Solcusu, ateisti, kemalisti, hatta bunlarla ittifak yapan bizim mahallenin dindarlarından Saadetlisi.. Geleceklisi, Deva’lısı..

“Her şey kötüye gidiyor. Her şey bitmiş durumda. İflasın eşiğindeyiz” derlerken..

5G ihalesi yapılıyor..

Bir çırpıda üç operatör şirket ihalede farklı paketlerde ön plana çıkıyorlar..

Bakanlık ihaleyi tek paket yapsa..

Hepsini birden, üç operatör şirketten birisi kazanabilecek..

Ama bakanlık, ihaleyi paketlere ayırıyor..

Sonuçta her operatör şirketi farklı paketler için teklif verebiliyor ve kazanıyor..

Var mı itirazınız, kemalistler, laikçiler. Bizim mahallenin çok bilmiş CHP ile yol yürüyen şaşkın ittifakçıları..

İhale canlı yayınlanıyor..

Hani Ekrem ile Mansur, söz vermişlerdi de, 6 yılda bir tane bile canlı yayında ihalelerini görememiştik ya..

İşte ihalenin canlı yayınla tüm meraklılara izletildiği bir ortamda, 5G ihalesi yapılıyor..

Katılımda ve tekliflerde şeffaflık, doruk noktada.. 

Var mısınız kemalistler? Laikçiler nerdesiniz. Solcular, CHP’liler, canlı yayınlanan ihale ilgili bir itirazınız var mı?

Yok..

Sürekli diyorlar ya..

“AK Parti kendi işadamlarını oluşturdu. Bütün ihaleleri onlara veriyorlar..”

Bakıyorum.. Türkiye’deki üç operatör şirketin üçü de ihaleye katılmış.

Sadece katılmamışlar..

Üçü de ihalede bazı paketlerde kazanarak, hepten piyasa dışında kalmamışlar..

“AK Parti’nin kadrolaşması, oluşturduğu şirketler” kavramları da iflas etti mi?

Etti.

Öyle ki.. Siyasi iktidara çaktırmadan muhalefet eden, reklamlarında sürekli muhalefet medyası tercih eden Vodafone bile ihalede diğer şirketlerle kıran kırana yarıştı ve kazandıkları oldu..

Haydi bakalım, laikçiler, kemalistler, solcular, CHP’liler..

Bir yorum bekliyoruz sizlerden..

“Yorum yok” diyorlar..

Biz sormaya devam ediyoruz..

Devlet, 2.1 milyar dolar olarak tahmin ettiği ihalede, 3.5 milyar dolarlık bir bedele ulaşıyor..

Maliyeti çok düşük bir işte, devlet bir çırpıda 3.5 milyar doları kasasına koyacak..

Bu ne ile olur?

Akıl ile olur.

Devlet tecrübesi ile olur.

Teknik donanım ile olur.. Bilgi ve beceri ile olur.. 

Tabii ki devlet görevlilerimiz, tasarrufa azami derecede dikkat etsinler.. İsraf etmesinler.. Aşırılığa kaçmasınlar..

Ama..

Bir çırpıda devlete 3.5 milyar dolar kazandıran üst düzey bürokratlara da, Rezzan Epözdemir gibi 50 yaşına gelmemiş bir avukat dahi 35 milyon TL’lik araca binerken, 5-6 milyon TL’lik aracı, kimse çok görmesin.

Evet önceki günkü ihalede, devlete 3.5 milyar dolarlık kazanç sağlandı..

TL bazında 145 milyar TL..

Devletin, sadece 5G ihalesinden kazandığı para..

Bitti denilen, iflas etti denilen ülkemizde, kazanılan para..

Bir de tersinden bakalım..

Ülke battı ise. Millet aç ise. Gelecekten kimsenin umudu kalmadı ise..

Hani bir şirket, ihalenin tamamını alsa idi..

Belki şöyle denilebilirdi:

“O şirketi kafakola almışlar. Ülkenin iflas durumunu gizlemek için, böyle bir teklif verilmiş ama. Ödenmesi meçhul” diyebilirlerdi..

İhale üç şirkete paylaşıldı..

Ve üç şirket birden, geleceğe umutla baktıkları için. Ülkenin iflasın falan eşiğinde olmadığını gördükleri için. 

Kendi şirketlerinin de bu miktar parayı ödeyebilecek güçleri olduğuna inandıkları için..

3.5 milyar doları teklif ettiler..

Olayın bu yanı da tamam mı?

Bir başka pencereden daha olaya bakalım.

5G demek, ne demek?

Hız demek.

Nede hız?

Haberleşmede hız, habere ulaşmada hız, bilginin paylaşımında hız.

Sosyal medyada hız..

Özgürlükte hız..

Düşünceni açıklamada hız ve kalite..

İyi de, bu solaklar, bu kemalistler, bu CHP kafalılar, sabahtan akşama kadar, “Cumhur İttifakı her gün özgürlük alanımızı kısıtlıyor” demiyorlar mıydı?

Dedikleri doğru ise..

Cumhur İttifakı’nın, “5G neyimize. Bize 4,5G bile çoktu.. Baksanıza muhaliflerin yaptıklarına, Adamlar kameraları kapatıp, rüşvet çarkını iyi dönmesi için organizasyon yapıyorlar.. Biz 3.5G’ye dönelim.. Anında düşündüğünü kimse paylaşmasın. Paylaşılanı hemen herkes okumasın. Bu işler tehlikeli işler” demesi gerekmez miydi?

Gerekirdi.

Ama siyasi iktidar tam tersini yapıyor..

“İnsanımız, 4.5G’den çok daha hızlısına layık” diyor.. 5G’ye geçiyor..

5G ihalesine, gördüğünüz üzere çok değişik açılardan mercek tuttuk..

Peki böyle bir ihale, bu şartlarda yapılıyor. Sorunsuz tamamlanıyor. Teklifler veriliyor, kabuller yapılıyor.. ihaleye giren şirketler memnun, piyasadaki şirketler memnun. Devlet adına ihaleyi yapan kurum memnun, bakanlık memnun.. Vatandaşlar kendilerine sunulacak hizmetin kalitesinin artacağını düşünerek memnunlar..

Sokağın nabzını tutuyoruz, insanımızın gündemini size aktarıyoruz diyen medya organları, böyle bir konuda dün ne yaptılar?

Sözcü gazetesi birinci sayfasında konuyu hiç görmedi.

Birgün gazetesi hiç görmedi.

Milli Gazete hiç görmedi.

Cumhuriyet ve Karar gazetesi ise küçücük gördüler..

Tamam arkadaşlar, “rekor fiyat” demeyin..

“5G hızı” demeyin..

“Herkes kazandı” demeyin..

Ama haberi de verin, yani..

Eğer bir iddianız var ise, “yandaş şirkete verildi” deyin..

Bir şey deyin, yani..

3.5 milyar dolarlık bir ihaleyi görmemek de ne demek?

Şimdi bu gazetelerin habercilik yaptıklarını kim iddia edebilir?

İdeolojilerinin gözlerini kör ettiğini, ülkedeki her iyi gelişmeye gözlerini kapattıklarını kim inkar edebilir?

Bunların, ülkede yaşanan küçücük yanlışlıkları ise deve gibi göstermediklerine kim inanabilir?

Biliyorum, yine “Ülkenin gündemi emekli maaşı” diyen arkadaşların yorumları ile bu yazının altı dolacak..

Bir zamanlar “patlıcan ne kadaaa.. Biliyo musun Ali Ağabey” diyorlardı..

“Soğan kaç liraaa.. Biliyo musun Ali bey” diyorlardı..

Artık ne soğanı soruyorlar, ne patatesi ne de patlıcanı..

Yakındır; emekli maaşları da, EYT’nin tüm olumsuzluklarına rağmen iyileştirildiğinde, patlıcanı sormayı unuttukları gibi, emekli maaşını sormayı da unutacaklardır.. 

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi