Aktüel konu, AK Parti eski Milletvekili Hüseyin Kocabıyık’ın tutuklanması..

Kimsenin tutuklanmasını arzu etmem..

Bu benim şahsi görüşüm. Ama herkes de, dürüst olmalı..Dürüst rolüne yatıp, riyakarlık yapmamalı..

“Eşimi vali yaptılar” diyerek, aslında hakketmediği halde vali yapıldığını ima edip, o tarihte “Siz benim eşimi niye vali yapıyorsunuz ki. Benim eşim vali olacak çapta birisi değil” demediği halde.. Şimdi vali olan bayan merkeze çekildiği için.. “Bize rüşvet vermişlerdi” yalanı uydurursanız..

Ya şantaj altındasınız demektir..

Ya da kafayı üşüttünüz demektir..

Belki de istikbali Ekrem İmamoğlu’nda gördüğünüz için, gemiyi oraya doğru yanaştırmaya çalışıyorsunuz, demektir..

AK Parti’ye, Tayyip Erdoğan’a yönelik dürüst bir eleştiriniz var ise, çıkın aslanlar gibi dile getirin..

Ama daha önceki açıklamalarınızı gizlemeden, kendinizi bambaşka bir kişi gibi göstermeden yapın, bunu..

Eski açıklamalarınızı gizlemeyin..

“Daha önce şu açıklamaları yapmıştım. Şimdi farklı düşünüyorum.. Sebebi de şudur” deyin..

Somut örnek üzerinden soralım..

Hüseyin Kocabıyık’ta böyle bir izah var mı?

Yok..

Oluşturmak istediği algı şu:

“Ben, AK Parti bu ülkeye en iyi hizmet veren parti olduğu dönemde orda idim. şimdi o yolundan ayrıldı Ben de ondan ayrıldım. Ben dönmedim.. Ben önceki fikirlerimden ayrılmadım. AK Parti eski söylemlerinden ayrıldığı için, yollarımız farklılaştı..”

Peki gerçek böyle mi?

Osman Kavala, gezi isyanındaki rolü sebebi ile mahkum edildiğinde, “Siyasi tutuklu” diye tanımlama yapıyor..

“Bizimki de nasıl bir kader böyle! Hayatımız boyunca Menderes’i ipe çeken zalim hakim ve savcılara lanet okuduk; şimdi onların benzerleri vicdansız hükümler kuruyorlar” diye devam ediyor.

Gezi olaylarının arkasında “üst akıl” olduğu iddiasını ve bu yöndeki mahkeme kararını reddediyor..

Peki, 15 kişinin hayatını kaybettiği gezi isyanı sırasında, kendisi de AK Parti içinde iken, Hüseyin Kocabıyık ne diyordu?

Buyrun yeniakit.com.tr’de de tek tek haberleştirilen o paylaşımları vereyim:

“Ağaç için yürüyen o iş adamları o sanatçılar nerede? Nerede çapulcu Cem Boyner nerede Rahmi Koç? (6 Ağustos 2015)”..

Ki bu sözleri sebebi ile  Rahmi Koç akit gazetesine ve kendisine dava açmıştı..

Dün, işadamlarını da suçlayacak şekilde gezi isyanını eleştiren, koca koca holdinglerin bu işin içinde olduğunu belirten Hüseyin Kocabıyık, şimdi ise, dünkü sözlerini unutmuş, başka limanlara yelken açmış..

“Kimse serdettiği hiçbir fikrini ömrü boyunca değiştiremez. Fikri ne ise, sittin sene öyle devam etmeli” demiyorum.

Ama Kocabıyık izah etmeli, dün böyle düşünüyor iken, şimdi niye farklı düşünüyor.

Kocabıyık’ın 15 Haziran 2013 tarihli, gezi isyanı daha taptaze sürerken yaptığı bir başka paylaşım:

“Gezi parkındakiler masum kişiler olamaz. DARBE. Y..ŞAK. BARON..”

16 Haziran 2013’te bir başka konuşması: “Gezi parkı eylemi Türk milletinin böğrüne sokulmuş hançerdir ve dahi şu saatten sonra bu hakikati görmeyenlere söyleyecek lafımız yoktur.”

O tarihlerde AK Parti karşıtlarından da, buraya alıntılayamayacağım ağırlıkta küfürler yiyen Hüseyin Kocabıyık, sözünü esirgemeden devam ediyor:

“21 Haziran: Ama gezi olayı Melih Gökçek’i haklı çıkardı. İşin altından baronlar çıktı.”

Tutamıyoruz Kocabıyık’ı. yanlış değil, bize göre doğru tespitler bunlar: 

“6 Temmuz 2013: Gördüm ama gezi yavşağı gibisini hiç görmedim. Sokakta hükümet devirme işi yavşaklıktır kuzum.”

Kocabıyık’tan bir başka açıklama: 

“8 Temmuz 2013: Mısır darbesi Gezi’nin asıl niyetini oraya çıkardı.”

Bir başkası:

“10 Temmuz 2013: Amerika’da yaşadık biz, orada bu gezi zekalıların yaptığını yapsalar Amerikan polisi ezer onları.”

Ve en nihayetinde, Kocabıyık’ın gezi olayları hakkında özet tanımlaması şu:

“Tava-tencerenin Türkiye’ye getirdiği zarar 291 milyar dolar.”

Peki bugün Kocabıyık nerede duruyor?

Gezi isyanı hakkında  ne düşünüyor?

Kavala’nın masum olduğunu söylerken, bu kadar ağır ifadeler kullandığı gezi isyanı hakkındaki tespitleri mi değişti, yoksa sadece Kavala’nın masum olduğunu mu iddia ediyor?

Kavala masum, gezi isyanı önceki anlatımlarında olduğu gibi, darbe girişimi ise, bu darbe girişiminin Kavala hariç failleri kimler?

Türkiye’yi 291 milyar dolar zarara sokanlar kimler?

Arkasındaki güç kim?

Kocabıyık buyursun, bunları anlatsın..

Yoksa..

Aslında bu taraklarda hiç bezi yoktu..

Bizim gibi inandığı için değil..

Yanaşmak için bunları söyledi. Yanaştı. Kabul gördü. Daha fazlasını istedi. Verilmeyince, dümeni Ekrem İmamoğlu’na mı kırdı.

İmamoğlu’ndan daha fazlasını alacağını düşündüğü için mi şimdi, Tayyip Erdoğan aleyhine konuşuyor?

Eyvallah, kimse farklı düşündüğü için cezaevine girmemeli..

Ama herkes dürüst olmalı. Ahlaksızlık yapmamalı.. Bir öyle, bir böyle, yanar döner olmamalı..

Bizim düşünce özgürlüğüne verdiğimiz önemi, istismar etmemeli..

Siyasi duruşunu, menfaat için değiştirmemeli..

Değiştirenler için, en önemli ceza, toplumun gerçekleri bilmesidir..

Ama topluma gerçekleri anlatamadığımız için sahtekarlar medya gücü ile gerçekleri tersyüz ettikleri için.. İftira atanlara, canlı olarak yayınlar yapılarak, yargılamada sorular kendilerine yöneltilip, “Haydi savun kendini. Madem sana rüşvet olsun diye, eşin vali yapıldı.. O gün niye itiraz etmemiştin.. Eşin görevden alındıktan sonra, niye düne kadar savunduklarını reddetmeye başladın?”

Kocabıyık’ı savunan Karar’cılar, Sözcü ekibi, Cumhuriyet ekibi de cevap verebilir. Dün size y..k diyen bu adam.. 

N’oldu da şimdi tutuklanınca sizin için değerli bir siyasetçi oldu? 

Sizin için kıstas, yolsuzlukları ayyuka çıkmış Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkan herkesin değerli, ona itiraz eden herkesin de “kötü adam” olması mıdır?

Koca bir partiyi, halktan defalarca yetki almış bir partiyi, ihale dağıtarak ayakta kaldığını iddia eden bir kişi, somut olarak bir tane dağıtılan ihale gösteremiyorsa, bu iftira değil midir?

Ekrem İmamoğlu’nun onlarca ihalesinde usulsüzlük ortaya konulduğu ve tutuklama kararı verildiği halde.

Onu aklayıp, elinde bir tane somut delil olmadan, AK Parti’yi suçlamak, hangi aklın eseridir?

Yolsuzluğa karşı çıkarsın.

“Ama şurda da bir sorun var” dersin..

“Sorun olduğu iddia edilen ihale de bir incelensin” deriz.. 

Ama.. “Ekrem tertemiz. AK Parti suçlu” derseniz..

Soygun yapanlara destek çıkar,. “siyasi tutuklu” derseniz..

Kusura bakmayın..

Düşünce özgürlüğüne evet ama..

“Böyle soytarılığa da kimse tahammül edemez” derim.. 

Yeni Akit