Ülke bitti, emekli öldü diyorlar!

  • GİRİŞ12.10.2025 10:02
  • GÜNCELLEME12.10.2025 10:02

Medya organlarına bakıyoruz.

Muhalefet medyası, çok profesyonel şekilde bir algı oluşturuyorlar..

“Battık, bittik, mahvolduk..”

Ülke yerine insanı koyarsak..

“Öldük.” demiş oluyorlar..

“Ülkenin dış borcu şu kadar. Vatandaşın kredi kartı borcu bu kadar” diyorlar..

“Enflasyon bu kadar.. Altının yılbaşından bu yana aldığı fiyat artışı o kadar” diyorlar..

En sonuna da, “Emeklinin maaşı” diyerek..

Milyonlarca insanın durumunu istismar ederek, oluşturdukları algı operasyonuna son noktayı koyuyorlar..

Emekliden başlayalım mı..

Avrupa’dakiler 35 yıl çalışıp ancak emekli olabilirken.. Bize örnek gösterdikleri Almanya’da, Fransa’da ancak 65 yaşından sonra emekli olunabilirken..

Bizde ise 15 yıl çalışıp.. Yaş olarak da 45’inde emekli olmuş vatandaşlarımızın içinden, en az prim ödemiş, belki eski yılların mevzuatlarından yararlanarak 40 yaşında emekli olmuş, çalıştığı sürede de primleri hep düşük yatırılmış sigortalıların aldığı 16.200 TL emekli maaşını, sanki tüm emekliler bu miktarla yetinmek zorundaymış gibi algı yapan haberlerle ülkeyi felaket içinde diye tanımlıyorlar..

Onlar ülke bitmiş diyorlar..

Biz insan örneğine geçersek, “ülkenin bitmişliği”nin insandaki karşılığı “ölmüş” diyelim..

Sonra “bitmiş olduğu öne sürülen ülke”nin rakamlarına bakıp..

Onun karşılığında insanlar ölmüş mü, değerlendirelim..

Merkez Bankası Rezervi rekor kırmış.

AK Parti iktidarı döneminin değil..

Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmış..

Sorayım o zaman, bitmiş bir ülkenin Merkez Bankası, nasıl rezerv rekoru kırabilir?

Bir aylığına değil..

“19 Mart 2025’te belediyelerde hırsızlık operasyonu” yapıldığında, “Bedeli şu kadar milyar dolar oldu” demelerine rağmen..

“Merkez Bankası şu kadar milyar dolar satmak zorunda kaldı” demelerine rağmen..

Sonrasında “CHP İstanbul İl Başkanlığı’na çağrı heyeti atanmasının bedeli” demelerine ve yine dolar satıldığını iddia etmelerine rağmen..

Özellikle de satılan dolar miktarını, sanki bedavaya satılmış gibi algı yaparak dillendirmelerine rağmen..

Merkez Bankası rezervleri rekor kırdı..

Aylardır kendi rekorunu sürekli egale ediyor..

İnsandan örnek verelim..

Doktor geliyor ve “Bu hasta ölmüş” diyor..

Ama bakıyorsunuz.. Kalp atışı normal. Hatta birçok kişiden daha iyi (Dövizin miktarı, birçok ülkenin rezervinden daha iyi)..

Hayret ediyorsunuz, “Bu kişiye öldü nasıl diyebiliyorsunuz” diye itiraz ediyorsunuz..

Hiç bozuntuya vermeden, icra takibindeki dosya sayısını önünüze koyup, “Ülke iflas etti” diyorlar.

Artık UYAP sistemi sayesinde, avukatların yazlık evlerinde tatil yaparken, icra takibi başlatabildiklerini, 150-200 TL’lik küçücük miktarlar için bile, dün “değmez” derlerken. Şimdi, “Taş atıp kolumu mu yoruyorum ki.. Oturduğum yerden dosyayı açıyorum” diyerek yapılmış icra takiplerinin sayısının artmasının, tek başına borçlanmanın gelire göre artmış olduğunu ispat etmediğini söylüyoruz..

Dinlemiyorlar bile..

Diyoruz ki, insan örneğine uygularsak, “Tansiyon sıfır.. Bu hasta ölmüş” diyorsunuz ama..

Ülke genelinde binek otomobil sayısına bakıyoruz, düne göre çok daha fazla bir sayıya ulaşmış. Otomobil sayısı artarken, otomobil sahibi insanlarımız artarken, ülke ekonomisinin bittiğini nasıl söylüyorsunuz diye soruyoruz, tıs yok..

Ülke genelinde depresyon ilacı kullanımının çok yüksek oranlara çıktığı, ülkenin bittiğini söylüyorlar..

Bakıyorsunuz, düne kadar depresyon ilacını devletin karşılamadığını, bir tanesini karşılıyorsa, üç tanesini karşılamadığını, karşıladığını da heyet raporu ile verdiğini.. Şimdi ise, uzman doktor, hatta aile hekiminin bile yazdığı ilaçlar olabildiğini, dolayısı ile devletin bu ilaçları karşılaması sebebi ile kullanımının arttığını söylüyorsunuz..

Hatta insanların şımarıklık seviyelerinin, kendilerine depresyon ilacı alma noktasına geldiğini hatırlatıyorsunuz..

Yetinmeyip..

“Tatile giden insan sayısını, düne kadar olan ile, bugünkünü karşılaştırın, ikiye katlanmış” diyorsunuz..

“Ülke bitmiş ise, iç turizmde de, dış turizmde de nasıl rekor kırıyoruz? Hem turist sayısında, hem de turizm gelirinde” diye soruyorsunuz..

“Her gün daha fazla insanımız çöpten meyve topluyorsa, yollarımızdaki özel araçların tıkadığı trafik sıkışıklığının sebebi nedir? İnsanlarımızın depresyona girmesi mi” diyorsunuz..

Tıs yok..

“Yardımla geçinen toplum olduk. Ülke bitme noktasına geldi” diyorlar..

Her sosyal devlette, fakir insanların olabileceği, engelli insanlarımızın olabileceğini, bunlara devletin yardım etmemesi halinde büyük sorun olacağı, devletin düne göre bugün, çok daha fazla yardımlarda bulunduğunu kendilerinin de itiraf ettiklerini hatırlatıp, “Devlet vatandaşına yardım ediyorsa, bunun utanılacak bir yanı yok. Bundan gurur duymalısınız” diyoruz..

İnsan örneğine uyarlarsa, “akciğerinde sorun yaşayan, kalbinde rahatsızlık olan vatandaşa, devlet yardım ediyor, hayatını sürdürmesi için, katkı sunuyor. Yürüyemeyene, koltuk değneği oluyor. Niye şikayet ediyorsunuz” diyoruz..

Tıs yok..

“Her şey kötü.. Her şey.. Her şey daha kötüye gidiyor. Emeklinin durumu, işçinin durumu, memurun durumu” diyorlar..

Bakıyoruz, lüks yolculuk olarak tanımlayabileceğimiz en pahalı ulaşım şekli olan uçak iniş-kalkış sayılarına..

Rekor üzerine rekor kırılıyor. Hayır, yurtdışı seyahati söylemiyorum.. Yurtiçi seyahatte de rekor üstüne rekor kırılıyor.. (Yurtdışından gelenler de, ülkenin bitmediğini, itibar sahibi olduğunu, gelen turistlerin memnun kaldıkları için, diğerlerinin de geldiğini göstermesi açısından önemli olduğunu da not edelim..)  

“Ülke bitti diyorsunuz. Rakamlar aksini gösteriyor” diyoruz..

İnsana uyarlarsak..

“Böbrek iflas etmiş. Ciğerler çalışmıyor (Ülkenin ekonomik verileri için bunları söylüyorlar) diyorsunuz ama.. Adam koşuyor.. Böbreği iflas eden, ciğeri bitik bir insan, nasıl koşar. Hem de sağlıklı olduğunu iddia ettiğiniz eski dönemden daha hızlı koşuyor” diyoruz..

Tek cevap yok. 

Onlar, “Yalnız yaşayan insan sayımız arttı” diyorlar.. Bunu ekonomik iflasın sonucu gibi gösteriyorlar.

Oysa, annesine kızan, babasına sitem eden çocuklar, kendi başına ev açıyorlar. Paraları var ki kendi başlarına eve çıkıyorlar.. Çocuklar, anne babalarını yanlarına alarak, büyük aile örneğini sürdürme yerine.. “Kayınpeder ile de olmaz ki.. Kayınvalide ile hiç olmaz” deyip.. Hemen herkes ayrı ev tutuyor. Yargıtay bile, “Gelin, kayınvalidesi ile oturmaya mecbur edilemez. Aksi durum, haklı boşanma sebebidir” diyor..

“Bir çırpıda maaşın yarısını götürecek kira gelirinden kurtulacaksınız, niye tercih edilmiyor. İki kira ödeneceğine, bir kira ile tasarruf yapacaksınız” diye soruyoruz..

“Düne göre bugün, hemen herkes kayınvalidesinden ayrı oturuyor. Hatta çocuklar bekar iken bile ayrı ev tutmaya başlamış.. Demek ki insanlar zenginleşmiş” diyoruz.. 

Cevap veremiyorlar..

Şunu kabul ederim.. Tabii ki zor durumda olan insanlarımız vardır.

Tabii ki hasta olan, tedavisini zar zor karşılayabilen insanlarımız vardır..

Ama..

“AK Parti öncesine göre, daha kötü durumdayız” kim derse.. Yalan söylüyordur..


KAYNAK: Ali Karahasanoğlu'nun Yeniakit gazetesinin 12.10.2025 tarihli nüshasında yayınlanan yazısıdır

 

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi

Yorumlar6

  • Alamanci 1 hafta önce Şikayet Et
    Sayin Karahasanoglu Almanya da emeklilik yukarida yazdiginiz gibi 65 degil 67 67 Cikarma karari Bir Kabine Toplasinda alindi Ne muhalefet nede STÖ lerden tek bir ses cikmadi ve simdilerde emeklilik yasi cok erken 70 olmalinin Temelini atiyorlar STÖ lerde basin yolu ile 70 de emeklilik nekadar iyi olacak onu millete anlatiyorlar
    Cevapla
  • Ali 1 hafta önce Şikayet Et
    Ellerinize sağlık yazılarınızı beğenerek takip ediyorum.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Vatandaş 1 hafta önce Şikayet Et
    Ali bey,hissiyatımıza tercüman oluyorsunuz yazılarının çoğunda ,iyiki varsın.
    Cevapla Toplam 8 beğeni
  • bekir 1 hafta önce Şikayet Et
    Ağustos ayında otellerin doluluk oranı yüzde 70. Bu ortalama yani yüzde 90 olan da var yüzde 50 olan da. Fiyatını aşırı arttırıp yüksek kar etmeye çalışan sinek avlamış avucunu yalamış. Düşük fiyatla müşteri çeken az karla yetinen otelini doldurmuş. Enflasyonu düşürmeden faiz düşmez. Aşırı fiyat koymayı bırakmadan enflasyon düşmez.
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Yrc 1 hafta önce Şikayet Et
    Kardeş devlet ekonomisi üzerinden emeklilerin yaşantısı ni degerlendiriyorsun. Devletimiz ekonomik verileri acıklıyor. Her alanda milyar dolarlık ihracat ve kar var. Peki vatandaşa ne veriliyor. Hiç birşey yansımıyor. Sorun burda. Devlet nerdeyse uçan kuştan vergi alacak. Size tavsiyem asgari ücretle 6 ay hemde kendi evinizde kira vermeden yaşayın. O zaman siz öldük bittik demeyin.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Nuri 1 hafta önce Şikayet Et
    Arkadaş bu zamanda fakirim diyen herşeyi yanlış yapmış demektir yada tembelin teki.
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat