Muhalefet irtifa kaybediyor

  • GİRİŞ02.01.2023 10:55
  • GÜNCELLEME02.01.2023 10:55

Seçim tarihi belli olmadan Cumhurbaşkanı adaylarının kim olduğunu açıklamayacaklarını ifade öden Millet İttifakı, kim ne derse desin irtifa kaybediyor. 

Hem adayını açıklamamış olması ve hem de Türkiye’nin geleceğine ilişkin doyurucu bir şeyler ortaya koyamaması da muhalefet için ciddi bir kayıptır. Muhalefetin siyasal gündemi belirlemede inisiyatifi ele geçirdiği ve seçimleri kazanma umudunun giderek yükseldiği söylemi, koskoca bir yalandır.

Her türlü olumsuz şartlara rağmen Türkiye’nin hâlâ rakipsiz lideri Tayyip Erdoğan’dır. Adam sadece konuşmuyor, aynı zamanda icraat yapıyor. 

Muhalefet ve altılı masanın ise birbiriyle didişmekten başka yaptıkları bir şey yok. 

Aslında yapacakları şey çok basit. CHP’nin kodlarıyla oynayan, helalleşme başta olmak üzere klasik düşünceye karşı direnen, dünya gerçeklerini görüp; seküler, millete tepeden bakan CHP anlayışını değiştirmeye çalışan Kılıçdaroğlu’nun aday gösterilmesi gerekir. Cumhurbaşkanı adayı olma ihtimali en yüksek olan ve uzun süredir muhalefetin gündemlerini belirleyen Kemal Kılıçdaroğlu’na rağmen hâlâ adayın “kazanabilir” olma kartını öne süren Akşener, merak ediyorum, acaba neyin peşinde? 

Kılıçdaroğlu CHP’nin geleneksel politikalarını silindir gibi ezdi. Statükoya karşı iyi direndi. Şahsen bir vatandaş olarak benim oyum ve tercihim belli. Ben yine AK Parti ve Erdoğan’a oyumu vereceğim. O konuya geleceğim. Lakin Kemal Kılıçdaroğlu’nun da hakkını teslim etmek istiyorum. 

Siyasetin ve siyasi partilerin olduğu bir yerde tartışma, kutuplaşma ve hatta ötekileştirme kaçınılmazdır. Hangi iktidar olursa olsun, rehavet, yozlaşma ve metal yorgunluğu başlamışsa, haliyle kutuplaşma ve kavgalar da başlar. 

Önemli olan Türkiye’nin etnisite, inanç, mezhep, ideoloji, kültür ve hayat tarzı temelli çatışma ve kutuplaşmalara sürüklenmemesi. 

Şu an için çok şükür böyle bir kaygı bulunmuyor. Böylesi fay hattının temsilcileri de yok değil. Hem iktidarın hem de muhalefetin bu tür oluşumlara fırsat vermemesi gerekiyor.

Bana göre muhalefetin en büyük eksiği, gerçekleştirmeyi tasarladıkları değişimin, her adım ve aşamasına ilişkin program ve projelerini topluma anlatamamalarıdır. “Parlamenter sisteme döneceğiz” deyip bunun içini doldurmadığınızda, söyleminizin toplumda bir karşılığı olmuyor. 

Millet; sizin ne dediğinize, neleri vaat ettiğinize bakıyor.

Yaklaşık bir yıldır altılı masanın temel sorunu aday konusudur. Kılıçdaroğlu mu olsun, yoksa İmamoğlu mu? Bunlar da olmazsa Mansur Yavaş olsun... Muhalefetin bundan başka sorunu var mı? Vatandaş, bunları dinlemekten bıktı. Hâlâ birileri Kılıçdaroğlu’nun aday olmaması gerektiğini ima eden bir takım mezhep argümanlı söylemleri dillendiriyor.

Türkiye’nin yerleşik siyasal kültürünü göz önüne aldığımızda muhalefetin işinin çok zor olduğunu söylemek durumundayım. 

Erdoğan, aşılması ve yenilmesi zor olan bir liderdir.

Paket üstüne paket açıklıyor. Doğalgaz buluyor. Diplomasi dili ve dünya liderliğiyle arabulucu rol üstleniyor. EYT’de yaş sınırını kaldırarak herkesin umudu haline geliyor. Her ilde “Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi” olarak ifade edilen TOKİ konutlarıyla, dar gelirli vatandaş ev sahibi yapılıyor. 

AK Parti ne yapıp edip ekonomik hamlelerle kararsızlar tarafında yer alan kendi seçmenini de yeniden kazanmalıdır.

Seçim stratejiniz “dış politikada zafer, ekonomide iyileşme” olsun. Avrupa enerji krizi  yaşarken, Türkiye’nin “iki tarafla da görüşebilen” ülke konumunu koruyabilmesi “diplomatik zafer”in ta kendisidir. Türkiye artık küresel bir güçtür. Savunma sanayiinde dev projelere imza atıldı. Duble yollar, devasa köprü ve tüneller, hızlı tren hatları, şehir hastaneleri, adliye sarayları, havalimanları, sosyal konutlar ve modern üniversite yurtları inşa edildi. 

Suriye ve Irak’ın kuzeyinde oluşturulmak istenen terör koridoru, büyük harekat ve operasyonlarla engellendi. Ancak “güvenli bölge” konusunda hâlâ eksikler var. ABD ve Rusya sözünde durmadı. İşte tam da bu yüzden AK Parti’nin bir dönem daha iktidar olması elzemdir. 

20 yılda 100 yılın sorunlarını çözen AK Parti, yüksek enflasyona da mutlak çözüm bulacaktır.

Reis’i artık kenara bırakılacak model olarak görenler yanılıyorlar.

Pahalılık ve gidişattan rahatsız olanları safına katıp, onlara müreffeh bir Türkiye vaat etmesi gereken muhalefet, şu gün olmuş birbiriyle didişiyor. Yarınlara dair bir öngörüsü olmayan, daha başkanlık sistemini parlamenter sisteme nasıl dönüştürecekleri dahi vatandaşa doğru dürüst anlatamayan muhalefet şimdiden sınıfta kalmıştır. Türkiye’nin yarınları altılı masa ile inşa edilemez.

Abdullah Şanlıdağ / Yeni Akit Gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat