'Hakîkat'i 'Gerçek'e mahkum sinema
- GİRİŞ12.08.2012 09:40
- GÜNCELLEME12.08.2012 09:40
Halbuki soru, cevabı sevmez. Cevaba ulaşmak değil, cevaba gidecek yola ilk taşı koymaktır, soru.
Yani soru sormak, cevap aramak değil, rahatsız etmek, düşünmeye sevk etmektir. Misyon ve vizyon bakımından 'soru'yu koyabileceğimiz 'sınır' budur.
Fakat bu, kadim zihin yapısının tarifidir. Modern algı ise 'risksiz risk' peşindedir. Çünkü modern insan, 'hazzına hakkını vermek için' yaşar.
Haz, rehberdir. Nefis, erdemdir. Erdem, elemdir. Maksat, hazdır. Haz, cihazdır.
'Gerçek', bu bağlamda bir arayışın öznesi olacakken, statik zaruretin haznesine dönüşüyor. 'Gerçeği aramak' ise ucuz propagandanın geçici başlıklarının en başta gelenidir.
• Paul Verhoeve'in 1990 yapımı eserinin yeniden yapımı ve bir çeşit yeniden yorumlanması olan 'Gerçeğe Çağrı', Len Viseman imzasıyla perdeye çıktı.
Teknik olarak mükemmel bir iş çıkarılmış. Görsel efektlerin tasarımı ve uygulaması çok başarılı. Oyunculuk tatmin edici boyutta ve 22 yıl sonra 'yeniden' çekimin hakkı verilmiş.
Tercih edilen yöntem bakımından Gerçeğe Çağrı, sınıfı geçer not alır.
Gerçeğin ne olduğunun anlaşılması ya da anlatılması noktasında en çok tercih edilen husus 'rüya' oluyor. Eşyanın zıddı ile kaim olması durumu düşünülence mantıklı olmakla beraber, rüya, gerçeğin değil 'hakikat'in işareti olduğundan, modern insanın bu noktadaki yaklaşımı ebediyyen sonuç vermeyecek.
'Gerçek ne' diye ifade edilen ve ontolojik şekle büründürülen arayış, aslında, 'birey' diye tanımlayabileceğimiz 'yalnızlığına mahkum' zamane insanının debelendiğinin hareketidir.
Hâsılı kelâm; felsefe yapmak, popüler sinema argümanları ile 'Batı'nın eline bırakılmayacak bir 'yük'.
Gerçeğe Çağrı, 'yeniden' yerinde saymanın alışıldık seyirliği olarak izlenebilecek, teknik olarak haz verecek, sinemadan çıkınca ise geride pek bir şey bırakmayacak, kafası karışık endüstri ürünü babında hizmetinizdedir.
abdulhamitguler@gmail.com
twitter: @_hayirlisi_
Yorumlar1