Bu iktidara otoriter diyenler utansın

  • GİRİŞ08.05.2023 09:34
  • GÜNCELLEME08.05.2023 09:38

Türkiye, tek partili jakoben Kemalist CHP’li otoriter rejimden kurtulduktan sonra 1990’lara kadar vesayet sistemi ile yönetildi. Merhum Özal’dan önce bir tek sivil Cumhurbaşkanı dahi olmadı. 10 yılda bir darbe yapıp demokrasiyi askıya alanlar, şimdi otoriter rejimden ve totaliter liderden kurtulmaktan bahsediyorlar. Sivil iradeyi askeri rejime teslim edenler, Erbakan’a 28 Şubat’ta kan kusturanlar, şimdiki Millet İttifakının neferleri değil miydi? Erdoğan gelmemiş ve Türkiye demokrasi yolunda mesafe kat etmemiş olsaydı, şimdi hâlâ vesayet rejimi ile yönetiliyor olacaktık. 

Başörtülü kızları ikna odalarında teste tabi tutanlar, kamuda görev yapan dindarları fişleyenler kimlerdi? Şimdi bu gerçekleri perdeleyip, otoriter rejimlerden ve totaliter liderden demokrasiye geçişin kolay olmayacağını, Erdoğan’ın ne yapıp edip kendisini iktidarda tutacağını dillendiren entelektüellere ne demeli? Bu insanlarda birazcık demokrasi kültürü olsa, kargaların dahi güleceği bu söylemleri dile getirmezlerdi. Her lider istikrarlı bir yönetim ve meclis çoğunluğunu kazanmak için çalışır. Bu da siyasetin ve demokrasinin bir gereğidir. 

Erdoğan’ın yeniden seçilmek istemesi ve Türkiye’yi bir dönem daha idare etmeye çalışması gayet normal ve demokratik bir adımdır. Ama rakiplerine karşı yenilirse, elbette ki koltuğu bırakıp gidecektir. Ortada böyle bir durum yokken ve henüz gerçekleşmemiş bir eylem varken, “Erdoğan gitmez” diyerek algı oluşturmanın arka planındaki gerçek nedir? Erdoğan’a ittihatçı diyenlerin, geçmişte AK Parti’nin danışmanlığını yaptıklarını unutmayalım. Kendilerini duayen gazeteci ve entelektüel kimlik olarak görenler, Erdoğan’ın 2013’ten sonra değiştiğini ve ittihatçı geleneğe büründüğünü savunuyorlar. İttihatçılığın açılımını; devlete çöreklenmek ve gücü tahkim ederek devlet olmak şeklinde tanımlayan bu güruh, Erdoğan’ın demokrasinin ırzına tecavüz ettiğini dahi dillendiriyorlar. Daha neler neler...

“Erdoğan, seçimleri asla kaybetmez. Kaybetse bile, iktidarı hiç kimseye teslim etmez” diyenler, Ankara ve İstanbul örneğine baksınlar. CHP’li başkanlar bugün koltuklarında oturuyorlar. Bu millete böylesine ucube korkuyu pompalayanlar, Erdoğan’dan kurtulmanın yolunu algı operasyonunda değil, demokrasiye dayalı sandıkta arasınlar. Çünkü Erdoğan, Ankara ve İstanbul örneğiyle şu andaki algıyı çöp etmiştir. 

Bize göre Kılıçdaroğlu’nun halkta bir karşılığı yok. Hele hele 6 Parti’nin ve HDP’nin de tam gaz destek vermesiyle oluşan suni ve geçici güçle bile Tayyip Erdoğan’ın yalnız başına almış olduğu oy oranını yakalayamadılar. Dolayısıyla muhalefet milletin radarına girmeyi henüz başarabilmiş değil. CHP, Kemalizm, Altıok ve Atatürkçülük gibi ideolojilerden arındı, İyi Parti ise milliyetçi kimliğine rağmen HDP’nin terör söylemlerine rıza gösterir hale geldi. Bu yüzden CHP ve İyi Parti’nin ideolojik düşünen seçmeninin kendi partilerine anakronik bir tepkileri var. O yüzden Erdoğan çok rahat ve gittiği her ilde yapmış olduğu mitinglerde dev kalabalıklar topluyor.

Şurası bir gerçektir ki, Türkiye’de siyasi çatı eskidi ve değişen bir sosyoloji gerçekliği oluştu. Ancak bu çatının yenilenmesi ve değişen sosyoloji gerçekliği sıkletine muhalefetin ayak uydurması zor gibi görünüyor. Ak Parti ise devlet gücüyle bunu başarıyor. İHA, SİHA, TEKNOFEST hizmette sınır tanımıyor, TOGG ise yollarda. Deprem bölgesinde ve Türkiye’nin dört bir yanında konutlar yükseliyor. Yani muhalefet veresiye satış yaparken (önce vaat, sonra hizmet), iktidar peşin satışla son gaz ilerliyor. AK Parti vaat etmiyor, yapıyor. 

14 Mayıs’ta sandığa gidiyoruz. Milletin iradesi esastır. Elinizi vicdanınıza koyun ve hiç kimsenin etkisinde kalmaksızın, bir vatandaşlık gereği olan  oyunuzu kullanın. Benim şahsi tercihim, Erdoğan’dan yana olacaktır. İlk turda olmasa bile ikinci turda kazanacağını umut ediyorum.

........

Ahmet Taşgetiren ağabeye selamlar. Benim yazılarımı okuduğunuzu, hassasiyet gösteren farklı bir duruşumun olduğunu ifade etmişsiniz. Teşekkürler ağabey. Üslubunuzu bozmadan, beni Ak Parti güzellemesi yapmakla iğnelemişsiniz. Varsın olsun. Ben de hakikatin peşindeyim. Doğruyu kim söylerse söylesin, tabi olmak gibi bir huyum var. Ak Parti’ye kısılı bir tarafım yok. Reisten önce de kalem ırgatıydım, şimdi de ırgatım. Bir ikbal peşinde değilim ki, güzelleme yapayım. Dünyaya bir daha gelsem yine gazeteciliği tercih ederdim. Selam ve hürmetler... 

Yeni Akit

Yorumlar2

  • vatandaş 1 yıl önce Şikayet Et
    Alınan devasa gemilerle aradılar buldular sisteme çektiler milletimize sundular herkes gördü üreteceksin vaat edeceksin birileri gibi bol keseden olanı olmayanı dağıtırım deyip ülkeyi mahvetmeyeceksin her şey ortada REİS REİS REİS yüzyılın lideri her yerde onunlayız inş.........
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • ARSLAN 1 yıl önce Şikayet Et
    Kaleminize sağlık. Hakikat önemli.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat