerinde, kendilerine ayrılan sayıda üyelik alarak, bu kirli ittifakı gerçekleştirdiler..
Peki, bu kirli ittifakı, hiçbir ilkeye bağlılık göstermeden ve şehid ailelerine konuyu sorma hassasiyeti göstermeden hayata geçiren İyi Parti, şimdi niye TBMM içinden oluşturulan komisyona üye vermiyor?
Kendisine bu noktada, bir makam getirisi olmayacağını düşündüğü için mi?
PKK silah bırakırsa, kendilerinin istismar edecekleri bir malzeme ortada kalmayacağından endişe ettikleri için mi?
Buyursunlar cevaplandırsınlar..
Ancak, riyakarlık sadece İyi Partililerde değil.. Solcularda da benzer riyakarlıkları izliyoruz..
PKK, devletin askerine kurşun sıkarken, teröristleri değil, TSK’yı suçlayanlar.. “TSK kimyasal silah kullanıyor” ahlaksız iftirasını atanlar..
PKK’nın özerklik ilanı sonrasında, hendekleri kapatmak için operasyon başlatıldığında, “Barış” diyerek, teröristlerin hamiliğine soyunanlar..
Şimdi kıytırık sorularla, kafaları karıştırmaya çalışıyorlar..
Ne imiş?
“Komisyonun adı ne olsun”muş.
İstediğiniz adı verin arkadaşlar..
Amacınız, PKK’ya silah bıraktırmak olsun da, isterseniz “Barış Komisyonu” adını verin, isterseniz “Savaş Komisyonu” adını verin..
Neyse ki, fazla tartışma çıkmamış..
“Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ismi üzerinde mutabakata varılacak gibi görülüyor..
Bir başka maraza çıkarma konusu, komisyon toplantıları basına açık mı olsun, kapalı mı olsun?
Gerçekten bu solcular, kafayı yemişler..
50 yıllık bir sorun çözülecek..
Binlerce insanımızın hayatına mal olmuş, yüz milyarlarca dolarlık maddi zarara sebep olmuş bir hayati mesele çözüme kavuşturulacak..
“Basın toplantıları içerde olsun mu, olmasın mı” tartışması açıyorlar.
“Haydi basın mensupları, komisyon toplantısında, olsun” denilse..
Emin olun, “Sadece not almasınlar, ayrıca kameralarla kayıt da yapabilsinler” denilecek.
Bitecek mi? Mümkün değil..
Bu sefer de, “Sadece kayıt alınmasını değil, canlı yayın yapabilme imkanının da tanınmasını istiyoruz” diyecekler.
Sanki komisyonda maç yapılacak..
Sanki içerdeki görüşmeleri canlı olarak izleme ihtiyacı, vazgeçilmez bir anayasal hak olarak mevzuatta düzenlenmiş, bunun sağlanmasını istiyorlar..
Canlı yayın yapılacak olsa da, bunların istekleri bitmeyecektir..
Çıkarmak istedikleri fitne muhabbetlerini, yine yapacaklardır.
Nasıl mesela? Diyelim komisyonda bir üye, uzun görüşmelerin sonuna doğru, gözlerini sarkıtmaya mı başladı..
“Milletin vekilleri, teröre son verilmesi öngörülen komisyonda uyuyorlar. Kimler, vekilleri uyuturken, neleri kaçırıyor.”
Arkasından ulusalcı Sözcü’nün, ırkçı Yeniçağ’ın, muhafazakar geçinen Karar’ın manşetlerini tahmin edin..
Emekli generallerin sözlerini mi?
Aman onları hiç tahmine bile kalkışmayın.. Dersiniz ki, PKK ile en sert mücadelenin yaşandığı günlerden daha sert savaşlar yaşanıyormuşçasına, algı üzerine algı yapacaklarından, emin olabilirsiniz..
Boşverin arkadaşlar, eninde sonunda bir komisyon bu..
“PKK silah bıraksın. Gerisine bakarız” desinler..
Bu bile ülke için büyük kazanımdır..
PKK silahı bıraksın.. Sonrasına, sonra bakarız.
Yeni Akit
Yorumlar3