Ak Parti galibiyeti

  • GİRİŞ05.06.2023 09:12
  • GÜNCELLEME05.06.2023 09:12

Marjinal grupların desteğiyle yola çıkan Millet İttifakına ve muhalefete bir kez daha galebe çalan Erdoğan, gemisini limana sağ salim çıkardı. Seçimler Ak Parti’nin mutlak galibiyeti ile sonuçlandı. En güçlü olduğu dönemde % 52 oy ile Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, herkesin; “bu kez yenilir” dediği 2023 seçimlerinde de yüzde 52 oy alarak, yeniden milletin güvenini kazandı. Aslında Erdoğan’ın 1’inci turda bu işi bitirmesi gerekiyordu. Kader böyle tayin edilmiş.

Muhalefet tarafından rehavet algısı pompalandı ama Erdoğan hem birinci turda aldığı oylarını korudu, hem de üstüne 3 puan ekleyerek % 52 gibi büyük bir rakamla yeniden Cumhurbaşkanı seçildi. Şimdi herkese düşen, bu duruma saygı duymak ve şapka çıkartmaktır. 

Hiç şüphesiz Türk siyasetinin en büyük aktörü Erdoğan’dır. 21 yıllık iktidarının yorgunluğuna rağmen seçmenlerin % 52’sinin oyunu alabilmek her lidere nasip olacak bir mesele değildir. Orman yangınları, sel felaketleri, salgın hastalıklar, ekonomik kriz ve büyük bir depreme rağmen bu milletten hâlâ çok büyük destek alan Erdoğan, bu seçimde de seçmenlerini konsolide etmeyi başardı. AK Parti’ye küsen ve bu yüzden kararsızlar havzasında bekleyen seçmenler dahi, sicili bozuk CHP ve yedili masanın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na güven duymadı. Seçimler hakkında çok şey söylenebilir. Demokrasi gereği herkesin eleştirme hakkı mahfuzdur. Lakin artık önümüze bakmak gerekiyor. Hem iktidarın hem de muhalefetin, gerekli dersleri çıkartıp ülkemizin menfaatine yönelik sağduyu ile çalışmaları elzemdir. İktidarın en öncelikli konusu, hukuk ve adaleti sağlamaktır. 

Deprem bölgesindeki kalıcı konutların ve köy tipi evlerinin ivedi olarak tamamlanması ve depremzedelerin normal hayata dönmeleri için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. CHP iktidara gelirse deprem konutlarını dahi yapmaz diyerek AK Parti’ye oy veren seçmen utandırılmamalıdır. Haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder. AK Parti hiçbir zaman şiddet taraftarı olmamalıdır. Barış ve demokrasinin tesisi için adımlar atılmalı, ülkenin en önemli konusu olan hayat pahalılığı ve sosyal adalet sağlanmalıdır. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, hem kamusal alanda hem de hayatın tüm sivil katmanlarında ehliyet, liyakat ve temsil kabiliyetine önem verilmelidir. 

Mazluma kimlik sorulmaz; hak eden kim olursa olsun, siyasi görüşüne bakılmaksızın görev verilmeli ve hiç kimse tavassutla bir makama atanmamalıdır. Devlet her zaman haklıdan ve adaletten yana olmalıdır. Adalet, eşitlik, vicdan ve sağduyu elden bırakılmamalıdır. Zamlarla millet bezdirilmemeli, üretim ve ihracat arttırılmalıdır. Sermayeyi tek elde tutan ve belli zümreleri zengin eden kapitalist yaklaşımdan uzak durulmalıdır. Hiç şüphesiz muhalefet, ağır bir yenilgiye uğratıldı. Bu sonuç, milletin Erdoğan’a güvendiğini ve onu bağrına bastığını gösterir. Makam ve mevkiler gelip geçicidir. Mahkeme kadıya mülk değildir. Bunu en iyi Erdoğan bilir. Milletine tepeden bakan, onun tercihlerini yok sayan, taleplerine bir bigâne kalacak olanlara asla görev verilmemelidir. Hangi makama atarsanız atayın. atanılan kişi işinin ehli olsun. Cüzdanla vicdan arasında sıkışan kişilere görev vermeyiniz. Bu milletin sorunlarıyla değil de ihale peşinde koşacak olanları, değil göreve getirmek, derhal safınızdan uzaklaştırın. 

İç ve dış ticaret hacmini büyütün. Üretimi artırın ve ülkedeki işsizlik sorunu bir an evvel çözün. Dış politikada daha sağlıklı ve güvenilir adımlar atın. Göçmenler ve mülteci konusuna ağırlık verin. Artık bu konu Türkiye’nin acil çözmesi gereken bir mesele haline gelmiştir. 10 yıldan fazladır topraklarımızda misafir ettiğimiz Suriyeliler konusunu Suriye ile çözmenin yolları aranmalıdır. Değilse de, Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölgelere yerleştirme işlemi başlatılmalıdır. Bu bağlamda da Türk devletinin misafirperverlik ve şefkat damarı zarar görmemelidir. Ülkemize sığınan mazlumlar ateş hattına sürülmemeli, sahipsiz ve yetim çocuklara bizler sahip çıkmalıyız. Nitelikli, işinin ehli, ekonomiye katkı sunan Suriyeliler kalsın ama sosyal dokumuzla uyuşmayan, asayişi bozan kişiler derhal uzaklaştırılmalıdır. Gerekirse Avrupa kapıları açılsın, varsın biraz da Batı dünyası ve Avrupa tedirgin olsun. Türk devletinin terörle mücadelesi hız kesmeden devam etmelidir. Kuzey Irak’tan Akdeniz’e kadar uzanan koridorda bir terör devleti kurulmasına asla müsaade edilmemelidir.

10 ay sonra yerel seçimler var. Ak Parti ve muhalefet için hiç de kolay olmayacak bir süreç başlıyor. İktidar açısından bakacak olursak, ekonomik şartlar iyileştirilmeli, piyasalara güven gelmeli ve seçmenin tercih edebileceği kimlikler tespit edilmelidir. Parlamentoda çoğunluğu sağlayan Ak Parti, yerel idaredeki gücünü de korumalıdır. Bu da ancak, ehliyet ve liyakatle olur. Bu millet, halka yabancı ve tepeden bakan, proje üretmeyen, asık suratlı idareci istemiyor. Gönül belediyeciliği de zaten gönül yıkarak yapılmaz. 

Kabinede yer alan bakanları tebrik ediyor, görevlerinde başarılar diliyoruz.,

Yeni Akit

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat