120 milyonluk villada oturan onlar, zengini seven Tayyip bey!
- GİRİŞ01.09.2025 08:43
- GÜNCELLEME01.09.2025 08:43
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ömür adam.. Gözümüzün içine baka baka, yalan söylüyor. Diğer CHP’liler de Özgür Özel’in aynısı ama..
Dün Sinop’ta yaptığı konuşmada Özgür bey, bu minval sözler sarfettiği için onun üzerinden “kim zengin partisi, kim dar gelirli partisi” tartışmasına esas olmak üzere CHP genel başkanının sözlerini aktarıyorum:
“Tayyip bey fakiri sevmez, zengini düşünür, onun gönencine bakar.” diyor, CHP’nin genel başkanı..
Bakıyorsunuz..
Türkiye’nin fakir illerine bakıyorsunuz...
İllerden sonra, ilçelere bakıyorsunuz..
Zengin iller, fakir iller ayrımı yapıyorsunuz.. İlçeleri, zengin-fakir ayrımına tabi tutuyorsunuz.. Gerek il olsun, gerek ilçe olsun.
Daha zengin olanlar CHP’den yana tercih kullanıyor..
Fakir olanlar, AK Parti’den yana tercihde bulunuyorlar..
Önce il bazında söyleyelim..
İzmir mi daha zengin, Bayburt mu, Gümüşhane mi, Konya mı, Erzurum mu?
Tabii ki zenginler İzmir’e doluşmuş.
İzmir’de bugüne kadar AK parti birinci çıktı mı? Belediye başkanlığını kazanabildi mi?
Hayır..
Tersinden bakalım, İzmir’e göre daha mütevazı geliri olan, Konya, Erzurum, Bayburt, Gümüşhane’de, CHP şimdiye kadar hiç birinci oldu mu?
Hayır..
Hani nerede, zenginin Tayyip beyi sevdiği..
İzmir ile sınırlı değil, örneğimiz.. Ege kıyılarında, çoğu tatil mekanı olan illerin hemen tamamı, CHP’nin kalesi olarak karşımıza çıkıyor..
İç Anadolu’nun fakir halkı ise, şımarık zenginlerin aksine, mütevazılığı elden bırakmıyor, gerçekleri görüyor ve ülkenin kalkınması için AK Parti’den yana tercih kullanıyor..
İlçe bazında örnekler verelim..
İstanbul’un, en değerli semtleri neresi?
İstanbul Boğazı’nın iki yakasındaki ilçeler..
Kadıköy’den başlayın, Beşiktaş’dan devam edin.. Silme CHP seçim kazanıyor.
Şimdi sıralayacağımız ilçelerde eski yıllarda AK Parti’nin de seçim kazandığı olmuştu ama. Son seçimde artık bu ilçeleri de CHP aldı: Üsküdar, Sarıyer, Beykoz.. Bunların hepsi, İstanbul’u da bırakın, Türkiye’nin en zenginlerinin oturduğu ilçeler..
Daha da somutlaştırayım örneği. İlçenin de içinde, mahalle üzerinden konuyu örneklendirelim..
Beykoz’da Acarkent diye bir mahalle var ki. Beykoz Konakları diye bir mahalle var ki..
Hem orman işgali ile yapılmış villalardan bahsediyoruz..
Hem de Türkiye’nin en yüksek değerdeki taşınmazlarından.. Hani buralarda, CHP birinci olur ama.. Oy bölüşümü bıçak sırtı bir noktadadır..
Birisi % 49, diğeri % 51 almıştır..
“% 2 oy farkının neyini konuşacağız” deriz..
Acarkent Villaları’nda olsun, Beykoz Konakları’nda olsun. CHP’nin oyu % 80. AK Parti’ye de ne kalmış ise..
Dar gelirlilerin oturduğu Bağcılar mı? Esenler mi? Orası AK Parti’yi tercih ediyor.
Biraz daha mı somutlaştırayım..
Kim zenginin partisi imiş, görün..
“İsraf var. Lüzumsuz harcamalar var. Lüks var” dedikleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AK Parti’li başkanlar tarafından yönetildiği yıllarda..
CHP’li yönetimin medyadan sorumlu ismi Murat Ongun’un eşdeğer makamında oturanlar, Başakşehir’de bir apartman dairesinde ikamet ederlerken..
CHP’nin Murat Ongun’u, hani belediyeden önce de o villada kalıyor olsa, “Eskiden beri öyle” derim..
Ama öyle değil.
CHP’li başkanın yönetimindeki belediyeden temin ettiği aşırı gelirle, aylık kirası 450 bin TL olan Acarkent Villaları’nda oturuyor, beyefendi.. Villanın değeri 120 milyon TL.
Heyyy.. Özgür efendi..
Yalandan kendini kurtar. Sahtekarlıktan kendini sıyır.. Gerçekten özgür ol ve söyle..
Zenginler kimi destekliyor?
Tayyip beyi mi, yoksa seni mi?
Daha 4 ay önce görmedik mi, TÜSİAD’lı baronların, kimi desteklediğini.
Özgür Özel’in bile ötesine geçip, “Disiplinsiz teğmenlerin ihracı, AİHM kararları ile Türkiye’ye verilmek istenen talimatlara direnilmesi, gezi isyancısı bir tutuklunun cezaevinden çıkarılmak için milletvekili adayı yapılıp, Anayasa Mahkemesi kararı ile yargılamanın durdurulmak istenmesine eyvallah edilmemesi”ne ilişkin, siyasetçilerin de ötesine geçen sözde işadamlarının itirazları, hafızamızda duruyor..
TÜSİAD’çıların fakir halk kesiminden olduğunu, Özgür bey herhalde söyleyecek kadar şaşırmamıştır..
O halde?
Niye algı yapıyorsunuz? Öyle bir algı ki..
Dediklerine kendileri de inanmıyor.
Özgür Özel devam ediyor:
“AK Parti’nin bir kara düzeni var. Zengini daha zengin eden, yoksulu daha yoksul yapan muhtaçlaştıran bir düzen var. Oy zamanı hatırlayıp sonra sırt çeviren bir düzen var.”
İki açıdan da sakat bir tanımlama..
Önce sondan başlayayım..
Emeklileri seçim öncesinde sevindirmesi gerekirken küstüren, kendi tabanının sandığa gitmemesi ile ağır bir tokat yiyen kim?
AK Parti.
Ama Özgür beye göre, seçmen, “Oy zamanı hatırlanıyor” ve durum kurtarılıyormuş..
Ekonominin düzelmesi için, emperyal devletlerle mücadelede daha güçlü mücadele için, “kan kusup, kızılcık şerbeti içtim” diyen Tayyip Erdoğan, maalesef emeklilerin durumunu, mahalli seçimler öncesinde iyileştirmesi gerekirken..
Yapamadı..
Ama Özgür bey, “seçim zamanı hatırlanıyorlar” diye, yalan söylüyor..
CHP mahalli seçimlerde birinci parti oldu ise..
AK Parti’nin emekli maaşlarında beklentileri karşılayamaması birinci sebeptir...
CHP kafasının zengini sevdiğini, bu noktada AK Parti’nin atmak istediği adımlara nasıl engel çıkarttığını da somutlaştırarak vereyim. Buyrun yakın tarihden örnekler:
2025 yılı başında, devletin elektrik faturalarına fakir-zengin ayrımı yapmadan tüm konutlardaki eski yılların desteğinde değişikliğe gidildi. Dar gelirliler için destek devam etti. Yüksek elektrik faturası ödeyen zenginlerde ise destek azaltıldı.
Açın gazeteleri görün, CHP’liler nasıl kızılca kıyamet koparttılar..
Hani AK Parti zenginden yana idi. Tabii ki fakirin faturasından desteği kaldırıp, zengine vermeye devam edecek bir uygulamayı hiç kimse yapamaz. Ama en azından, fakirle birlikte, zengine desteğe devam edemez miydi? Ederdi. Ama etmedi.. Zenginin elektrik faturasındaki destek azaltıldı. Dar gelirlininki sürdürüldü.
Bir başka somut örnek.. Yurtdışına gidenler, dargelirliler mi, yoksa zenginler mi?
Sormaya bile gerek yok..
Boşversinler, “Öğrencisi var. İş seyahati yapanı var” muhabbetlerini.
Dar gelirli, asgari ücretli bir insanın, yurtdışına hiçbir amaçla gidebilmesi fiili olarak ihtimal dahilinde değil.. Gitmesin anlamında söylemiyorum, fiili olarak gidemez.. AK parti öncesinde de bu böyle idi. Şimdi de böyle.. Peki, bu CHP’liler de hiç mi utanma yok, “AK Parti zengin partisi” dedikleri halde, yurtdışına çıkanlar için iktidar ödenecek harcı 1500 TL yapmak istediğinde, kıyameti koparttılar. Fakirden mi alınacaktı o harç. AK Parti, fakirlerden mi harcı almak istedi de, CHP’liler itiraz ettiler..
Üçüncü somut örnek.. Devlet, vergi kaçağı oluyor diye, arabası olanların 2 bin TL’lik bir cihazı taktırmalarını istedi. Bu yolla, milyarlarca liralık vergi kaçağını önlemek istedi. CHP’liler kıyameti koparttı. Affedersiniz, arabası olanlar, fakir mi? Dahasını söyleyeyim.. Milyarlarca liralık vergi kaçağını önlemek için, arabası olanlar haydi diyelim hepsi zengin değil ama. 2 bin TL’lik bir külfeti bile bahane eden ve itirazda bulunan CHP’liler, bu yolla fakirlerin hakkını mı koruyorlardı? Yoksa zenginlerin vergi kaçırmaya devam etmesini mi amaçlıyorlardı..
Yeni Akit
Yorumlar10