Şu günlerde gündemin en sıcak maddesi hiç şüphesiz 'Çözüm Süreci'. Çözülmesi gereken düğümün adı ise çift taraflı. Bir tarafı 'Kürt Meselesi', diğeri de 'terör'...

Kürt Meselesi'nin doğumundan bugüne kadar gelinen süreçte sinemanın nasıl bir yer tuttuğu uzun bir mevzu. Şu kadarını söyleyebilirim ki, karşılıklı bir etkileşim söz konusu. Kimi zaman sinema daha önden gitti, kimi zaman da takip ettiği istikamette sağlanan imkanlarla yol aldı.

Bahsettiğim şey 'Kürt Sineması' değil. Kürt meselesine bir yerinden tutunan veya meseleyi tutan filmler var. Yani Kürt meselesine bakan filmleri kendi içinde ayırmalıyız.

Hem bahsetmeye çalıştığım meseleye, hem de daha bütüncül bir şekilde 'Kürt Sineması'na bakmak için en geniş kapsamlı yayınlardan birisi birkaç güne kadar piyasada oluyor.

Film Arası dergisi, 'Kürt Sineması' özel sayısıyla çıkıyor. Dergi, Mart-Nisan sayısını bu konuya ayırdı.

"Türkiye'de Kürt Sineması" üst başlığıyla mevzuu sağlıklı bir şekilde ele almaya çalışan ekip, -adet edindiği üzere- 6 ayda bir neşrettiği özel sayısını bu defa en güncel meselelerden birine ayırdı.

Özel sayıda Kürt Sineması'nın ne olduğu/olmadığı, çeşitli alanlarda meseleye kafa yoran, eser üreten isimlerin fikirleriyle ortaya konuluyor.

"Türkiye'de Kürt Sineması" başlığını koymak elbette meselenin bölgesel ve küresel yanına da işaret ediyor. Zira Kürtler, devleti olmayan bir halk olarak çok sayıda ülkede yaşıyor. Sinema eserleri de farklı ülkelerde perdeye çıkıyor. Haliyle her ülkede üretilen film, o ülkenin sinemasının niteliklerini barındırıyor.

Buradan anlaşılan şey 'sınır'...

Kürtlerin, devleti olmayan halkların belki de en kalabalığı olması ve mevcut ulus devlet sınırlarının, Kürtleri ayırdığı düşünüldüğünde, Kürt Sineması mevzuuna bir de 'Devleti Olmayan Halkın Sineması' başlığıyla bakmak gerek.

Dergi bunu yapmakla kalmıyor, aynı zamanda sınırlar içerisinde en geniş üretim alanlarından biri olan Türkiye'deki Kürt Sineması üretimlerine ve üretim alanına ışık tutuyor.

'Kürt Sineması' veya 'Kürt Filmi' denince akla gelen yönetmen, oyuncu ve yazarların birçoğuyla görüşülerek ortaya konan özel sayı hakikaten mühim noktalara dikkat çekiyor.

Emekçileri arasında yer aldığım için her aşamasına şahitlik ettiğim çabanın sonucu olarak ortaya güzel bir kaynak eser çıktı.

Film Arası'na konuşan Halil Ergün, Füsun Demirel, Genco Erkal, Reis Çelik, Ayça Damgacı, Hüseyin Karabey, Kazım Öz, Mizgin Müjde Aslan ve Zeynel Doğan gibi isimler Kürt Sineması'na dair görüş ve eleştirilerini sinemaseverlerle paylaştı. Yine dergiye konuşan kısa filmciler de, Kürt Sineması'nın bu alandaki varlığını değerlendirdi.

Çok sayıda sinema yazarı ve akademisyen de Kürt Sineması'nın tanımı, Türkiye'deki tarihsel süreci, ortaya konulan filmler, biçim ve estetik sancılar ile ideolojik arayışlara dair makaleler kaleme aldı. 

Ve ayrıca her ay sinema gündeminin muhtelif konuklarla tartışıldığı Sinema Meclisi bölümünde de, bu defa Film Arası emekçileri konuştu. Dergi ekibi, Sinema Meclisi'nde kendi bakış açılarıyla, Kürt Sineması'nı yorumladı.

Birkaç güne kadar piyasada olacak Film Arası "Türkiye'de Kürt Sineması" özel sayısı, güncel meselelere sanatsal çerçeveden bakmanın yanı sıra, kısa ve uzun vadede sanatın siyasete, siyasetin sanata, sanatın topluma ve elbette toplumun sanata olan etkisini de bu çerçevede değerlendirdi.

Çözüm Süreci'nin Kürtlerin sinema üretimine nasıl etkisi olduğunun yanı sıra, -elbette- Kürtlerin sinema üretiminin bu sürece bir etkisi olup olmadığı da dergideki tartışmalar arasında.

Sadece güncel meselelere ışık tutması bakımından değil, ülke sinemamızdaki ciddi bir damar haline gelen sinema üretimleri açısından da kaynak niteliğinde bir özel sayı bulacağınıza şüpheniz olmasın.

Kaçırmayın, derim...

Abdulhamit Güler - Haber7

abdulhamitguler@gmail.com

twitter: @_hayirlisi_