Dikkat Ayasofya’da hırsız var!!!!
- GİRİŞ29.09.2016 07:33
- GÜNCELLEME30.09.2016 07:28
Mesela neresi hırsızların uğrak yeri oldu? Bu soruya cevap olarak ilk sıraya İstanbul’un fetih nişanesi, kültür mirasımızın göz bebeği Fatih’in bizlere emaneti. Ayasofya Camii’ni koyalım. Evet ne yazık ki yanlış okumadınız. Ayasofya Camii bir dönemler hırsızların uğrak yeri idi. Üstelik çok profesyonelce bir hırsızlığın uğrak yeri…
Şimdi isterseniz bu hırsızlığın yapıldığı ve Ayasofya Camii ve türbelerindeki çini-mozaiklerin çalınıp ülke dışına götürüldüğü günlere gidelim;
Abdülhamid Han döneminde bir hayli yıpranan Ayasofya Camii ve türbelerinin çini-mozaik ve boya işlerinin yapımı meselesi sultanın gündemine oturdu. Yapılan ön incelemede bir kısım seramik ve çini üstelik her biri 16. yüzyıl Osmanlı sanatının eşsiz örnekleri olan ve Mimar Sinan tarafından seçilerek yerlerine konan bir kısım seramik ve çininin tamir, tadilat ve restorasyonun yapılmasına karar verildi. Ama kim yapacaktı bu kapsamlı ve titiz çalışmayı? Derken Abdülhamid Han’ın da yakından tanıdığı biri bu işe talip oldu. Fransız asıllı ama sanat Tarihine de ilgisi olan ve Avrupada bu konuda çevre sahibi bir diş hekimi. Albert Sorlin Dorigny…
Abdülhamid Han döneminde saray dişçiliği yapan Fransız asıllı Albert Sorlin Dorigny, 1895’te saraydan Ayasofya Müzesi’nde restorasyon izni aldı. 4 yıl süren restorasyonda Dorigny, pek çok çiniyi yerinden söktü, inceledi ve temizleme çalışması yapılacak bahanesi ile güzel ambalajlara koyup Fransa’ya kaçırdı; II. Selim Türbesi’nin kapısında bulunan sol taraftaki panonun bir benzerini o dönemin Fransa’daki ünlü seramik fabrikası Choisleroi Seine’de yaptırdı ve temizlendikten sonra Fransa’dan geri gelen orijinal çinilermiş gibi yerlerine taktı.
Seneler sonra orjinalleri ile değişip şu an bulundukları yerlere konan sahte Fransız malı çiniler türbe kapısının sağ tarafındaki orijinallere renk değiştirip matlaşmaya, bulanıklaşmaya başlayınca sökülüp tamir edilmesine gerek duyuldu. Çiniler söküldükçe bir sanata ve tarih katliamına şahitlik yapıldı. Zira renkleri diğer panodaki çinilere göre daha mat ve soluk olan bu Sahte çiniler söküldüğünde her birinin arkasında bir Fransız fabrikası olan Choisleroi Seine’in çini fabrikasının imzası bulundu.
Gazeteci Ömer Erbil tarafından ortaya çıkartılan bu tarihi sahtekarlık yerinde tespit edilip ispatlandıktan sonra sıra, çalınan bu orijinal 16. asır Mimar Sinan dönemi çinilerin nerede bulunduğunu ve kimlerin elinde olduğunu ortaya çıkartmaya kaldı. Bu konuda yapılan ve tüm Avrupa’nın müzayede ve müze sergi salonlarını kapsayan geniş bir araştırma neticesinde Bir zamanlar 2. Selim Türbesi’nin kapısının sağ tarafındaki duvarda pano olarak varlığını sürdüren ve 60 adet çiniden oluşan gerçek çini panolarının Louvre Müzesi’nde sergilendiği anlaşıldı. Evet, bizim yüzyıllar boyu türbe kapımızı süsleyen 60 çininin nihayet izine rastlanmıştır. Dünyaya insanlığı öğreten daha doğrusu öğrettiğini zanneden küstah Avrupa’nın orta yerinde Paris’te bulunan Louvre Müzesinde .
Çalınan bu çiniler müzede “Ayasofya Müzesi’nin haziresinde bulunan Sultan II. Selim Türbesi’nin çinileri” ibaresiyle tanıtılıyor. Louvre Müze Müdürü Henry Loyrette 2008’de Ayasofya’yı ziyaret ettiğinde kendisine bu çinileri soran Türk yetkililerine
“Kesinlikle kaçırma, çalma ve saklama söz konusu değil. Eserlerin restorasyonda çalındığına dair söylentiler var. Ancak bunlar ispatlanamaz, belgelenemez. Ayrıca bizi ilgilendiren, bizim kanuni yollarla satın almış olmamızdır. Bu eserler Fransız dişçiden satın alındı ve konu ile ilgili faturalar arşivimizde bulunmaktadır’” demişti.
Ayasofya'nın bahçesinde yer alan Sultan 2. Selim Türbesi’nden kaçırılan İznik çini panonun iade edilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı hem kişisel hem de kurumsal bağlamda resmi-gayriresmi uzun ve meşakkatli bir uğraş verdi. Ancak girişimler sonuç vermeyince benim de fakülteden hocam olan Doç Dr. Haluk Dursun’un müze müdürlüğü esnasında 2. Selim Türbesinin sol tarafında bulunan sahte çini panonun önüne ve türbenin girişine;
“Osmanlı Devleti döneminde 1882 - 1896 yılları arasında Fransız uyruklu Albert Dorigny tarafından yapılan restorasyon çalışmaları sırasında burada bulunan ve 60 karadon oluşan 16. yüzyıl İznik çini pano şaheseri, restorasyonunun yapılması amacıyla Fransa, Paris’e götürülmüş ancak Sevr’de taklidi yapılarak geri getirilmiş ve aslının yerine monte edilmiştir. Bu durum tamamen güveni kötüye kullanma ve bir sanat hırsızlığı örneğidir. Şu an önünde bulunduğunuz bu çiniler asıllarının bir kopyasıdır. Orijinal çinilerimiz Fransa - Paris Louvre Müzesi’nde İslam Eserleri Seksiyonu’nda 3919/2 -265 envanter nosu ile ‘Ayasofya Müzesi’nin haziresinde Sultan 2. Selim Türbesi’nin çinileri’ bilgisiyle sergilenmektedir. Çinilerimiz hakkında Fransa Devleti Kültür Bakanlığı’na yapılan tüm iade taleplerimize rağmen bugüne kadar maalesef olumlu sonuç alınamamıştır.”
ibaresi yazan ve beş altı dilde ziyaretçilere hitap eden bir uyarı tabelası konuldu. Üstelik ilgili turist bilgilendirme yazısının sonunda; “Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerince yeni başlatılan bu uygulamanın diğer çalınan eserler için de yapılacağı” da belirtilmektedir.
Ancak her şeye kör olan Avrupa bu çağrıya da ne yazık ki kör ve sağır bir tepki vermektedir.

Sultan 2. Selim Türbesi’nin kapı kenarlarında bulunan 60 çiniden oluşan her iki panodan ilk bakışta bile rengindeki matlığa göre hangisi sahte anlaşılır.

BU FOTOĞRAF YAKLAŞIK 3 BIN PARÇA ESERIN SERGILENDIĞI VE 100 MILYON EURO’YA MAL OLAN İSLAM SANATLARI BÖLÜMÜ’NDEKI ÇINILERIN ÇALINTI OLMASINI KÜLTÜR BAKANLIĞI DA YAPTIĞI INCELEMEDE DOĞRULAMIŞTI.



Savaşta bile hırsızlık düşünen bir zihniyet barış zamanında neler yapmaz ki? çanakkale savaşı sürerken truva kazı alanından çıkartılan ve İngiltere’ye kaçırılan bir heykel.


Yurt dışına kaçırılmak üzere iken sınırda yakalanan Osmanlı mezar taşları

Ayasofya’dan çalınan çini mozaiklerin Louvre Müzesinde sergilenen seksiyonu.
Yorumlar4