Yolsuzlukla edindikleri paraları kullanarak, CHP’yi ele geçirme operasyonu, duvara toslamak üzere.

CHP’nin genel başkanlığı seçimi mahkemede.

Henüz ne ihtiyati tedbir, ne de nihai karar verilemedi.

Genel kongredeki delegelere para teklifi ile ilgili Ankara’da yürüyen ikinci dava, ceza davası. O davada da, henüz bir karar çıkmadı.

CHP’nin genel başkanlığı ve yönetimini belirleyen delegelerin 196 tanesini belirleyen İstanbul ilindeki kongre için de para karşılığı delege satın alındığı iddiaları vardı.

Bunun için de, hem ceza davası açıldı, hem de iptal davası..

İstanbul CHP il başkanlığı seçiminde ne olmuştu?

Cemal Özpolat 310, Özgür Çelik ise 342 oy almış ve Ekrem İmamoğlu’nun adamı olarak gösterilen şimdiki başkan seçilmişti..

Ama CHP’nin Tüzüğü’nde, 38. madde şöyle:

“DELEGELİK, KONGRE ÜYELİĞİ VE SÜRESİ

MADDE - 38

(1) Bir kongreye ya da kurultaya katılmak üzere muhtarlık bölgesinde ve kongrelerde seçilen partiliye “delege”, partide aldıkları görev nedeniyle kongrelere katılanlara “doğal delege” bunların tümüne “kongre üyesi” denir. (...) 

(2) Kongre üye tamsayısı, seçilmiş ve doğal delegelerin toplam sayısıdır. (..)

(5) İlçe kongresi delege sayısı en çok dört yüzdür (400). İl kongresi delege sayısı en çok altı yüzdür (600).”

Ama İstanbul Kongresinde oyların dağılımına bakıyorsunuz.. 310 bir adaya, 342 oy da diğer adaya verilmiş. Yani 652 delege var. 

Bunun izah edilebilir bir yanı yok..

Nitekim, belirtilen seçimde İstanbul İl Başkanı seçilen Özgür Çelik, usulsüzlük sebebi ile açılan soruşturmada emniyete verdiği ifadede şöyle diyor:

“Şahsın (şikayetçiyi kastediyor) bir başka çelişkili iddiası ise, kendisini önce normal aramayla, ardından FaceTime ile aradığım yönünde. Oysa ben İl Başkanlığına adayken 600 delegenin tamamını aradım ve hepsine aynı cümleleri kurdum: ‘İstanbul İl Kongresi’nde iki aday var. Biri daha önce İl Başkanlığı görevini yürütmüş, Cemal Can Polat; ben ise 6 yıl ilçe başkanlığı yapmış biriyim. Daha gencim, daha çok çalışırım, daha hızlı koşarım. Bu nedenle desteklerinizi istiyorum.’ HTS kayıtları da bu standart konuşmaları yaptığımın ispatıdır. Söz konusu şahısla konuşma sürem, diğer delegelerle yaptığım konuşmalarla aynı sürelerde.” 

Özgür Çelik, şikayetçinin iddiasını ilgili zımnen kabul ediyor..

Ama tüm delegeleri aradığını belirtip, bunun HTS kayıtları ile delil olduğunu, aynı sürede her delegeden oy talep ettiğini söylüyor.

Ancak FaceTime’dan görüşme ile ilgili bir savunma yapmıyor..

Daha önemlisi.. Özgür Çelik, 600 delegenin tamamını aradım derken..

Kongrede oy kullanan delege sayısına bakıyorsunuz. 

Tüzükteki “azami 600 olur” ifadesinin aksine, 660 delegenin olduğu belirtiliyor..

Bunu CHP’li yetkililerin izah etmesi gerekir.

Özgür Çelik acaba, o tarihde delege sayısını mı bilmiyordu ki, 660 yerine, 600 dedi. 

Hatta şunu da ifade edelim, Özgür Çelik ifadeyi 2025 yılında verdiğine göre, en azından şöyle demeli idi: “O tarihdeki doğal delegelerin tam sayısı olan 600 kişiyi aramıştım”.

Bunu demiyor Özgür Çelik.

“600 delegenin tamamını aradım” diyor.. Demek ki, aslında 600 delege var ama. Dışardan 60 kişi daha eklenmiş.., 

Şunu da belirteyim..

CHP Tüzüğü’nün 38, maddesinde, “Kongre üye tamsayısı, seçilmiş ve doğal delegelerin

toplam sayısıdır” şeklinde bir fıkrası daha var.

Dolayısı ile Kongre üye tam sayısının, seçilmiş delegelere eklenecek doğal delege eklemesi ile oluştuğu şeklinde bir yorum yapmak isteyeceklerdir. Ama kendi yazdıkları tüzükteki “en çok altı yüzdür” ifadesi, artık bu yorumu da haklı kılamaz..  En çok diyorsunuz. Bunu kendiniz hazırladığınız tüzükte belirtiyorsunuz.. 

Ama benim için daha önemli olan şey şu:

Cumhurbaşkanlığı seçimini, milletvekili seçimini, daha iki yıl önce yapmış olduğumuz halde..

Ve o seçimler sadece bir partinin üyeleri arasında yapılmayacağı, tüm Türkiye halkının katılacağı seçim olduğu halde.

CHP’liler ısrarla, yeniden seçim yapılmasını istiyorlar..

5 yıl için alınan yetkinin, iki yılda yenilenmesini arzu ediyorlar..

Peki aynı mantığı kendi partileri için de ve sadece CHP’lilerin oy kullanacağı bir seçimi yenileyerek niye uygulamıyorlar..

Nasıl olsa CHP’li delegeler oy kullanacak.

AK Partili bir kişinin gelip, CHP İstanbul il başkanını belirleyecek seçimde oy kullanması mümkün değil..

Yeniden İstanbul İl Başkanlığı için seçim yapılsın. Eski delegelerle yapılsın..

Özgür Çelik beyefendi yeniden seçilsin..

Niye itiraz ediyorlar?

Biz tam yeniden seçime zaten gidiyorduk” şeklinde uyanıklık yapmak yok..

Siz, yeni delegelerle, yani Ekrem İmamoğlu’nun soyduğu paralarla oluşturulan delegelerle İstanbul İl Başkanını belirlemek üzere kongreye gidiyorsunuz.

Oysa doğrusu, önceki delegelerle seçime gitmek.

Gidersiniz önceki delegelerle seçime, yeniden kazanırsınız, “İşte sonuç bu” dersiniz..

Bunu diyemiyorsunuz..

İtiraz ediyorsunuz, kime itiraz ediyorsunuz?

Yıllarca CHP milletvekilliği yapmış, Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na CHP’nin adayı olduğunda, mahalle mahalle İstanbul’u dolaştığı ve büyük başarı elde ettiğini kendinizin söylediği eski il başkanı Gürsel Tekin’e itiraz ediyorsunuz..

Bizim sözlerimize itibar etmiyorsanız, partinizin kayıtlarına bakın, CHP’nin İstanbul İl Başkanı 2007 ile 2010 yılları arasında kimmiş? 

Gürsel Tekin değil miymiş?

Bu nasıl bir mantık?

AK Parti’den size bir kayyım mı getirdiler?

Hayır..

Yine CHP’li olan, son dönemde istifa etmiş olsa da, başka partiye girmeyen, kendisi de parti kurmayan Gürsel Tekin..

Neyine itiraz ediyorsunuz ki?

Yeni Akit