Sinema eğitimi için binlerce kilometre yol

  • GİRİŞ21.08.2020 11:40
  • GÜNCELLEME21.08.2020 11:45

Hakkâri’de, Hakkari Üniversitesi desteği ile bir atölye gerçekleştirmiştik. Pandemi sürecinden ötürü film çekimleri ertelendi. Yakın zamanda bölgeye gidip film çekimlerini tamamlayacağız.

 

 

Bir grup insan, 5 bin kilometre yol yapıyor. Türkiye’de 5 şehri dolaşıyor. Adreslerde birer hafta kalıyor ve yoğun bir program uyguluyor.

Anadolu’nun dört bir yanında 150’ye yakın genç, 5 bin kilometre yol yapan bir grup insanı bekliyor. 1 hafta vakit geçiriyor. Yoğun bir program uygulanıyor.

 

 

Memleketin her köşesinde eminim ki binlerce genç, binlerce kilometre yol yaparak kendilerine ulaşacak bir grup insanı bekliyor.

Ne için?

Binlerce kilometre yol yaparak yüzlerce gence ulaşma çabasının merkezinde sinema var. İstanbul’da sinema eğitimi veren Hassan Bin Sabit Sinema Akademisi, Anadolu’da 5 şehre yaz döneminde akademi eğitimi götürüyor. Bursa’da başlayan yolculuk şu an Konya’da. Sonrasında Trabzon, Kastamonu ve Batman da ‘turne’ dahilinde.

Eğitim ve organizasyon kadrosu içinde yer aldığım bu projeyi Kültür ve Turizm Bakanlığı destekliyor. Ne de güzel ediyor.

Sinema eğitimi ve üretiminin İstanbul ve bazı büyük şehirler ile sınırlı kalmaması gerekliliğinin farkında olarak harekete geçen bu organizasyonun büyümesi ve benzerlerinin de oluşması gerekiyor. Kimin yaptığından çok Anadolu’daki sinema meraklısı/heyecanlısı/üreticisi insanımıza ulaşmış olmak önemli olan.

Siyer Vakfı’nın çalışması olan Hassan Bin Sabit Sinema Akademisi’nin İstanbul’da 5 yıldır sürdürdüğü başarılı ve üretken manzaranın ülkenin her köşesinde olamaması için bir sebep göremiyorum.

Neden her şehrin düzenli ve istikrarlı sinema akademisi olmasın?

Tekrar ediyorum; kimin yaptığının bir önemi yok. Güzel örnekler var, bu örneklikler/tecrübeler üzerinden Anadolu’da sona ermeyecek bir sinema rüzgarı başlatılabilir.

Her şehrin valiliğinin, belediyesinin, kalkınma ajansının, vakıflarının, derneklerinin, diğer STK’larının, sermayesinin bir yerinde mutlaka olduğu organizasyonlar ya da kurumsal bir organizasyon ağı oluşturulabilir. Oluşturulmalı.

Sinemanın üretim ayağının ne denli önemli olduğunu ve bunun için de kısmi yol göstericiliğin ya da eğitimin ehemmiyetini dile getirmeyen yok artık. Fakat iş icraata gelince kapılar bir bir kapanıyor.

Akademi çalışması yapan kişilerin ya da kurumların kapı kapıo dolaşmasının beklemek de yanlış. Neden ortada örnekler varken, bu örnekliklerin güzel kopyaları uygulanmasın?

Sektörün merkezi İstanbul olduğu için üreticilerin ve eğiticilerin de genel olarak İstanbul’da olması gayet normal. Hal böyle olunca İstanbul’dan Anadolu’ya gidişlerin az olması, gidecek kişilerin azalması da normal. Fekat henüz kıvılcım halinde olan şu ortamda bile Anadolu’nun her köşesine gidip tecrübesini paylaşacak, eğitime omuz verecek onlarca kişi biliyorum.

Geçtiğimiz yılın sonuna doğru Hakkari’de, Hakkari Üniversitesi desteği ile bir atölye gerçekleştirmiştik. Pandemi sürecinden ötürü film çekimleri ertelendi. Yakın zamanda bölgeye gidip film çekimlerini tamamlayacağız. Şehirde ilk kez yapılan bu etkinliğin nasıl bir heyecan uyandırdığına şahit olduktan sonra (zaten fikir olarak zihnimde bulunurken) Anadolu’nun her şehrine mutlaka ama mutlaka sinema eğitimi için gitmeyi dualarım arasına aldım.

Hakkâri’deki tecrübe sonrası Bursa ve Konya’da da benzer heyecanlar gördüm. Trabzon, Kastamonu ve Batman sonrası İstanbul’a döneceğiz.

Umarım ki (fiili ve kavli duam olsun) memleketimin her şehrinde benzer çabalar çoğalsın. Herkes elini taşın altına koysun.

Âmin olsun.

Abdülhamit Güler / Diriliş Postası

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat