İyi Parti ve Akşener

  • GİRİŞ19.09.2022 11:30
  • GÜNCELLEME19.09.2022 11:30

Muhalefetin en büyük partisi CHP’dir. 

Yüzde 25’lik bir dilimle “patron benim” diyen CHP ve lideri Kılıçdaroğlu, açıkça dillendirmese de Cumhurbaşkanı adaylığına talip. Şu ana kadar isimleri Cumhurbaşkanlığı için zikredilen kişilerin hepsi de CHP’li. 

Akşener, “ben başbakan olacağım” diyerek Cumhurbaşkanı olmayı reddetmiş gibi gözükse de, reel politikte işler öyle yürümüyor. Akşener, Kılıçdaroğlu’nun kazanabileceğine inanmıyor. 

“Ya yine kaybedersek” korkusuyla, dengeli bir siyaset yürütüyor. Kesin kazanacak birisini aday gösterme konusunda istikrarlı bir duruş sergileyen Akşener,  HDP’nin masanın altında bir yerlerde durmasını istemesi nedeniyle altılı masayı zorlayacak gibi duruyor. Çünkü sadece Cumhur İttifakı değil, muhalefet içerisindeki bir grup da İyi Parti’nin HDPKK ile terbiye edilmesinden yana. Nitekim Akşener’in şu sözleri, bunu teyit ediyor: “Cumhur İttifakı bizi HDP ile terbiye etmeye çalışıyor. Bu arada kendini HDP’nin de üzerinde patron gibi gören muhalif takımın içinde bir kesim de bizi HDP ile terbiye etmeye çalışıyor.”

Akşener kimdir, siyasetteki vizyon ve misyonu nedir?

Necmettin Erbakan tarafından 1996-1997 yılında kurulan koalisyon hükûmetinde DYP’nin İçişleri Bakanı olarak görevini sürdürmüştür. Aslında tecrübeli bir siyasetçi olan Akşener, zoru görünce kaçan, direnme gücü zayıf bir kimliktir. Milliyetçiliği de tartışılabilir. 2001’de Ak Parti’ye katılan Akşener’in bu birlikteliği çok kısa sürdü. 

Daha sonra MHP’ye katılıp Bahçeli’nin başdanışmanı oldu. Akşener’in, bir projenin parçası olup olmadığını bilmiyorum. Elimde böyle bir belge olmadığı için, Akşener’in arkasında Fetullah Gülen veya başka birileri vardır diyemem. Lakin Akşener’in MHP’yi ele geçirip genel başkanlık koltuğuna oturmak için büyük bir mücadele verdiği aşikârdır. Eğer Bahçeli’ye Ak Parti’nin desteği olmasaydı, Akşener, kurultay delegelerinin oylarıyla bugün MHP’nin genel başkanıydı. Bahçeli, rakip gördüğü Akşener’i Erdoğan sayesinde tasfiye etti. 

Akşener de CHP’nin desteğiyle 2017 yılında İyi Parti’yi kurdu. Akşener’le verilen mücadelede Ak Parti’den çok büyük destek gören Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişte önemli rol aldı. Daha sonra sürekli Cumhur ittifakının en büyük destekçisi olmayı sürdürdü. 

Aslında Akşener, hem yaşı ve hem de birçok partide görev alması nedeniyle, tecrübeli ve oldukça birikimli bir siyasetçi. 28 Şubat’ta vesayet odaklarının hedefindeydi. Sonra darbecilere karşı dik duruş sergileyemedi. Şimdilerde metal yorgunluktan nasibini alan Akşener, yine de şu ana kadar CHP ile uyumlu bir çalışma yürüttü. Tabi siyasetin en zor anı kritik eşiklerdir. Şimdi Akşener tam da o eşikte duruyor. Altılı masanın HDP’ye en mesafeli partisi İyi Partidir. Susurluk kazasının şaibeli ismi Sedat Bucak’la bir araya gelen Akşener, kendi aklınca, aşiret bir lider üzerinden Kürtlerin oyunu almaya çalışacak. Bu tarz siyaset iflas etti. Yemezler, karşınızda 90’yılların halkı yok. Kentleşme ve modern kültür kotlarından Kürtler de nasibini aldı. Her şeyin kendisini yenilediği ve değiştiği bir dünyada, Kürt sosyolojisi yerinde mi sayacaktı? Ülkücü gelenekten gelen Akşener, militan bir siyaset yapıyor. Hem HDP’yi masa altına süpüreceksin, hem de Kürtlerin oyuna talip olacaksın. Muhafazakâr, dindar ve bilinçli Kürt seçmen HDP’ye zaten meyletmiyor. Dolayısıyla Akşener, Kürt seçmenin oyunu alamaz. Merkez sağa oynayan Akşener, gitgide dar bir alana sıkışıp kalacak. İyi Parti’nin bir hikâyesi ve vizyonu yok. Ak Parti ile MHP’nin yakınlaşmasına tepki olarak doğan bir avuç ülkücünün kurduğu bir parti. 

Devam edelim.. Akşener’in “kazanacak olan, aday olsun” sözünü nasıl okumak gerekiyor? “Kılıçdaroğlu aday olmasın” demenin nazikçe belirlenmiş söylemi. 

Şu anda Kılıçdaroğlu güçlü olsa da, Akşener oyun kurucu rolünde. Adayı belirleme inisiyatifini elinde tutan İyi Parti lideri, bu tutumunu son güne kadar sürdürecektir. Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıktan reddetmese de başka bir isim üzerinden yürümeye çalışacaktır. Buraya da bir nokta koyarak, vicdan pusulasını elden bırakmadan altılı masada neler olduğunu irdelemeye çalışalım. Masanın üzerinde olmasa da muhalefet çatısının yedinci ortağı olarak HDP, Reisi yenebilmek için muhalefetle birlikte hareket edecektir. Masa, sadece muhalif 6 partiden ibaret değil. HDP masanın altına süpürülüyor. “Aman sen vitrinde bizimle gözükme, iktidarın eline koz veriyorsun” denilmekte. HDP bu durumu nasıl içine sindirebiliyor? Hangi Parti’nin iltisaklı olduğunu bilemem, ama canı yanan, mağdur edildiğine inanan Fetöcüler de altılı masaya destek vereceklerdir. İnlerine kadar girilen ve nefes boruları kesilen PKK’lılar da altılı masaya destek vereceklerdir. Anlaşılan Biden projesi, adım adım ilerliyor. Netice verir mi bilemem.

Arif olan milletin gözünden hiçbir şey kaçmaz. Ak Parti’ye kızsa da, gönül de koysa, yine de altılı masayı tercih etmiyor. Altılı masanın altından bir Çapanoğlu çıkacağı muhakkaktır. 

YENİ AKİT GAZETESİ

Yorumlar1

  • Ali Kuşçu 1 yıl önce Şikayet Et
    sayın şanlıdoğan tespitleri çok harika hoşuma gitti özellikle Meral akşener'i çok güzel analiz etmiş ellerine sağlık tebrik ediyorum
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat