Sinemayı konuşamadan sinemayı konuşamayız

  • GİRİŞ27.05.2012 09:34
  • GÜNCELLEME27.05.2012 09:34

"Biz nasıl sinema yapmalıyız" derdinde olanlar, "neden bazı filmler izlenmiyor" diye sorduğunda, şartlanmış topluluklar hep aynı karşılığı veriyor: Gladyatör Cesur Yürek çektiniz de biz mi izlemedik?

Son olarak, -sıklıkla sinema yazıları kaleme alan ve hatta sorgulamalarla teorik değerlendirmelerde bulunan Ekrem Dumanlı aynen bu soruyu dillendirdi.
Şimdi birkaç soru sormak lazım geliyor...

-Cesur Yürek filminin bütçesinin 54 milyon dolar, Gladyatör'ün de 103 milyon dolar olduğunu biliyor musunuz?
-Eleştirdiğiniz kişilerin, bahsettiğiniz minvalde film yapmadığının farkında mısınız?
-Ülkemizde dizi sektörünün imkanlarının, sinemadan daha iyi olduğunu biliyor musunuz? (hem izleyiciye ulaşmak hem de
-Sinemayı 'dert edinmek' ile filmlerin izlenmenesini dert edinmek arasında büyük fark olduğunun ayırdındasınız herhalde?
-Sahi, sinema nedir?
-Perdeye çıkan ve çok izlenen her filmi, tarif edeceğimiz sinemanın içine zorunda mıyız?
-Tarif yapabilmek için takatimiz var mı?
-Sinemayı konuşurken sadece sinemadan bahsedebilecek miyiz?
-Neden her eleştiren 'yaptın da izlemedik mi' sınırına dayanıyor?
-Sadece ve sadece 'konuşamaz mıyız'?

Sorularla başlamalıyız konuşmaya...
Türkiye'de bugüne kadar yapılmış en yüksek bütçeli filmin 17 milyon dolar sınırına ancak dayandığını bile bile neden devasa bütçeli işlerle kıyaslama yapılır? Ve aynı şekilde, biraz bütçesi yüksek iş yapanlar neden Hollywood filmleriyle kıyaslama yaparak eserlerinin tanıtımını yaparlar. Her iki yaklaşım da çok yanlış.
Fakat ben yine işin burasında değilim. Benim için Hollywood 'teknik' ve 'ticari' kıstas olmaktan öteye geçemez. Meselenin geri kalanı önemlidir ki, bu kısım bizatihi sinemanın kendisidir. İzlenme ve izletme endişesinden önce, 'mahiyet' ve 'biçim' kaygısıdır bu.
Sinemayı sanat olarak görmek seyirciyi umursamamak değil, aksine, büyük resmi okuyabilme ve okunmasına vesile olabilme açısından izleyiciye saygı göstermektir.
Televizyon dizileri meselesi ise başlı başına bir mevzu. Daha önce bu sayfada bir kıyaslama yaparak tabloyu ortaya koymaya çalışmıştım. Dizi sektörü, 'getirisi' sebebiyle sürekli büyüyen bir alan. Sinemanın sektörel yanını olumlu etkileme durumu olmasına rağmen, sanatsal bakımdan ve elbette kitlelerin 'gelişimi' babından uzun vadede büyük zararı var, dizilerin.
Ve sadece sinema konuşmanın imkansız olduğu memleketimde en azından meselenin rayında seyretmesi açısından bazen hatırlatma yapma gereği hasıl oluyor.
Hemen her meselede olduğu gibi sinema hususunda da ne konuşacağımızdan önce neyi konuşacağımızı belirlememiz lazım gibi.

Abdülhamit Güler -Haber 7

abdulhamitguler@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat