2023 yılında yapılan kongre ile, Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel başa baş çıkmıştı.

Biz dışardan öyle görüyorduk..

Sonrasında ortaya çıktı ki..

Neler olmuş neler.

2 yıldır CHP bir türlü durulmadı.

Mahalli seçimleri kazandılar..

Ama yine partide bir oturmuşluk yok..

Dün bile, yeni bir olağanüstü kurultaylarını yaptılarsa da.

Görüntüde her şey sütliman gibi zannedilse de..

İstanbul’daki kongre ne olacak, Ankara’daki ceza ve hukuk davaları ne olacak, herkesin merak ettikleri sorular..

Oysa, ihtilaf ne?

Ekrem İmamoğlu’nun, İBB başkanlığını kullanarak, sistem adını verdikleri bir büyük havuz oluşturdukları.. Bu havuza rüşvet paraları toplayıp, bu paralarla CHP’yi ele geçirmek için delege satın aldıkları..

İddia doğru ise Ekrem İmamoğlu tasfiye olacak. İddia doğru değil ise Ekrem İmamoğlu CHP’de söz sahibi olacak.

Her iki ihtimalde de, CHP’yi kimse alıp bir yere götürmüyor..

Kemal Kılıçdaroğlu da kalsa CHP, başkasının olmuyor.

Özgü Özel emanetçiliğinde, Ekrem İmamoğlu öyle veya böyle söz sahibi olsa da, parti CHP’lilerde kalacak..

Ama kavga büyük bir tantana ile sürüyor.

Dün, Fenerbahçe’de de başkanlık yarışı vardı..

6,5 yıl önce, Türkiye’nin en büyük holdinginin patronu konumundaki ismin, Ramazan günü milyonlarca insanın karşısında bir bardak suyu içerek, adeta gözümüzün içine soka soka oruç tutmadığını deklare eden Ali Koç, rakibini açık farkla geçerek başkan seçilmişti.

Yıllarca Fenerbahçe başkanlığını yapan, tutuklandığında bile başkanlığı süren Aziz Yıldırım’ın yerine Ali Koç’un seçilmesi, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu tarafından da, ülkenin genel seçimlerine atıf yapılarak, “Dip dalgası geldi, başarılı oldu” şeklinde yorumlanmıştı..

Ali Koç Fenerbahçe’ye başkan oldu ama.

6,5 yıllık sürede çok sayıda teknik direktörle çalışsa da..

Fenerbahçe’yi şampiyon yapamadı..

Futbol Federasyonu dedi. Başkanı değiştirtti..

Şampiyon olamadı.

“Hakemler sorun” dedi, “var hakemi”ni yurtdışından getirtme rezaletini ülkemize yaşattı.

Yine takımını şampiyon yapamadı.

“Orta hakemler de sorun. Onlar değişince, kesin şampiyonuz. Orta hakemin tarafsız olması için, onu da yurtdışından getirmemiz lazım” dedi..

“En azından kritik maçlarda orta hakem yurtdışından getirilsin” dedi..

Ahali de zannetti ki, CHP kongresinde satın alınan delegeler gibi, orta hakemler parayı kim bastırıyorsa, ona düdük çalıyor..

Böyle olsaydı, daha çok para kimde ise, onun şampiyon olması gerekirdi..

Ama sonuçta, orta hakemi Avrupa’dan getirtmeyi, kendi açılarından başardılar..

Ama, Fenerbahçe yine şampiyon olamadı.

Kimbilir belki de, Temel Karamollaoğlu’nun o büyük sözü, partisi ile birlikte Fenerbahçe’nin de bir şey olamaması sonucunu doğurdu..

Saadet Partisi “dip dalgası ile Tayyip Erdoğan gidecek” dedi..

Aziz Yıldırım’ın dip dalgası ile gitmesi gibi, Erdoğan’ın da gideceğini iddia etti.

Fenerbahçe’nin kongresinden 2,5 ay sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, “dip dalgası” bekleyenler..Hayal kırıklığı yaşadılar..

2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde, yine kazanan Erdoğan oldu. Saadet Partisi laikçilere yaptığı şirinlikle yolda kaldı..

2023 seçimlerinde Temel bey, “Bu sefer tamam. Tayyip Erdoğan kesin gidiyor” dedi..

Saadet Partililer, eşleri başörtülü hacı abiler, başörtü yasakçısı CHP listesinden milletvekili adayı oldular.

Ama yine başaramadılır..

Tayyip Erdoğan yine onları ezdi geçti..

Dip dalgası ile Fenerbahçe’ye başkan olan Ali Koç’un Fenerbahçe’si mi?

Süper Kupa için Suudi Arabistan’a gidip, “Atatürk yok ise, biz de yokuz” diyerek, maçı oynamadan döndü..

Atatürk düşmanı olarak gösterdikleri Suud’dan aldıkları peşin parayı iade ettiler mi, bilmiyoruz..

Ama Koç, kibrini Suudi’lere göstermekle yetinmedi..

 Galatasaray’ın karşısına, genç futbolcuları çıkartarak, onlarla aklı sıra alay etti..

Alay ettiği takım yine şampiyon oldu..

Ki, en son, Mourinho ile garanti şampiyon olacaklardı..

O da olmadı..

Ve dün, Fenerbahçe başkanlığı kılpayı oy farkı ile, Ali Koç’tan Sadettin Saran’a geçerken..

Belki birileri bu sefer de Sadettin Saran lehine yeni bir “dip dalgası” edebiyatı yapacaktır ama..

Benim açımdan, Sadettin Saran ile Ali Koç arasında bir fark yok..

Bir dip dalgasını alın, diğerine vurun..

Bir şey çıkmaz..

Seçimdeki oy farkının azlığı, kongre sonuçlarına itirazları getirecek gibi..

Sonucun değişme ihtimalinin ipuçlarını aldıkları an, ilk aşamada kabullenilmiş gibi görünen sonuçlara, itirazları da yapacaklardır.

Bakalım, Fenerbahçe de, CHP gibi altı ayda bir kongre yapma sürecine mi geçecek, bunu da hep birlikte göreceğiz..

Ama sosyal medyadaki söylemler, Ali Koç’a bugüne kadar verilen primleri de biraz da acımasızca geri alındığını gösteriyordu..

“Son Dakika

Ali Koç: Yabancı kongre üyesi istiyoruz..” paylaşımı yaparak, “Yabancı hakem” istenilmesine atıf yapanlar mı dersiniz..

“Usulsüz kongre, mutlak butlan kararı ve Ali Koç:

‘Fenerbahçemizi kayyım yönetime bırakacak değiliz’!” diyerek, CHP kongresi ile birlikte gelişmeleri değerlendirenlerin paylaşımları mı dersiniz..

“Bu kongre üyelerinin yarısı GS’li valla bak” diyerek, “Yapı” gerekçesi ile başarısızlığın üzerini örtmeye çalışmayı mahkum eden paylaşımlar mı ararsınız..

Yoksa, “Futboldaki yapı, Ali Koç’u başkanlıktan etti” diyen mi ararsınız..

Son dakikada, kongreden hemen önce Ali Koç’un, “İlk defa söz veriyorum, bu sene şampiyonuz” sözlerinin alaya alınmasını mı konuşursunuz, bilmiyorum...

Belki en acısı, Sadettin Saran’ı destekleyenlerin, seçim sonuçları alındığı sıralarda, Ali Koç’a yönelik, “Sadettin Saran’ı destekleyen kongre üyeleri ‘Gitme sana muhtacım’ bestesini söylüyor.” paylaşımları yapılması...

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi