Çözüm sürecine ne oluyor

  • GİRİŞ27.09.2014 09:16
  • GÜNCELLEME27.09.2014 09:16

MİT, IŞİD'in elinden kurtarılan 46 rehineyi, Türkiye'ye ulaştırabilmenin çabası içindeyken, IŞİD önemli bir komutanlarının eşi ve çocuklarının da aralarında yer aldığı grubu teslim almaya çalışıyordu.

Biri alınıyor, diğeri kurtarılıyor ve nefes kesen istihbarat operasyonları yaşanıyordu.

Boşuna dememişlerdi, burası dünyanın istihbarat servislerinin cirit attığı bir bölge diye.

O sırada PYD ise Kandil'le mutabık kaldıkları şekilde kendilerine ulaşacak önemli yardımı bekliyordu.

PYD'nin beklentisi gerçekleşmedi.

Türkler rehinelerini almış, IŞİD namus sorunu söz konusu olan rehinelerini komutanlarına kavuşturmuştu.

O andan itibaren Kandil'de ilginç bir trafik yaşanmaya başladı.

Kimse farkında değildi ama bir gece önce Musul'da, Tel Afer'de, Tel Abyad'da yaşananlar, çözüm sürecinin üzerine gölge düşürmeye başlamıştı.

Biz 49 rehinemizi kurtarmanın coşkusunu yaşarken, Kandil'de farklı bir rüzgar esmeye başladı.

ABD, Alman ve İsrail gizli servisleri bir biri ardına, 'Türkiye, IŞİD'le anlaştı, Kobani'yi sattı' mesajlarını geçiyordu.

20 Eylül Cumartesi günü Kandil'e ulaşan istihbarat notlarında yer alan, bu söz daha sonra bazı HDP yöneticilerinin dilinden söylenecekti.

Bir gece önce Kobani'ye yönelik operasyonun gerçekleşememesi, Türkiye'nin IŞİD'in elindeki rehinelerini kurtarması, IŞİD'in istediği isimlerin verilmesi Kandil tarafından masaya yatırıldı.

Kobani'ye geçiş konusunda Türk istihbaratçılarının ilgili davranmadıkları yönünde Kandil'e yerel kaynaklardan bilgi akıyordu. .

Ama ABD, Almanya ve İsrail istihbaratı birbirini destekleyen istihbaratların yer aldığı fakslar ulaştırıyordu Kandil'e.

Amerikan ve Alman istihbaratı Türkiye ile IŞİD'in anlaşmaya vardığına dair bazı servis üretimi evraklar ulaştırıyorlardı.

Devamı için tıklayın >>>

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat