Almanya’da düş.. Türkiye’de tedavi ol, sonra da…

  • GİRİŞ08.09.2025 09:40
  • GÜNCELLEME08.09.2025 09:40

“AK Parti iktidarı yüzünden dinden soğuduğu”nu iddia eden, “artık dua etmiyorum” sözlerini sarf ettiğinde, Yeni Akit’te, “sanki daha önce sabahtan akşama kadar salavat getiriyordun da, şimdi AK Parti iktidara gelince duayı mı kestin” sorusuna muhatap olan bir Zeynep ablamız var ya..

Evet 79 yaşına gelmiş Zeynep Oral ablamızdan bahsediyoruz.

Cumhuriyet gazetesinde yazıyor.

Dünkü yazısında, son hafta içinde başından geçenleri aktarıyor:

“Hamburg’da Borusan İstanbul filarmoni orkestrası ve Fazıl Say konserini dinlemiştim.”

Bilmiyorum Fazıl Say’ın Türkiye’de konser vermesi yasak mı?

Veya Borusan bu konuda bir sıkıntı mı yaşıyor?

Bizim bilmediğimiz bir sıkıntı mı yaşanıyor da, Zeynep hanım Türkiye’de dinleyebileceği bir konseri, Hamburg’a gidip, orada takip etme ihtiyacı hissediyor.

Bunlara sorsanız, dar gelirliden emekçiden yana olduklarını söylerler.

Ama hiç utanmazlar, nasıl kazanıyorlarsa, Fazıl Say’ı dinlemek için Hamburg’a giderler.

Veya götürürler.

Konseri düzenleyen Borusan; Türk firması.

Konseri veren Fazıl Say; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı.

Orkestranın kendisi İstanbul filarmoni orkestrası .

Eeeee.. Hamburg ne iş?

Devam ediyoruz Zeynep hanımı okumaya:

“Tam İstanbul’a dönüşe geçecekken, Hamburg kaldırımında yerinden fırlamış bir mermer taşın hışmına uğrayıp yere yapıştım.”

Böyle bir olayla Türkiye’de karşılaşmış olsaydı, yazının devamında şu ifadeler yer alacaktı: “Geri kalmışlık kötü. Çok kötü. Orta Çağ kafasıyla şehirlerin yönetimi insanlara günlük hayatı çekilmez yapıyor. Düşünebiliyor musunuz kaldırımda yerinden fırlamış bir mermer taşı? Nasıl bir ülkede yaşıyoruz?”

Hatta şu düzenlemelerle de konuyu süsleyeceklerdi: “Ben Almanya’ya gittiğimde, Alman vatandaşlarını boş verin buradan giden Türk vatandaşlarının da yere tükürdüğünü hiç görmedim. Avrupa böyle bir gelişmişlik düzeyinde.”

Türkiye’de yerinden fırlamış bir mermer, Zeynep Hanım’ın yere kapaklanmasına sebep olsaydı, yazının devamı böyle gelişecekti.

“Almanya mı bizi kıskanıyor ha ha ha“ denilen ülkede, kaldırımda yerinden fırlamış bir mermer taşı, Zeynep ablamızı yere kapaklattırırken, yazısının devamı şöyle gelişiyor:

“İlk müdahaleler. Uçak. İstanbul. Kendimi ortopedi ve travmatoloji maestrosu doktor Etfal Güdemez’e teslim ettim.”

Aşk olsun Zeynep abla. Almanya’da ortopedi doktoru mu bulamadın. Travmatoloji de maestro seviyesinde Almanya’da kimse yok muymuş.

Niye uçağa atlayıp İstanbul’a geldin ki?

Bak; Cumhuriyet gazetesinin dünkü birinci sayfasında, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prooooofesör Dr. Alpay Azap diyor ki “iyi hekim bulmak çok zorlaşacak”.

Türk Tabipleri Birliği Başkanının açıklaması, Zeynep ablanın gazetesi Cumhuriyet’te şöyle haberleşmiş: “Doktorların dış göçü sürüyor”..

Cumhuriyet gazetesi on yıldır yaptığı yalan haberden hâlâ utanmıyor.

İki yıl önce Sağlık Bakanı bunların yüzlerine vurmuştu; altı aylığına o yalan haberlere ara verdiler.

Şimdi tekrar kafayı çıkarmışlar aynı yalanları aynı sahtekarlıkla sürdürüyorlar. Yalan ne?

Türk Tabipleri Birliği’nden üyelik durum belgesi alan herkesi yurt dışına gidiyormuş gibi göstermek.

Cumhuriyet gazetesi şöyle sergiliyor sahtekarlığını: “ Türk Tabipleri Birliği’ne göre dokuz ayda 1522 hekim yurt dışında çalışma başvurusu yaptı.”

Ahlaksız yalancılar, yurt dışında çalışmak için Türk Tabipleri Birliği’ne müracaat etme zorunluluğu mu var?

Türk Tabipleri Birliği’nin 1522 hekim için yurt dışında çalışma isteğini kabul etme reddetme yetkisi mi var?

Olayın gerçeği ne?

Hekimler, Türk Tabipleri Birliği’ne üye olduklarını gösterir belge istiyorlar.

Kamuda çalışırken özel hastaneye geçmek için de bu belge alınıyor. Yurt dışına gitmek isteyen de bu belgeyi talep ediyor. Daha başka sebeplerle de bu belge istenebiliyor.

Ama sahtekar Cumhuriyetçiler, Türk Tabipleri Birliği’ndeki sahtekar yöneticilerin sessizliğini de istismar ederek, durum belgesi isteyen her hekim, sanki yurt dışına çıkıyormuş gibi algı yapıyorlar.

Önceki Sağlık Bakanımız yurtdışına çıkan hekim sayısının ancak pasaport kayıtlarıyla ortaya çıkarılabileceğini belirtip, Türk Tabipleri Birliği‘ne ve Cumhuriyet gazetesini yalanlamıştı.

Bilgiyi hatırlatıp biz Zeynep ablaya dönelim.

Zeynep abla, sadece dokuz ayda sadece Türkiye’den 1522 hekim yurtdışına kaçmış. Almanya’nın doktorlarını boş verdik. Yurtdışına kaçan bir Türk doktor da mı bulamadın ki, uçağa hemen binip İstanbul’a geldin.

Niye İstanbul’a geldin ki.

Yüzüstü kapaklandığın yer olan Almanya.. Tedavini de onlar yapsaydılar.

Hem dava da açman gerekecek. Tazminat istemen gerekecek. Delillerin tespiti açısından da orada bir süre kalman faydalı olacaktı.

Hay Allah, yoksa bunun da sorumlusu AK Parti olabilir mi?

Zeynep abla dua etmemesini, AK Parti’ye fatura ediyordu ya. Olur ya Almanya’da kaldırımdan fırlayan mermer taşının da sorumlusu AK Parti olabilir.

Aynı Zeynep abla, hiç utanmıyor yazısının devamını da şu ara başlığı kullanıyor: “İstanbul’da kayyum Toto”..

Abla daha beş satır yukarıda Almanya’daki kaldırımdan fırlayan mermer taşını yazdın .

Almanya’da ortopedi doktoru yokmuşçasına, koşa koşa İstanbul’a geldiğini yazdın.

Sonra Türkiye’de yaşamadığın bir rezaleti, Almanya’da yaşayan sen değilmişsin gibi.

Almanya’daki doktorlar yerine, Türkiye’deki doktorları tercih eden sen değilmişsin gibi .

Türkiye’yi kötülemeye koyuluyorsun.

Diyorsun ki; “ülkedeki düşüşler ve çöküşler yanında benim düşmem ne ki..”

Abla seni düşüren Almanya. Almanya’daki kaldırımdan fırlayan mermer taşı.

Almanya’da düşüp, Türkiye’den hesabını sormak nasıl bir kafanın eseri olabilir?

“Anayasa ve yasalar düştü. Ekonomi çöktü. Eğitim seviyesi düştü.” diyor Zeynep abla ve uçaktan indiğinde, kendisini bekleyen haberi müjdeliyor:

“Mahkeme kararıyla CHP İstanbul il başkanı Özgür Çelik ve il yönetim kurulu görevden alınmış; il başkanlığına Gürsel Tekin kayyum olarak atanmıştı. CHP’den önce istifa eden, sonra ihraç edilen Gürsel Tekin.” 

Ve sonrasında Zeynep abla yazıyı şöyle bitiriyor: “Gerçekten hayat düşüşlerle dolu. Kimi kaldırımda düşüyor, kimi utanç, vicdan, haysiyet, insanlık onuru gibi değer ölçülerinde.”

Zeynep abla gazetesi Cumhuriyet’in haberleri ile birlikte kendi yazdıklarını da şöyle bir süzgeçten geçirse, “utanç, vicdan, haysiyet, insanlık onuru” gibi değer ölçülerinde bir test yapsa.

Acaba sınıfı geçebileceğini, aklı hiç kesiyor mu?

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi

Yorumlar10

  • İbrahim 1 gün önce Şikayet Et
    Evet Zeynep Abla doğru söylüyor, Dünya Düşüşlerle dolu En iyi örnek kendisi ve Değerli partisi CHP, Kendi düşüşü ablamın beğenmediği ülkeye koşa koşa geliyor burda tedavi oluyor.partisinin düşüşü, İzmir'i nasıl yönetiyorsak Türkiye'yi öyle yöneteceğiz demişti Bay kemal, İzmir'Cöp ,çamur, gün asiri su kesintisi ile yönetiliyor,Ak parti yi bölecekken CHP'ortadan ikiye ayrilmak üzere.
    Cevapla
  • Bahattin 1 gün önce Şikayet Et
    Kendisi niye gitmiyor.Tabi Almanyada reklam yapamaz uluorta konuşamaz
    Cevapla
  • Buda geçer yahu 2 gün önce Şikayet Et
    Bu tabipler birliğinden belge alma zorunluluğu neden kaldırılmıyor kimin işine geliyor bütün bunlar
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • mehmetm. 2 gün önce Şikayet Et
    Bir iş yerinde çalışacak mühendislerin ve doktorların ( kendi işinde dahi diplomasını kullanacaksa ) odalara üye olma zorunluluğu vardır. Oda üyelik belgelerini işe girişlerde istenen belgeler arasındadır.
  • Mustafa 2 gün önce Şikayet Et
    Sanmam.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Bülent duman 2 gün önce Şikayet Et
    bunlarda utanma ne gezer.
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat