Ayşe Barım da tahliye edilmiş!

  • GİRİŞ02.10.2025 09:58
  • GÜNCELLEME02.10.2025 09:58

Gezi isyanı sırasında bulunduğu binanın en üst katından polislere sert cisim attığı ileri sürülen Ahmet Atakan, gaz kapsülü isabet etmesi üzerine, dengesini kaybetmiş ve yüksekten düşerek vefat etmişti.

Ailesine tazminat ödenmesi konusunda Anayasa Mahkemesi karar verdi..

Tazminat kimden çıkacak?

Şu fakir halktan..

Daha garibini söyleyeyim.

Kanunları işletmek konusunda kararlı olunursa, gaz kapsülünü ateşleyen polis bulunacak, belki de hiçbir kastı olmamasına rağmen, ölüden kaynaklı ödenen tazminat, kendisinden tahsil edilmeye kalkılarak, ikinci bir garabet bu ülke insanlarına yaşatılacak..

Neydi gezi isyanı?

Sandıkta yenemedikleri Tayyip Erdoğan’ı, bir avuç solcunun, sokak hareketleri ile devirme girişimi idi..

Gençler aldatılıp, “Az kaldı.. Birkaç saat daha sokakta kalırsanız, BM yönetime el koyacak” mavalları ile yapılmak istenen hükümeti devirme girişimi..

12 yıl geçmiş üzerinden.

İsyanın arkasındakilerin bir kısmı yargılandı, bir kısmı yargılanıyor, bir kısmı için de, yargılanmaları için hazırlık yapılıyor.

Dün gezi isyanı sırasında birçok kişi farkına varamamış olsa da.

14-18 yaş grubundaki gençlerin isyana katılmaları için, tv dizilerinde rol alan oyuncuların sokakta boy göstermelerinin arkasındaki isim olarak Ayşe Barım tutuklanmıştı..

Daha önce de söyledim. Şimdi de tekrar ediyorum.

Kimsenin cezaevinde olmasından mutluluk duyacak değiliz..

Ama gezi isyanı sırasında çocuklar öldü ise..

O çocukları sokağa çağıranların da, hesap vermeleri gerekir..

Ayşe Barım’ın tutuklanması, sanatçı görüntüsündeki tv dizilerinin karakterlerinin gezi olayları sırasındaki rollerini gözden kaçırmama açısından önemli idi..

Birçok dizi oyuncusunun, Ayşe Barım’ın isteği üzerine Taksim’deki gezi isyanına katıldıkları, böylece gençlerin de yaptıkları illegal eylemler için adeta kendilerine “meşruiyet” sağladıkları belirtildi..

Benzer isyanların tekrarlanmaması, küçük yaşta çocukların bu isyanlar sırasında can güvenlikliklerinin tehdit altına girmemesi için, açılan davaları önemsedik..

Bu ceza soruşturmaları sayesinde, gerçeklerin ortaya çıkarılacağını sandık..

Ama o ne?

Dün Ayşe Barım tahliye edildi.

Sorun, tek başına Ayşe Barım’ın tahliye edilmesi de değil..

Şahitler dinleniyor.

 

Ayşe Barım’ın şahitleri olsa gerek.. 

Hümeyra Adak isimli şarkıcı ve oyuncu olduğu belirtilen şahit geliyor, hakim önünde ifade veriyor:

“Benim bildiğim Ayşe apolitik bir insandır. Öyle kimseyi yönlendirmez. Geziye de gittim. Kendi fikrimdi ben istedim gitmeyi. Ayşe’nin hiçbir dahli yok bu işte.”

Bir hırsızlık davasında. Bir gasp davasında, Bir cinayet davasında..

Sanık tarafı şahit getirse ve şahit, “Sanık cinayet işleyecek bir yapıda değil” dese..

Hakim anında onu, “şahit olduğunu anlat. Hangi yapıda olduğuna, suç işleyip işlemediğine biz karar verelim” der.. Ve şahidi susturur..

Sanığın aleyhine olduğundan değil.

Yargılama bunu gerektirdiği için..

Gezi isyanında milyarlarca liralık zarar oluşmuş..

 

Camlar çerçeveler inmiş, polis panzerlerine molotoflar atılmış.. Yerdeki parke taşları yerinden sökülüp, polis araçlarına atılmış..

Şarkıcılığı mı oyunculuğu mu baskın bilemediğim, belki de hakim karşısında da oyuna devam eden bayan, “Ayşe Barım apolitiktir” diyor..

Ama geziye katılmış..

Kendisi de inkar etmiyor..

Sen de katılmışsın..

Buyur anlat, gezi isyanına niye katıldınız?

Ne yapmak istediniz?

Hayatınızda, benzer şekilde, bu kadar geniş oyuncu takımının katıldığı bir sokak hareketi var mı?

 

Ne hakim soruyor.

Ne de, milyarlarca liralık zarara uğramış devletin hazine avukatları davaya müdahillik talebinde bulunup, sorulmasını istiyor..

Ama Ahmet Atakan isimli gezicinin ölümünden kaynaklı ailesine ödenecek tazminat, oyuncu Hümeyra’dan değil. Ayşe Barım’dan değil.. Fakir milletten çıkacak..

Şarkıcının şahitliği bitiyor, oyuncu Bergüzar Korel geliyor: “Ben bireysel olarak eşimle birlikte Gezi Parkı’na gittim. Kendisini orada hiç görmedim. Ayşe Barım ile 2006’dan beri çalışıyorum. Kendisinin hiçbir yönlendirmesi olmadı. Sosyal medya paylaşımlarımı da kendim yaptım.” diyor..

Hakim, “Peki, savcılığa bir suç duyurusu yapmamız lazım. Ama gezi isyanına katıldığınızı kabul ettiğinize göre, savcılığı da boş yere oyalamamak için sorayım: “Gezi isyanına katılmada ki amacınız ne idi? Parke taşlarının yerinden çıkartılıp polise atıldığını görünce ne düşündünüz? Ters çevrilen polis araçlarından dolayı hiç kendinizi sorumlu tutmadınız mı?”

Hakim sormuyor..

Ayşe Barım’a tahliyenin yolları açılıyor..

 

Bergüzar çıkıyor, Ceyda Düvenci geliyor: “Ayşe Barım’ı tanıyorum. Gezi Parkı olaylarına 3 gün katıldım. Ayşe Barım’ın yönlendirmesi olmadı.”

Gezi isyanından dolayı, milyarlarca zarara uğramış gariban halkımızı temsilen bir avukat çıkıp sormamış: “Gezi isyanının birinci gününden şu fotoğraf. İkinci gününden şu fotoğraf. 3. Gününden şu fotoğraf hakkında ne diyorsunuz. Bu fotoğrafta görünen işlenmiş suçlara rağmen, niçin gezi isyanına ısrarla katıldınız? 

Düvenci gidiyor, Dolunay Soysert geliyor: “Gezi Parkı’na kaç kez katıldım hatırlamıyorum, Ayşe ile bir kez karşılaştım. Beni yönlendirmedi. Tam olarak ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum, bir defa gördüm sadece. 2005 yılından beri Ayşe ile çalışıyorum. Kesinlikle Ayşe Barım apolitiktir.”

Soysert çıkıyor, Nejat İşler geliyor:

“Ayşe Barım’ın herhangi bir yönlendirmesi, talimatı olmadı. 2-3 kere Gezi Parkı’na katıldım. Kendisini orada bir kez gördüm. Gezi’ye DİSK üyesi olduğum için uğradım.”

Bu vesile ile hatırlamış oluyoruz, soruyoruz: “DİSK için gezi isyanından dolayı bir dava açıldı mı?”

Yooo.

 

Şahitleri dinliyorsunuz, dinliyorsunuz..

Sanıyorsunuz ki, gezi isyanında polislere saldırıları uzaylılar yapmış..

Polis araçlarını ters çevirenler, toplu ulaşım araçlarının camını kaportasını tahrip edenler, uzaydan gelip, sonra da gitmişler..

Bu arkadaşların hiçbir bilgileri yok..

Ve mahkeme de, bu ifadeler sonrasında Ayşe Barım’ı tahliye ediyor..

Bize de, “geçmiş olsun ülkem. Geçmiş olsun gariban emeklim.. Geçmiş olsun, gezicilerin ülkeye verdikleri zararın yanısıra, açtıkları davalarda ailelerine ödenecek tazminatları cebinden ödemek zorunda kalan halkım..” demek düşüyor..

Evet, geçmiş olsun..

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi

Yorumlar6

  • Mehmet 2 hafta önce Şikayet Et
    "Ama Ahmet Atakan isimli gezicinin ölümünden kaynaklı ailesine ödenecek tazminat, oyuncu Hümeyra’dan değil. Ayşe Barım’dan değil.. Fakir milletten çıkacak.." Sayın hakim, polis araçlarını ters çevirmek suç unsuru değil mi? Bu isyana destek olmak suç değil mi?
    Cevapla
  • Vatandaş 2 hafta önce Şikayet Et
    Aslında bu tazminatları dediğiniz gibi bu soruları sormayan ve Bu milletin cebinden çıkan milyarlarca lira .borsa , faiz,ve altın döviz kurlarından kaynaklanan Ekonomik zararı kim ödeyecek.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Arslan 2 hafta önce Şikayet Et
    Bu gariban halkı savunacak bir avukat, hakim ,savcı yok mu? Kamu malına verilen zarar nereden , kim tarafından karşılanacak? Bu gariban yetim malına zarar verenlere ahiret hakkımı helal etmiyorum. Devlet malı keriz malı görülüyor. Unutulmasın ahiret var...
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Kaan 2 hafta önce Şikayet Et
    Ellerinize sağlık
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Yavuz Sultan Selim 2 hafta önce Şikayet Et
    Bir zaman hukuku ve toplumu provake eden hukukta bölücü mezhebçi ve etnik kadrolaşma vardı, demek ki tam temizlenememiş etkileri hala devam ediyor maalesef !..
    Cevapla Toplam 9 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat