Ak Parti ve muhalifler kapışmasının kazananı kim olacak?

  • GİRİŞ10.04.2023 08:52
  • GÜNCELLEME10.04.2023 08:52

Demokraside aslolan sandık ve milletin iradesidir. Millet iradesi her şeyin üstündedir. Partilerin ideolojik kimliğinin ve lider kütünün pek bir önemi kalmadı. Eski kuşakları istisna tutarsak, yeni nesil ideolojik düşünmüyor ve ötekileştirme ve kamplaşmalardan hazlanmıyor. Ötekini yok sayan, itibarsızlaştıran, hain ve nankör olarak isimlendiren partilere rağbet yok. Demokrasi, hoşgörü, adalet, hukuk ve insan haklarını önceleyen, doğaya ve çevreye önem atfeden yapılar revaçta. Yazımın başlığının biraz kışkırtıcı olduğunun farkındayım. 

Ak Parti ve muhalif kapışması cümlesi yerine, Cumhur İttifakı ile Millet İttifakının yarışı da diyebilirdim. Lakin iki tarafta da bu hoşgörüyü göremediğim için, zahiri ve olup biteni ancak böyle tanımladım. Muhalif kesim; “bir dönem daha Ak Parti kazanırsa ülke biter algısını pompalarken, iktidar seçkinleri ve bir kısım amigoları da, Ak Parti düşerse din elden gider” korkusunu yayıyorlar. Ülkeye çok şey kazandıran Ak Parti’nin bir dönem daha kazanması bir şey kaybettirmeyeceği gibi, düşmesi halinde de din elden gitmez. Sürekli kaçtığımız şeye yaklaşıyor olduğumuz realitesini kabul edelim. Ak Parti de devlet olurken, bir zamanlar devletin kendisine yaptıklarını unutmasın ve rakiplerine öyle davransın.

Muharrem İnce ve diğer adayların bir başarı göstereceğine inanmıyorum. 14 Mayıs’ta Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, seçimi göğüsleyebilme imkanı var mı? CHP’nin her seçimde yüzde 25’lik kemikleşmiş Kemalist ideolojiye iman eden oyunun, yedili masayla birlikte ibresinin yükseleceği ve Cumhur İttifakı’nı hayli zorlayacağı bir gerçek. Ama bu gerçeklik; 15 Mayıs sabahında Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçileceği anlamına gelmiyor. Seccade vakası ve küçük partilere vaat edilen milletvekili olayı, masanın parçalı görüntüsü Millet İttifakı’na irtifa kaybettirirken, deprem bölgesindeki iktidarın başarısı ve kısa sürede yaraları sarmaya başlaması Cumhur İttifakına artı puan kazandırmıştır. Deprem bölgesindeki afetzedelere uzanan iktidarın dost eli, deprem öncesindeki ekonomik krizi perdelemiştir. 11 ili vuran asrın felaketiyle mücadelede iktidarın karne notu yüksek ve seçmeni memnun edici boyutlarda. Yaralar sarılırken kalıcı konutların temelinin atılması ve bir yıl süre istenmesi, seçmenin iktidara olan güvenini artırmıştır. Kim ne derse desin, kararsızların tercihi Ak Parti’ye yönelmiştir. Seçmen kendisini,  “dereyi geçerken at değiştirilmez” gerçekliğine endekslemiştir.

 Erdoğan’ın seçime kadar açıklayacağı paket ve müjdeleri de hesaba katmak gerekiyor. Yaptığı hizmetleri saymıyorum bile. Onları başlık halinde dahi yazsam, buna sütununun gücü yetmez. Cumhur İttifakı’nın tek rakibi yine kendisidir. Söylemine, siyaset diline çok dikkat etmesi gerekiyor. Muhafazakar nankörlük, beka sorunu, din düşmanları gibi argümanları kullanmaktan kaçınmalı, seçmeni diğer tarafa kanalize etmekten uzak durulmalıdır. Kürt seçmen ile genç kuşağı öteleyen hiçbir ittifak başarılı olamaz. Ak Parti’nin her şeye rağmen bu iki kesimde bir karşılığı var. Benim çocuklarım da Ak Parti’yi sorguluyor ama diğer tarafta da bir umut ışığı görmüyor. Dolayısıyla Ak Parti’nin, daha doğrusu Cumhur İttifakı’nın  bir kez daha iktidar olma ihtimali çok yüksektir.

Adnan Menderes’in 14 Mayıs 1950 seçimlerindeki gücü ile Cumhur İttifakı’nın bugünkü gücü eşit mi, doğrusu kestiremiyorum. Bildiğim bir gerçek varsa, o da şudur. O gün milleti öteleyen ve nankör olarak nitelendiren CHP; milletten, büyük  bir tokat yiyerek, siyaset sahnesinden silinmiştir. Bunda da en büyük etken, CHP’nin sesi Ulus’un başyazarı Falih Rıfkı Atay olmuştur. Kışkırtıcı bir makaleyle seçmeni CHP’den uzaklaştıran Atay zihniyetiyle hiçbir yere varılmaz. Bugünün CHP’si bu gerçekliği fark etmiş ve jakoben tutumundan uzaklaşmıştır. Ne yazmıştı Atay da, millet CHP’den uzaklaşarak Menderes’i iktidara taşımıştı..

“Muhalifler; güneşi çamurla sıvamak için gece gündüz çalışsınlar. Türk Milletinin sağduyusu ve muhakemesi yalan ve iftiralara rağmen realiteyi görmesine kafidir. Ve tekrar ediyoruz: Türk milleti nankör değildir.”

CHP’nin fanatik amigosu Atay, “sakın Menderes’e oy verip nankör olmayın” demek istemiştir.

Yeni Akit

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat