Belki sorarsınız.. ABD uşağı ne? CIA uşağı ne?

ABD uşağı olursanız, yine de belki kıyaslama yapılır. “Almanya mı, Amerika mı?” sorusuna cevaben, “ABD’den yanayım” der. Biz de ona “ABD uşağı” deriz..

ABD menfaatlerini gözetiyordur ama..

Almanya ile kıyasladığınızda, “Almanya olacağına, ABD olsun” savunması yapabilir..

Fakaat. bunun daha ağırı var..

Artık ABD’ye kul köle olmanın, kendi ülkesine ihanet etmenin rezilliğine imza atmış olanlar vardır ki..

Sadece Almanya ile ABD kıyaslamasında değil.

Türkiye ile ABD kıyaslamasında da, ABD’den yana olanlar vardır ki. İşte onlara da “CIA uşakları” dememiz daha doğru olur.

Niye bu kadar ağır nitelendirme yaptım..

Bir kamu bankamız, ABD’nin emperyal niyetlerle İran’a koyduğu ambargoyu, iddiaya göre delmiş..

Neymiş, “Nükleer çalışmalar” konusunda, ABD’yi yeterince bilgilendirmemiş.

ABD de, sözümona dünyanın hükümranı ya..

BM çatısı altında karar almaya gerek de duymuyor.

Direkt ambargo kararı alıyor.

İki komşu ülke olarak, İran’dan petrol alıyoruz. Ama parasını ödeyemiyoruz.. Parasını ödeyemeyince de, İran satmakta nazlanıyor..

“Ne olabilir, ne olabilir” diye düşünürken..

“Para yerine, mal verelim. Mal takası ile ödemeler karşılıklı yapılmış olsun” deniyor..

Bu yolla biz petrol alıyoruz. Onlar bizden gıda başta olmak üzere değişik ürünler..

Çakal ABD, hemen devreye giriyor: “Siz mal satmıyorsunuz. Satmış gibi yapıyorsunuz, bizim yasağımızı deliyorsunuz.”

Ulan çakallar. zaten siz kimsiniz ki, yasak koyuyorsunuz. İki komşu ülkenin ticaretine, siz nasıl haydutlarsınız ki, engelleme yapıyorsunuz..

Bu bir yana..

Bir de var olan mal ticaretini bile beyefendiler kabul etmiyorlar ve kamu bankamızın bu mal takasında rol oynadığı iddiası ile ceza vermeye kalkıyorlar..

Bizdeki solcu medya, kemalist medya nasıl bir Amerikan uşaklığına soyundular. Başlıkta belirttiğim CIA uşaklığına soyundular ki, sormayın..

“Kamu bankasına 20 milyar dolar ceza geliyor” diye başladılar.

Siz de sevinin, CIA uşakları..

Bir yandan Türk kamu bankasına yapılan bu çakallığa sevinin, bir yandan ABD’nin “Dünyanın hükümranı benim. BM kararına bile gerek yok. ben istediğime istediğim raconu, cezayı keserim” demesine eyvallah etmenizin rezilliğine sevinin..

Kamu bankamız, “Biz devlet bankasıyız. Devletlerin yargılanamazlığı ilkesi gereği, bizi yargılayamazsınız” itirazında bulundular. 

Bana sorarsanız, usuli bir itiraz, ama sadece zaman kazandıracak, çok da haklı bir itiraz değil.

Ne yani, devletin kurduğu banka yargılanamaz ise, bu örnekte bir hukuk dışılık yok ama. Bir başka örnekte, gerçekten bir hukuk dışılık yapıyor. sonra da “Biz kamu bankasıyız” deyip, yargılanmaktan kurtulunur ise.. Bu doğru bir uygulama olmaz.. 

Ama bize çakallık yapana. Böyle usuli bir itiraz yapılmalı idi.. Yapıldı.. Yıllar sonra, ABD’nin yüksek mahkemesi karar vermiş: “İtirazın reddine”..

Bizim CIA uşaklarında bir sevinç, bir sevinç. Sormayın gitsin..

Nerdeyse davul zurna eğlence düzenleyecekler..

Durun, CIA uşakları. CIA bile sizin kadar sevinmedi.

Dava daha yeni başlıyor..

Ortada olumsuz bir şey yok. Hikayeden bir itiraz vardı.. Yıllar sonra ancak, o reddedildi..

Sevineceğinize söyleyin: “ABD’nin kendi başına, dünya devletlerinin ticaretine karışma yetkisi var mı. Komşu ülkelerin bile arasını açacak şekilde, ticaret yasağı koyma yetkisi var mı.”

“CIA uşakları” dedik ya..

“ABD’nin böyle bir yetkisi var” derlerse, hiç şaşırmayın..

Şimdi haber yapıyorlar:

“HİSSE SERT DÜŞTÜ Kamu bankası hisseleri, ABD’den gelen itirazın ardından yüzde 12,77 düşüş yaşayarak 25,94 seviyesine kadar geriledi.”

Ulan ahlaksızlar..

Ulan namussuzlar..

O düşüşün öncesini de yazsanıza..

11 Eylül 2025’te o hisse zaten, 23,66 imiş..

18 Eylül 2025’te 25,60 imiş.

22.9.2025’te 28.92’e çıkmış.. 

30.09.2025’te tekrar 26,34’e inmiş..

En nihayetinde tekrar çıkmış ve dün 25,94’e inmiş..

Ha bu arada neler olmuş?

21 Eylül’de Tayyip Erdoğan, ABD’ye gitmiş. Ve gider gitmez, hisse zirve yapmış..

Yani, Erdoğan’ın bu davayı çözeceği noktasındaki beklenti ile zaten hisse yükselmiş.. Sonrasında, açıklamalar eşliğinde inmiş çıkmış.. 

En sonunda da, ABD mahkemesinin olumsuz kararına rağmen, 11 Eylül 2025 günlü seviyesinin de üstünde bir noktada dün kapanmış..

Bu süreç ile birlikte yazın ki, size “CIA uşağı” demeyeyim..

Ben desem de demesem de, onlar CIA uşaklığını hakketmek için, çırpınıyorlar..

“Türkiye’nin itirazı ikinci kez reddedildi” diyerek, yani “Öldünüz, bittiniz, mahvoldunuz. İkinci defa reddedildiniz” diyorlar..

Oğlum. Verilen red kararı, esas açısından bir karar değil..

“Sizin bizi yargılamaya bile yetkiniz yok”’ diye, davanın en başının başının başında yapılan, esasa daha hiç girilmemiş bir usuli itiraz..

Niye böyle seviniyorsunuz ki..

Devam ediyorlar..

Ekrem İmamoğlu’na Türk savcısının yaptığı suçlamadaki, rüşvet, irtikap, ihaleye fesat gibi suçlamalarda, bin dereden bin kova su getirip, “Ama. Yama. Tama. Kama. Mama..” diyen ahlaksızlar..

Şimdi ABD’li çakalların, Türk kamu bankasına açtıkları davada, kendi ülkelerine ihanet edercesine, suçlamaların hepsini, en rezil şekilde sanki ciddi bir iddia imiş gibi yazabiliyorlar..

Onların oyununa gelmeyeceğim. Ben de o rezilce yapılmış suçlamaları tekrarlamayacağım..

Ama şunu hatırlatacağım..

ABD’de yüksek mahkeme var ise..

Önce paçalarından akan pislikleri temizlesinler.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin soykırım sanığı olarak yakalama kararı verdiği Netanyahu, iki ayda bir ABD’ye geliyor..

Elini kolunu sallayarak geziyor.. Beyaz Saray’da, Senato’da ağırlanıyor ve kimse kendisinden “Yakalama kararı  var. buyrun hakim önüne” demeden, geri dönüyor..

Yüksek Mahkeme imiş..

Soytarıların mahkemesi desenize.

ABD silah veriyor. İsrail o silah ile soykırım yapıyor.

Bu silahların ticareti hakkında, ABD’li bir savcı dava açıp, mahkemede sorumluları yargılatamıyor.

Ama İran ile Türkiye’nin petrol-gıda ürünü takasına, alçakça, namussuzca dava açıp, kamu bankasına ceza vermeye kalkıyorlar..

Daha da acıklısı..

Emperyallerin bu çakallık davasına, içimizdeki kemalistler de, solcular da, tüm eski söylemlerini unutup, destek veriyorlar.. 

“Deniz Gezmiş, ‘Go Home’ pankartı ile 6. Filoyu karşılamıştı” diyen reziller, şimdi CIA elemanı gibi çalışıp, kendi ülkelerinin bankasının ceza alması için çırpınıyorlar.

(Not: Kamu bankası da olsa, faizli işlemler yapılması, bizim inancımıza aykırıdır. Ama karşımızdaki haydutların çakallığına da sesiz kalmamızı, kimse bizden beklemesin.)

Yeni Akit