Tarih: 19 Mayıs 2024.

Azerbaycan ile İran’ın ilişkileri, hep netameli olmuştur.. Belki yeni bir sayfa açmak adına İran-Azerbaycan sınırındaki baraj açılış törenine katılan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, dönüş yolunda helikopterinin şaibeli şekilde düşmesi sonucu vefat etti.

Belki Zengezur koridor için bölge ülkelerinin kontrolünde inşa edilecek, Türkiye’nin de fiili büyük katkısı olacak geçiş, şimdi Amerika kontrolünde, kısmen Türkiye’nin de menfaatine ilerliyor..En büyük kazanan: ABD ve İsrail. Sonrasında Azerbaycan ve Türkiye.. 

Evet, İsrail’in veya ABD’nin, kaza görünümlü bu olay ile ilgili bir üstlenmesi yok.. Kabullenme yok.. 

Devam ediyoruz, olaylar silsilesini aktarmaya..

Esed döneminde, Suriye’deki İran elçiliği, İsrail’den atılan füze ile vuruldu. Bir başka ülke toprağına saldırı. Başka ülke toprağında, dokunulmaz kabul edilen elçilik binasına saldırı.. İsrail açıkca kabul etti.. “Ben yaptım” dedi..

HAMAS lideri İsmail Heniyye, İsrail saldırılarında Gazze’de dört torununu ve üç çocuğunu kaybetmişti. İran’da Cumhurbaşkanı Reisi’nin yerine seçilen Mesud Pezeşkiyan’ın göreve başlama törenine katılmak üzere bulunduğu İran’da, adeta “Reisi’yi de zaten biz öldürdük. Sonrasında cumhurbaşkanı seçimi ve göreve başlama törenine gelecekleri de tahmin ettik” dercesine.. Heniyye, 31 Temmuz 2024’de  Tahran’da şehid edildi..

İsrail açık açık itiraf etti.. 

Tarih 27 Eylül 2024. Hizbullah lideri Nasrullah, bulunduğu apartmanda yüzlerce kişi ile birlikte İsrail tarafından şehid edildi. 

Fail kimliğini gizlemedi.. İsrail cinayetini itiraf etti.

İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, 13 Haziran 2025’te İsrail’in İran topraklarına saldırısı ile öldürüldü..

Tarih 9 Eylül 2025. Aslında İsrail’in hiçbir ihtilafı olmayan bir ülkede, Katar’daki barış görüşmeleri çerçevesinde yapılan bir toplantıda.. Yine uluslararası hukuk kuralları çiğnenerek, bir başka ülke topraklarında cinayet işleniyor. Yine fail, açık açık itiraf ettiği üzere, İsrail. 

Gazze’nin başbakanı. İran’ın genelkurmay başkanı..

İsrail tarafından üstlenilen cinayetlere maruz kaldı..

Daha arada, İsrail’in ne kadar acımasız bir vahşet sergilediğini, hukuk tanımadığını göstermesi açısından onlarca olay var..

Yakın tarihe gelelim..

İran Cumhurbaşkanının şaibeli şekilde helikopterinin düşüşündeki gibi..

Bu sefer de bizim askeri uçağımız, yine Azerbaycan dönüşünde, düşüyor..

20 şehidimiz var.

İlk belirlemeler, kaza deniyor.. Kara kutu incelemesi devam ediyor..Bir delil çıkar mı? Çıksa da, misillemesi kamuoyuna açıklanarak mı, yoksa gizli mi yapılır, meçhul.

Biraz daha yakına gelelim.

Karadeniz’de iki ticari gemimiz vuruluyor. 

Ukrayna mı, Rusya mı derken..

Olay ortada kalıyor..

Ardından Türkiye’de üç İHA bulunuyor. İHA’lar Rusya’ya ait gibi görünüyor..

Ama Rusya’nın, Ukrayna’da zaten başı dertte iken, hiçbir zarar görmediği ve iyi ilişkiler içinde olduğu Türkiye üzerinde İHA uçurması için bir makul sebep görünmüyor.

Nitekim muhtemel şüpheli, İHA’nın sahibi konumundaki Rusya’dan bir diplomat, “Türkiye ile ilişkilerimiz iyi. İHA’lar provokasyon amaçlı olabilir” diyor.

Tam bu sırada, Rusya’da bir general, bombalı saldırıda öldürüldü. 

İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığına dair Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tespitini dikkate alarak çevremizdeki her şaibeli olayı İsrail’e tahmil etmekte, haksız mıyız..

Açık açık işlediği, itiraf ettiği cinayetlerin yoğunluğu, haksız olmadığımızı gösteriyor.

Yok canım, komplo teorisi değil bu..

Siyonist aklı..

Bir yandan Akdeniz’de Güney Kıbrıs yönetimi ve Yunanistan ile Akdeniz’i paylaşmaya kalkışırken, bir yandan da Karadeniz’i karıştırmaya çalışan, o siyonist aklı..

Aynı zamanda, Suriye’nin kuzeyinde kurdurmaya çalıştığı terör federe devleti için, gerekli desteği vermeyen Rusya’yı da, bölgedeki emellerini gerçekleştirmede kendisine engel olacağını bildiği Türkiye’yi de karıştırmak istiyor..

Evet, atlamayalım.. Suriye’nin kuzeyindeki terör oluşumu için son günler..

Türk yetkililer Suriye’de.. Türkiye ve Suriye yönetimi, kararlı şekilde, federe devlet talebine karşı çıkıyor.. İsrail’in Arz-ı Mevud planı, Suriye özelinde sekteye uğramak üzere..

Türkiye, Akdeniz’de İsrail oyununu bozmak üzere, Libya ile ilişkilerini geliştiriyor..

Türk askerinin Libya’da bulunmasına ilişkin tezkere, CHP’nin de desteği ile TBMM’de oylanarak kabul ediliyor. Türk askeri, iki yıl daha, Libya’daki halkın huzuru için, emperyalistlerin sömürü sofrasına meze olmaması için, Libya’da bulunmaya devam edecek. Bu oylamadan hemen sonra, Libya Genelkurmay Başkanı, Türkiye’ye geliyor. Libya Genelkurmay Başkanı Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ın da içinde bulunduğu uçak, dönüş yolunda şaibeli şekilde düşüyor..

Biz, “fail belli” diyoruz..

Kimi genelkurmay başkanlarının öldürülmesini açık açık “biz yaptık” diyerek üstlenen.

Kimisinde gizemli açıklamalar yapan.

Kimisinde, “Tehditler” eşliğinde imalı açıklamalarda bulunan İsrail..

Evet, şu ana kadar Türk ve Libya resmi açıklamalarda, suçlama şeklinde hiç kimse ile ilgili bir ayrıntı yok..

Araştırmalar sürüyor..

Deliller toplanıyor..

Ama sırtında yumurta küfesi olanların açıklamalarını beklerken..

Olayların bir fotoğrafını da, gazeteci olarak bizler çekmiş olalım..

Kimseye haksız suçlama yöneltmiyoruz.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin “Soykırım işliyor. Soykırım devam ediyor” dediği bir terör devletinin muhtemel fail olduğunu söylüyoruz..

Çocukları hastanede öldüren bir terör devletinin şüpheli olduğunu söylüyoruz..

Filistinlilerin topraklarını işgal eden, Birleşmiş Milletler kararına rağmen, dünyaya efelenerek işgali sürdüren İsrail’in, kaza süslü olayların arkasındaki fail olabileceğini söylüyoruz..

Suriye’yi, Lübnan’ı, Yemen’i, İran’ı, Katar’ı vuran bir terör devletinin, açık açık itiraf ettiği suçların yanısıra, kaza süslü başka suçlar da işlemiş olabileceğini söylüyoruz..

Hani, hiçbir genelkurmay başkanına saldırı düzenlememiştir.

“Sadece çocukları öldürüyor(!)” deriz..

Hiçbir ülkenin toprağında gözü olmaz. “Kilometrelerce uzaktaki ülkelerde niye faaliyet göstersin” deriz..

Genelkurmay başkanlarına yaptıkları saldırılarla.. 

BM Genel Kurul kararlarını dinlemeyerek..

Komşu devletlerin topraklarını işgal ederek..

Başka ülkelerde füzeli saldırılar düzenleyerek.

Özetle söylememiz gerekirse...

İsrail’in bugüne kadar işlediği suçlar, işleyebileceği suçları da göstermektedir..

Şu da anlaşılmasın..

İsrail güçlü.. Dünya bu devlete karşı bir şey yapamaz durumda..

Bir zamanlar Firavun da kendisini öyle sanıyordu.

Bir zamanlar, Hitler de kendisini öyle sanıyordu..

Hitler üzerinden 75 yıldır sürdürdükleri saltanat.

Şimdi kendilerinin adeta bir Hitler olması sonrasında. siyonist aklının sonunu hazırlamıştır..

Bekleyelim, görelim. 

 

Yeni Akit