Konumuz ne olsun, kayyım mı, rekorlar mı?
- GİRİŞ06.09.2025 09:51
- GÜNCELLEME06.09.2025 09:51
Gelin gündemin şu maddelerinden biraz bağımsız kalalım..
“İl başkanlığına kayyım ataması olur mu, olmaz mı, bu kararı aslında sadece seçim dönemlerinde yoğun olarak çalışan ve sadece seçim ile ilgili uzman kuruluş olarak YSK mı vermeli, yoksa genel olarak bu konularda görevli olan, hemen her gün kayyım atamaları yapan Asliye Hukuk Mahkemesi mi?”
“YSK bir karar verdi mi, adeta (haşa) ayet gibi, ona kimse dokunamaz mı, yoksa suç niteliğindeki eylemler sabit olduğunda, YSK kararı artık işlevsiz mi kalır?”
“CHP tarihinde ilk defa mı kayyım ataması yaşanıyor, yoksa Çiğli ilçesinden başlayan, il yönetimlerine kadar, tarihde onlarca defa kayyım atamasına, Asliye Hukuk Mahkemesi kararları çerçevesinde muhatap olan bir CHP, şimdi aptala mı yatıyor.”
“Bir il kongresi sırasında, varsayalım onların savunmasındaki gibi, hiçbir çalma çırpma olmadı.
Ama bir anlığına bir çalma olduğunu düşünelim. Tehditle, silah zoru ile başkanlığın el değiştirdiği sayıda delegelerin tehditle iradeleri dışında kişilere oy kullandıklarının iddia edildiği ve ispata yakın bir kuvvetle de bunun ispatlandığını varsayalım. Bunun müeyyidesi yok mudur?
Kayyım atamasına itiraz edenler, böyle bir ihtimalde, YSK’nın mı karar vermesi gerektiğini söylüyorlar? Yoksa, genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin mi yetkili olduğunu söyleyecekler?”
“Çok tartışıldı, çok konuşuldu, gıyabında YSK yetkili denildi.. Kayyım Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından atanamaz denildi. Dün YSK toplandı, CHP’nin itirazını reddetti.. CHP’liler susacak mı, yoksa yine vıdı vıdı etmeye devam mı edecek.”
“Asliye Hukuk Mahkemesi CHP İstanbul İl Başkanlığına 5 kişilik bir geçici kurul atamış. Bunlardan ikisi dün görevden affını istedi. Birisinin yaptığı açıklama, ‘Kimsenin kulu değilim’ diye başlıyordu.. Bu arkadaş kimsenin kulu olmadığını, görevlendirmenin üzerinden 72 saat geçtikten sonra anlamış ki, ilk gün, ilk saatte bu tepkiyi vermemiş. yoksa CHP’liler tarafından tehdit mi edildi?”
“5 kişilik heyet içinde yer alan isimlerden ikisi görevden affını isterken, bu konuda bir tehdit suçu işlenmiş ise, bunun incelenme makamı YSK mıdır, Asliye Hukuk Mahkemesi kalemi midir, yoksa savcılık mıdır? Yoksa, bunlardan hangisi konuya el atarsa, CHP’liler durumu kurtarmak için, ‘O değil, bu yetkili. Bu değil o yetkili’ demenin hazırlığında mıdır?”
Gündemdeki konulara devam edelim mi?
Yoksa bu sığ konular yerine, ufuk açıcı, Türkiye’nin bulunduğu konumu gösteren konulara mı eğilelim?
Mesela?
MERKEZ BANKASI REZERVİ
Merkez Bankası rezervleri yeni bir rekor kırmış..
Hayır, son 10 günün değil. Son 10 ayın değil. CHP iktidarlarını da içeren, Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmış..
178 milyar 357 milyon dolar ile rezervler zirveye çıkmış.
Varsın, CHP’liler, kayyım atanmalı mıydı, atanmamalı mıydı. Atanacak ise, hangi kurum atamalıydı tartışmasına devam etsinler..
Türkiye iflasın eşiğinde diyorlar ya. Buyursunlar, iflasın eşiğindeki ülkenin Merkez Bankası’nın rezervinin kırdığı rekoru, açıklasınlar..
TÜRK LİRASI İLE İHRACAT-İTHALAT
Bir başka rekor: Türk Lirasıyla dış ticaret rekor kırdı..
Hani Cumhuriyet tarihinde, inişli çıkışlı bir grafik vardır.. Kimi yıl yukarı çıkar, kimi yıl aşağı iner.. Şimdi de dönemsel olarak yukarı çıkmış ise, “bunun neyini konuşacağız” diyebilirsiniz..
Ama, yakın tarihe kadar adından bile bahsedilmeyen, söylendiğinde solcuların kahkahalarla güldüğü, “Ne, Türk Lirası ile ihracat mı? Abi sen ne diyon ya. Senin liranı kim tanır” diye eleştirilerin yapıldığı bir konuda..
2025 Ocak-Ağustos döneminde geçen yıla göre yüzde 33.5 artış ile, TL ile ihracatımız 944,6 milyar liraya çıkmış ise.. “Enflasyon var. Tabii ki TL bazında ihracat miktarı artar, geri zekalım” diyenlere cevap olarak söyleyelim, “Bu miktar dolar bazında da bir artış göstermiş” ise..
“İhracat artmış da, sen ithalattan bahset” diyen kardeşlerimizin de gönlünü kırmayalım.. İthalat da, TL ile yapılan açısından artmış ise..
CHP’lilerin kopardıkları yaygaralara, “Türkiye battı, bitti mahvoldu” yalanlarına, bundan sonra kim inanabilir?
TARIM ÜRETİMİNDE REKOR
“Erken seçim konusunu gündemden çıkarmak için, CHP il başkanlığına kayyım atandı” diyenlere karşılık..
Ben de desem ki, “Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın önceki günkü açıklamasında belirttiği, ‘2002’de tarımsal üretimimiz 24 milyar dolar iken, 2024’te 74,5 milyar dolara çıktı’ açıklamasını perdelemek için, CHP’liler böyle tartışmalar çıkarıyorlar”, yanlış mı söylemiş olurum?
Dikkat buyrun..
“Türkiye’de tarım bitti, çiftçi sayısı azaldı, tarım alanları bitti” diyenlere inat..
Nüfusumuz % 35 artmış iken, tarım üretimimiz, çiftçi sayısı azaldı, tarım alanları azaldı yalanlarına rağmen, dört katı olmuş..
Hadi beyler, tartışalım, kayyım kararını 45. Asliye Hukuk mu versin, yoksa 35. Asliye Hukuk mu versin..
TURİZMDE REKOR
Turizm Bakanı sıraya girmiş, açıklıyor: “2025 ilk altı ayında turizm gelirimiz 25,8 milyar dolar rekoruna ulaştı..” Abi, hani turizmimiz bitmişti.. Turistik tesis sahiplerimiz patır patır intihar ediyorlardı. Son iki hafta içinde, iki otel yöneticimiz işsizlikten intihar etmişti..
Antalya’ya gelen günlük turist sayısı da rekor kırıyor..
Toplam turizm gelirimiz de.. Turist sayısı da.. 2002’deki 12 milyonluk turist sayısını, şimdi sadece yaz sezonunda bir ay demeyeyim, tartışma çıkar.. 2 ayda karşılıyoruz..
ENERJİDE REKOR ÜSTÜNE REKOR
Sırada Enerji Bakanından açıklamalar var..
“Enerji bağımsızlıktır. Kışın ortasında donarsak, arabamız yakıt bulmazsa, her şey durur” söylemleri ile “Haydi az kaldı. Gavurlar dışardan, biz içerden ülkeyi nasıl yıkarız” diyenler, dikkat kesilsin:
Eskiden ülkede elektrik tüketiminin kış aylarında pik yaptığını, artık yoğun klima kullanımıyla yaz aylarında yeni tüketim rekorları kırıldığını hatırlatan Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, 29 Temmuz’da maksimum günlük elektrik üretiminin, 1 milyon 250 bin 178 megavatsaatle zirve yaptığını açıkladı..
Toplumu zehirleyen, vıdı vıdı ile milletin aklını karıştıran soldan çarklı elektrik mühendislerinden başlayın, enerji konusunda “Ben konunun uzmanıyım” diyen tüm muhalifler çıksın ortaya..
Rakamı yeniden veriyorum..
Günlük elektrik üretimi, 1 milyon 250 bin 178 megavatsaatle rekor kırdı.
Rekorlar sürüyor..
Elektrikte kurulu gücümüz temmuz sonu itibarıyla 120 bin megavatı aştı. Bunun yüzde 61’ine karşılık gelen 73 bin 477 megavatlık kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor.
AK Parti ülkeyi her alanda geri götürdü diyen ahlaksızlara cevap olsun:
2002’de rüzgar ve güneşte kurulu gücümüz neredeyse sıfıra yakındı. Bugün, rüzgar ve güneşte kurulu gücümüz toplam 37 bin 118 megavat..
Bakanın verdiği rakamlar bunlar..
Olur ya, 2 sene önce, elektriği % 100 zam gelmezse, sonraki ay % 150 zam gelmesi kaçınılmazdır diyen CHP’li şimdi çıksın ortaya..
O günden bu yana, elektriğe sadece % 35 zam geldi..
Her şey güllük gülistanlık değil..
Ama, bu fitneciler olmasa, onların piyasaya sürdüğü kötülükler olmasa, daha gülistan olacağımız kesin.
Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi
Yorumlar5