İmralı’ya gitmeyenleri, alkışlayacağım, bir şartla..
- GİRİŞ24.11.2025 08:16
- GÜNCELLEME24.11.2025 08:16
Geçtiğimiz haftanın tartışma konusu Terörsüz Türkiye amaçlı kurulan komisyondan İmralı’ya milletvekilleri gitsin mi, gitmesin mi konusu idi..
Nihayetinde karar verildi.
“Gidilsin” denildi..
CHP itiraz etti.
Yeni Yol itiraz etti.
İyi Parti, komisyona hiç üye vermemişti, o da itiraz etti.
Bu haftaki tartışma konumuz da, öyle görünüyor ki, yine “İmralı’ya gidildi. Niye gidildi, kim gitti, kim gitmedi” üzerinden olacak..
Benim de gönlüm, İmralı’ya gidilmemesinden yana idi..
Ama, İmralı’ya gitmeyenlere, gidilmesini istemeyenlere bir sorum var..
İmralı’ya gidilmemesini isterken, neyi amaçlıyorsunuz.
Terör örgütüne meşruiyet kazandırılmamasını, öyle mi?
Ama burada bir mantık hatası yok mu?
Terör örgütü kendisini lağvetti..
Dolayısı ile, terör örgütünün başına gidilmiyor.
“İmralı’ya gidilmesine gönlüm elvermese de, Gidenlere itiraz etmemek için getirdiğin gerekçe bu mu?” diyecekler..
Hayır, benim gidenlere itiraz etmeme noktasındaki gerekçem bu değil..
Gerekçemi ifade etmek için, itiraz edenlere yönelteceğim sorularım var..
İmralı’ya gitmenin, terör örgütünü meşrulaştırma olduğunu söylüyorsunuz..
O zaman ben de size soruyorum:
Şu an Abdullah Öcalan, PKK’nın lağvedildiğini söylüyor. Böylece meşrulaştırılan bir örgüt de kalmamamış oluyor. Ama bunu bir kenara bırakıyorum..
HDP’li Abdullah Zeydan, “PKK sizi tükürüğü ile boğar” demişti..
Bunu söyledikten sonra, HDP hakkında kapatma davası açıldı..
CHP’li vekiller, “Abdullah Zeydan’ın o açıklamasını” bildikleri halde.. “HDP kapatılamaz. Kapatılmamalı” dediler..
İyi Parti, “Siyasi partiler kapatılmamalı” dediler..
Ahmet Davutoğlu ve diğerleri, benzer açıklamalar yaptılar..
Şimdi sorum şu:
PKK’yı lağvettiğini söyleyen Abdullah Öcalan ile görüşmek yanlış ise..
PKK’yı meşrulaştırma anlamına gelir ise..
“PKK sizi tükürüğü ile boğar” diyen adamın, seçilmiş bir belediye başkanı olduğunu söylemek, yerine kayyım atamasının yapılmaması gerektiğini söylemek, bu sözün düşünce hürriyeti olduğunu öne sürüp, partinin kapatılmasında gerekçe olamayacağını söylemek, PKK’yı meşrulaştırmak değil midir?
Size soruyorum, CHP’liler. İyi Partililer. Yeni Yolcular..
Yine, Selahattin Demirtaş’ın, “Apo’nun heykelini dikeceğiz” sözü vardı.
Bu sözü ve benzeri açıklamaları sebebi ile tutuklandı.
CHP’liler, İyi Partililer itiraz ettiler, “Demirtaş tahliye edilmeli” dediler..
Apo’nun heykelini dikeceğini söyleyen Demirtaş’ın tahliye edilmesini istemek, suç işlemediğini söylemek, PKK’yı meşrulaştırmak değil midir?
İmralı’ya gidilmesine itiraz edenlerin maskelerini indirmeye devam edelim..
Diyarbakır Sur ilçesinde terör örgütü PKK özerklik ilan ettiğinde, ilçenin etrafına hendekler kazdığında.
Askeri operasyonu, “savaşta ancak kullanılacak silahlarla katliam yapıldığı” iftirası atarak mahkum etmeye kalkan Barış İçin Akademisyenler Bildirisi”ne imza atanlara, CHP’liler destek vermedi mi? İyi Parti o tarihte kurulmamıştı ama.. Sonraki süreçte destek vermedi mi? Ahmet Davutoğlu o tarihte Başbakan idi, o sözde akademisyenleri eleştirmişti. Ama sonraki süreçte, o da, o PKK sevici akademisyenlerle iş tutmadı mı?
Terör örgütü üyelerine operasyon yapıldığında, “Savaşta ancak kullanılacak silahlarla katliam yapılıyor” demek, terör örgütünü övmek, meşrulaştırmak, onlara karşı operasyon yapılmamasını istemek değil midir?
İmralı’ya gitmek mi daha vahimdir?
Teröristler etkisiz hale getirilmek istendiğinde, onlara katliam yapıldığını iddia etmek mi daha vahimdir?
Devam edelim, somut örneklerimize..
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Şebnem Korur Fincancı, babasının dedesinin de subay olduğunu açıklamış iken, TSK’nın PKK ile mücadele sırasında kimyasal silah kullandığı yalanına başvurmuştu..
Şebnem Korur Fincancı, bu iftirası sebebi ile tutuklandı..
Şimdi söyler misiniz, “Terör örgütünün başındaki kişi, ‘PKK silah bırakmalı’ dediği bir atmosferde, İmralı’ya gidilmesi mi PKK’yı korumaktır. Yoksa, ‘TSK kimyasal silah kullanıyor’ diyenin tutuklanmasına itiraz etmek mi, PKK’yı korumaktır..”
Yanlış anlaşılma olmasın..
Bugün “İmralı’ya gidilmesin” diyen kim var ise (Belki sadece HÜDAPAR’ı istisna tutmak gerekir), yukarıda saydığımız örneklerde, PKK’ya yandaşlık edenlerdir..
PKK’ya yandaşlık edenlerin hareketlerinin, “Düşünce özgürlüğü” olduğunu iddia edenlerdir..
CHP bunların içindedir. İyi Parti bunların içindedir..
Yeni Yol büyük oranda bunun içindedir..
“İmralı’ya gidilmeli, terör örgütünün tasfiyesi hızla tamamlatılmalıdır” diyen kim var ise..
DEM hariç olmak üzere..
Dün PKK’ya yandaşlık edenlerin eylemlerinin cezalandırılmasını isteyenlerdir..
AK Parti bu noktadadır. MHP bu noktadadır.. İki parti de, Demirtaş’ın heykel dikme sözünü karşı çıkmıştır. Zeydan’ın TSK’ya yönelik sözlerine itiraz etmiştir. Barış İçin Akademisyenler Bildirisi’ne imza atanlara gerekli müeyyidenin uygulanmasını istemişlerdir..
Verdiğimiz örnekleri çoğaltabiliriz.
PKK’ya yardım eden belediye başkanları yerine kayyım ataması yapılması gerektiği belirtildiğinde, CHP de, İyi Parti de, “Hayır, kayyım ataması yanlıştır” diyordu..
PKK yollara bomba yerleştirirken, belediye araçları terör örgütüne çalışır iken, CHP ve İyi Parti, o belediyelerin başkanları yerine kayyım atanmaması gerektiğini söylüyorlardı..
Bu söylemleri ile, PKK’yı meşrulaştırmıyorlardı da, şimdi İmralı’ya, hem de terör örgütü tasfiye edilirken gidilmesi mi, terör örgütünü meşrulaştırmak olacak..
Demirtaş’a Silivri’de ziyaret edenler..
CHP’lisi ile İP’lisi ile..
Yaptıkları ziyaretin terör örgütünü meşrulaştırmadığını iddia ederken, şimdi terör örgütü lağvedilirken, nasıl oluyor da, “PKK meşrulaştırılıyor” diyebiliyorlar?
Hodri meydan diyorum..
İmralı’ya gidilmesin diyen kim var ise..
CHP’lisi, İP’lisi, Yeni Yol’lusu..
“PKK sizi tükürüğü ile boğar” diyen yerine “kayyım atanması doğrudur, destekliyoruz” desinler..
“Apo’nun heykelini dikme sözü verilmesi, örgüte övgüdür, söyleyen mahkum edilmelidir” desinler..
TSK için, “Katliam yapıyor” diyen Barış İçin Akademisyenler Bildirisi’ne imza atanlar için, “görevden uzaklaştırılmalıdırlar, hatta cezaevine konulmalıdırlar” desinler..
“TSK için ‘kimyasal silah kullanıyor’ diyenin yeri cezaevidir” desinler..
Bunları söylesinler, ben de onların “İmralı’ya gidilmemeli” açıklamalarını alkışlayacağım..
Ama..
“PKK’yı övenler belediye başkanlığına devam etsin. Apo’nun heykelini dikme sözü verenler tahliye olsun, ‘TSK katliam yapıyor’ diyenler, üniversitede öğretim üyeliği yapmaya devam etsin” diyorsanız..
Çaktırmadan terör örgütü ile işbirliği yapıp, kendinize koltuk sağlamanın yollarını arıyor iseniz. Ve şimdi İmralı’ya gidilmesi, sizin bu kirli çarkınızı bozacağı için karşı çıkıyor iseniz..
Siz terör örgütünden daha tehlikelisiniz demektir.
Terör örgütü “silah bırakıyorum” diyor.
Siz ise, “fitne silahı”nızı hala bırakmıyorsunuz, demektir...
Yeni Akit
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol