MİT çok güzeldi de, Hakan Bey mi bozdu?

  • GİRİŞ13.02.2012 10:14
  • GÜNCELLEME13.02.2012 10:14

MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması olayında, iki taraf var..

Bir tarafta polis ve onunla birlikte hareket eden savcı..

Diğer tarafta ise, Müsteşar Hakan Fidan..

Evet, eski müsteşar da ifadeye çağrıldı ama..

Benim kanaatim, hedeftekilerin MİT’in eskileri olmadığı yönünde..

Ve bu noktada, savcılığın vahim yanlışı göze çarpıyor.. 

O yanlış şu: MİT çok güzel bir kurummuş da, Hakan Fidan gelmiş, bu kurumu yanlış işlere bulaştırmış sanki...

Yok böyle bir şey.

En başta, Hakan Fidan’ın o malum Oslo görüşmesi, müsteşarlığı dönemindeki bir görüşme değil.

Bunun altını çizmek lazım.

Kimbilir, belki müsteşar olduğu dönemde böyle bir görüşme ihtimali olsa idi, Hakan Fidan bunu gerçekleştirmeyecekti..

Veya oradaki ortamı, farklı dizayn edecekti..

Hakan Fidan, birinci adam olmadığı dönemde, müsteşar kendisine bir görüşme emretti ise, ne yapması gerekiyordu? “Hayır gitmem” mi demesi gerekirdi?

Daha kuruma yeni geldiği, müsteşar yardımcılığına yeni atandığı bir dönemde, ne yapması gerekirdi,Hakan Fidan’ın?

Hatırlayın..

Alaattin Çakıcı’nın televizyonlarda başbakanlara meydan okuduğu günleri.. 28 Şubat bir kenara.. Tayyip Erdoğan döneminde dahi, bir duruşmada, Başbakan’a tehditvari sözler sarfettiği günleri..

Çakıcı, kimden cesaret alıyordu da, ülkenin başbakanına o lafları ediyordu?

Sadece adamlarından mı?

Yoksa MİT’teki uzantılarından mı?

Sedat Peker’ler.. Ve diğerleri..

Bunların MİT ile ilişkilerini masaya yatıran bir savcı çıkabildi mi bugüne kadar?

O ilişkilerin hesabı soruldu mu ki, 1.5 yıllık müsteşardan, şimdi yanlışların hesabını sormaya kalkıyoruz.

Çakıcı ile irtibatlı, Peker ile irtibatlı, diğerleri ile irtibatlı MİT’çiler, kurumdan tasfiye edildi mi ki, HakanFidan’dan hesap sormaya kalkılıyor?

Eski dönemin mafya babaları ile irtibatlı isimleri, bugün hâlâ kurumda değiller mi?

Mehmet Eymür’ün yazdıklarını hatırlasanıza.. Kurumun içinde, ne çalkantılara sebep olmuştu..

Kaşif Kozinoğlu’nu hatırlayın..

Ne ilişkiler ortaya çıkmıştı da, yine de kurumla ilişkisini kesmeye cesaret edilememişti.

Çakıcı’nın dosyasını halletmek için, “Kurum adına geliyorum” diyerek, Yargıtay Başkanı’na çıkmıştı..  

Ne oldu, ne yapılmıştı Kozinoğlu’na?

Hiçbir şey..

Sonrasında da, “Ben yıllardır Afganistan’dan sorumlu MİT mensubuyum. Benim ülke içindeki olaylarla hiçbir ilgim yok” demesine rağmen, Başbakan ile ilgili gizli dinlemelerden Almanya Deniz Feneri soruşturmasına kadar birçok konuda müdahil olduğu ortaya çıkmıştı..

Ne yapıldı?

Kim ne yapabildi Kaşif Kozinoğlu’na?

Yoksa, “Kaşif Kozinoğlu, sizin emrinizde çalışırken, nasıl Ergenekon derin yapılanması ile irtibatını sürdürebilir” diye, onun günahını da HakanFidan’a mı yükleyeceğiz?

Kozinoğlu’nun cenazesinde, Hakan Fidan değil,Şenkal Atasagun bulunduğu halde.. Bu kadar derin ilişkileri çıkan birisine, cenazesinde bile destek veren Atasagun’dan bir şey sormayıp, Fidan’ı mı alacağız içeri?

Son olay..

Hatay’da bir MİT görevlisi, mafya ile işbirliği yaparak, Türkiye’ye sığınan Suriyeli albayı, öldürüleceğini bile bile, Suriye ordusuna teslim ediyor.

Böyle bir ilişkiye giren adamın, önceki yıllarda da neler yapmış olabileceğini artık siz tahmin edin.

Onun da sorumluluğunu, HakanFidan’a mı yıkalım şimdi?

Kim ne derse desin..

Hakan Fidan’ın çizgisi, MİT’in bugüne kadar içinde bulunduğu yanlışlıklarla örtüşmeyen bir çizgidir..

Fidan, MİT’teki yanlışlıklardan en son sorumlu tutulabilecek kişidir.

O zaman, önce bu yanlışların asli failleri ifadeye çağrılmalı idi.

KCK, Hakan Fidan’ın döneminde kurulmadı ki..

MİT ile KCK arasında, istihbarat çalışması kapsamı dışında bir ilişki varsa, bunlar Hakan Fidan’ın son 1.5 yıllık müsteşarlığı döneminde başlamadı ki..

Önce, tüm bunlardan sorumlu olanların ifadesini alırsınız.. Ondan sonra Hakan Fidan’ın ifadesine başvurursunuz..

O zaman ben de, “Hedefteki isim HakanFidan değil. Olay soruşturuluyor. Önyargı yok” derim..

Aksi takdirde, “KCK, Oslo hikaye.. Mesele, Hakan Fidan’ın, Türkiye üzerinde karanlık emelleri olan yabancı ülkeleri korkutması” tezi, kuvvet kazanmış olur...

Ali İhsan Karahasanoğlu / Yeni Akit

Yorumlar1

  • Mütebessim 13 yıl önce Şikayet Et
    Eğri cetvel. Yine eğri cetvel ile doğru çizgi çizme çabası. Baştaki varsayımlar, üzerine bina edilen bilgiler yanlış. İlk düğmeyi yanlış ilikliyorsunuz..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat