Kürtlerle değil

  • GİRİŞ18.08.2011 06:04
  • GÜNCELLEME18.08.2011 06:04

Elbet bir gün barış gelecek.

Ama açık ki “o gün” bugün değil.

Uzun bir süreliğine barış bu diyarları terk etti.

Yazı ömrünün büyük bir kısmını “barış içinde eşit ve özgür” bir hayatımız olsun diye harcamış, bunun için uğraşmış benim gibi insanların, artık hayatlarının sonuna yaklaşırken savaşın galibiyetini görmeleri, hele bunu kabullenmeleri çok kolay değil.

Ama gerçek de karşımızda duruyor.

Elli kiloluk bir bombayla “çok sayıda ölümü garantiye” alacak bir tuzak hazırlayıp, 12 insanı öldüren PKK’nın savaş istediği çok açık.

Böyle bir saldırının yaratacağı sonuçları, bu ölümlerin Türkleri nasıl etkileyeceğini görmemiş olmaları imkânsız.

Savaşın tırmanmasını, şiddetlenmesini istiyorlar, PKK savaşı böylesine arzuyla talep ederken barış ihtimali de ortadan kalkıyor.


“Silahla bir sonuç alınamayacağını”
daha iki yıl önce PKK komutanları bizzat bana söylemişlerdi, bu iki yılda ne oldu da “silahla bir sonuç alınacağına” inandılar bilmiyorum.

Ama iki yıl önce söyledikleri, bugün söylediklerinden daha doğru ve daha gerçekçiydi.

Bu, kimsenin kazanamayacağı bir savaş.

Savaşı tırmandırmak hiç bir çözüm getirmeyecek.

Bunu yaşayan herkes görecek.

Dün Karayılan’ın bir açıklaması düştü internet sitelerine, “Savaş ilan ederiz, ortalık cehenneme döner” diyordu; Karayılan ya dünkü saldırının devlet tarafından “bir savaş ilanı” olarak kabul edildiğinin farkında değil ya da o konuşmayı yaparken bu saldırıyı bilmiyordu.

Bundan sonra PKK’nın yapacağı hiçbir şey “savaş ilanı” olmaz, savaş ilan edildi zaten, bundan sonra yapılacak her hamle artık bizatihi “savaşın” içindeki hamlelerdir.

Böyle bir savaştan, ortalığın “cehenneme” dönmesinden PKK’nın nasıl bir yarar umduğunu kavradığımı da söyleyemem.

Ortalığın cehenneme döneceği kesin ama bu cehennemde Türklerle Kürtler birlikte kavrulacak, böyle bir “açıklama” Kürtler için nasıl bir “müjde” olacak?

Kürt halkı, PKK’nın kendisine bir cehennem müjdelemesini mi bekliyordu?

Abdullah Öcalan, “Barış konseyi için anlaşmaya vardık, artık devrimci halk savaşına gerek yok” der demez savaşı şiddetlendirmek kimin işine yarayacak?

Bu savaş, Kürt halkına Öcalan’ın yapacağı bir barıştan fazlasını mı getirecek?

Öcalan’ın barış masasında alamayacağını, PKK, savaş alanında silahla alacağını düşünüyor herhalde.

Bu inançla Öcalan’ı bitirdiler, Kürt Türk birçok insanın hayatını da bitirecekler.

Tam barışa yaklaştığımız sırada öldürülen “33 asker” daha sonra 27 bin insanın hayatına mal oldu, PKK yöneticileri o olay için “hataydı” dediler, daha sonra bugün yaptıkları için de “hataydı” diyecekler büyük bir ihtimalle ama gene binlerce insan ölecek.


“Demokratik özerkliğin”
açık açık tartışılabildiği, federasyonisteyen Kürt liderlerin bu isteklerini rahatça dile getirdiği bir ortamda, savaşa hiç gerek yoktu.

Barışla bir çözüm bulunabilirdi.

Şimdi çözüm ümitleri çok uzakta kaldı.

Aslında boşa konuştuğumu biliyorum, bundan sonra “söz” pek duyulmaz, silah sesi hepimizin sesini bastırır.

 “Sonuna kadar savaş, sonuna kadar ölüm” diyen milyonlarca Kürt’le, milyonlarca Türk’ün şu sıralarda gözü intikamdan başka bir şey görmüyor, o “intikamın” neye mal olacağını anlayana kadar da gözleri bir şey görmeyecek herhalde.

Ama gene de hükümete bir söz söylemek istiyorum.

Türklerin büyük baskısı altında artık PKK’yla çok şiddetli bir savaşa girmekten kaçınamayacaklarını tahmin edebiliyorum ama bir şeyi hiç unutmamaları gerek.

Kürtlerle savaşmıyorlar.

PKK’yla savaşıyorlar.

Savaş olsa da olmasa da, bu ülkede yaşayan Kürtlerin “eşit vatandaşlık” hakkı değişmez, anadilde eğitim hakkı değişmez, yerel yönetimlerin özerkliği hakkı değişmez.

Bu ülke, bu toplum, bu devlet, Kürt vatandaşlarına haklarını vermek zorunda.

Savaş, bu ülkenin demokratikleşmesinin, özgürleşmesinin, eşitlikçi bir yapıya kavuşmasının önünü kesmemeli.

Bunlar yapılmadığı için bugünlere geldik, savaş isteyenler, isteklerini bunlar daha önce yapılmadığı için bugün gerçekleştirebildiler.

Bu ülkenin insanlarının eşitlik içinde yaşamasını sağlayacak adımları atın.

Bir gün savaş bittiğinde, hiç olmazsa çocuklarımız bir daha bugünlere dönmeyecekleri bir hayatı hazır bulsunlar.  

Ahmet Altan - Taraf
ahmetaltan111@gmail.com

Yorumlar3

  • Aykiri ve Icten 13 yıl önce Şikayet Et
    Kimsenin imtiyazi yok. Bu ulkenin sinirlari icinde yasayan herkes bu bayragin ve yasalarin onunde diz cokecek. Turk, arap, bosnak, cerkez, nasil diz cokuyorsa, kurtler de diz cokecek.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • mehmet çelik 13 yıl önce Şikayet Et
    bence anlayamadığınız. sayınyazarı hemen hemen heryazısını okurum ama sanırım o bile henüz bu ülkede kürt olarak yaşamanın zorluklarını anlayabilmiş değil. dolayısıyla onu okuyanın ondan etkilenerek demokrat bir düşünceye evrilmesi de mümkün değil. İşinize geldiğinde BDP pkk değil kürt halkının iradesidir diyeceksin. işinize geldiğinde BDP eşittir pkk diyeceksin sonrada akp kürtlere değil pkk ye savaş açtı diyeceksin. kusura bakmayın ama hiç inandırıcı değil. tüm bu sorunların ana kaynağı kim devletmi pkk mi tüm bu ölümlereden ve zulümlerden asıl sorumlu. ayrıca devlet ve akp barışı teslim olmak dizçökmek olarak algıladığı sürece bu iş çöülemez. Kürtlerle eşit olmayı değil neden hep kardeş olmayı istiyor. pkk nin varlığının devlet ve devletin zülümleri olduğu unutulmuş sanki bu sorunlar pkk ile ortaya çıkmış algısı son derece yanlış. Ayrıca her pkk lini annesi var babası var ve tıpkı her askerin olduğu gibi sevdikleri var sevdaları var. bunun unutup sanki kökten düşen birileriymiş gibi düşündükçe
    Cevapla
  • Aykiri ve Icten 13 yıl önce Şikayet Et
    O kadar basit degil. Kürtlerin hepsi apocu degil, ama apocularin hepsi kürttür. Apocular kürtlügün uzerine uzun yillar kara bir leke calmislardir, araya kin ve kan sokmuslardir. Bundan sonra her kürt, apoculukla arasina mesafe koyana kadar zan altindadir. Tavsiyem, kürtlügü birakin. Illa bi alt kimlik lazimsa kirmanclik ya da zazalik kullanin...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat