Vay Be, Osmanlı’da Okuma Yazma Oranı Çok Düşükmüş

  • GİRİŞ28.01.2017 09:55
  • GÜNCELLEME30.01.2017 07:18

Ayşe Kulin’i sanırım tanırsınız.  Bu aralar çıkacak olan yeni kitabının reklamı için olsa gerek, olur olmaz konularda demeç veriyor ve kendini bilirkişi ilan ediyor. En son hiç sahası ve bilgisi olmamasına rağmen Osmanlı Devletindeki okuma yazma oranları ve eğitime verilen değer hakkında düşüncelerini ifade etti ama, yeni kitabının reklamı için bile olsa bu tür çıkışlar ve “Tüccar- pazarlamacı” hamleleri kendisine hiç yakışmıyor.

Katıldığı bir toplantıda;

Cumhuriyet ilan edildiğinde Anadolu'da hastalıktan başka bir şey yok. Okuma oranı yüzde 9, bunların da yüzde 8'i de gayrimüslim. Osmanlı kendi memuru dışında kimseye okuma yazma öğretmemiş. Zır cahil bir toplum. Bu zır cahil insanlardan 1930'lara gelindiğinde fabrikalar kuran mucize yaratmış bir adam var. O yıllar Türkiye Cumhuriyeti'nin en değerli, en bulunmaz, en kıymetli yılladır" dedi.

Tuhaf ve tabiri caizse paçalarından “cehalet” akan ifadeler. Hiç lafı dolandırmadan şerhimizi düşelim bu çok kıymetli “Osmanlı Eğitim Tarihi Uzmanımıza”

1- Diyor ki sayın Kulin; Cumhuriyet ilan edildiğinde Anadolu’da hastalıktan bir şey yoktu.

Cevap; o yıllar sadece Türkiye’de değil bütün dünya için sıkıntılı yıllardı. Topyekün bütün Dünya yıllardır savaşıyor ve silahın dışında hiçbir harcama kalemine ödenek ayrılmıyordu. Nitekim Osmanlı ise, hemen hemen her sene bir Türkiye büyüklüğünde toprak kaybettikten sonra 1897’de, 1908’de, 1911’de, 1912’de, 1914’den 1918’e kadar dört sene ve hemen ardından 1919 ile 1922 seneleri arasında 3 sene savaştı. Yani 1897 senesinden 1922’ye kadar tam 25 sene hiç durmadan savaştı. Sonunda ise istiklalini kazandı. Seneler sonra adına Ayşe Kulin derler bir kadın çıktı ve savaş dolu bu çeyrek yüzyılda neler yaşandığını hiç bilmeden hastalıktan bahsetti. Azıcık bahsettiği dönemde Osmanlı’nın ve Dünyanın genel durumu hakkında bilgi sahibi olsaydı böyle bir yargıya varmaktan imtina eder sıkılır, utanır ve bu kadar rahat konuşamazdı. Ne diyelim sanırım feraset kavramı bu gibi durumlar için söylenir.

2-  Ayşe Hanım’ın bir diğer hezeyanı ise okuma oranı üzerine. Diyor ki;

Osmanlıda okuma oranı yüzde 9, bunların da yüzde 8'i de gayrimüslim. Osmanlı kendi memuru dışında kimseye okuma yazma öğretmemiş. Zır cahil bir toplum.

Cevap; bu konuda Ayşe Kulin ve hempaları yalan söylemekten, saçma sapan ve hiçbir ilmi araştırmaya dayanmadan oranlar ortaya atmaktan sıkılmadılar. Biri, Osmanlıda okuma oranı %4 derken , diğeri %5, bir diğeri % 6 diyor. Herkese göre değişen bu Osmanlı dönemi okuma yazma oranı ne hikmetse bir türlü yerinde durmuyor. Sürekli değişiyor. Neden peki? Neden sabit bir oran değil de değişen ve farklı orantısal rakamlar veriyorlar bu konuda? Cevabı çok basit; YALAN SÖYLÜYORLAR. UYDURUYORLAR.

            Osmanlı İmparatorluğu’nda bölgesel nüfus sayımları muhtelif sebeplerden dolayı türlü türlü yerlerde yapılırken imparatorluğun genelini muhatap alan nüfus sayımı çok geç zamanda Sultan İkinci Mahmut zamanında yapıldı. Ama bu sayım kaç kişiyiz mantığı ile değil, çıkması muhtemel Rus Savaşı öncesinde kaç askerimiz var ve yük taşıma anlamında kaç hayvanımız var mantığı ile sadece erkekler ve büyük baş hayvanlar sayıldı. Onda da okuma biliyor musun diye bir soru yoktu. Dolayısıyla o sayıma muhatap olan erkeklerin kaçının okuma bildiği bilgisini bu sayım vermiyor.

            Düzenli ve modern anlamda ilk sayım ise 1927’de cumhuriyet döneminde yapıldı ama tabi ki onda da “okuma biliyor musun” diye bir soru olmadığı için o dönemde de okuma oranı bilinmiyor.

            Peki bu Osmanlı dönemi okuma oranı hakkında ahkâm kesen zevat nereden buluyor bu istatistiki verileri? Grafiksel oranları? Ben şahsen çok merak ediyorum.

            Sadece Türkiye’de değil, dünyanın genelinde okuma oranların bilinmediği ve söylenen

tüm verilerin, oranların doğruyu yansıtmadığı bu dönem için sadece şu söylenebilir; okuma

dili ve alfabesi dinî ve islamî alfabe olduğu için Kuran okumak da dini bir vecibe olduğu için her evde Kuran-ı Kerim ve okuyan en az bir insan bulunurdu. Kaldı ki, okuldan çıktıktan sonra ana dili gibi Fransızca bilen Mustafa Kemaller, ana dili gibi Almanca bilen İsmet İnönüler Abdülhamid Han’ın modern anlamda açtığı, memleketin her yerine serpiştirdiği mekteplerden yetişti. Her mahallede değil her sokakta çocuk yetiştiren sıbyan mekteplerinin, tetimmelerin, medreselerin, halkı yetiştiren tekke ve dergâhların tüm memleketi dantel gibi sardığı bir dönem için ne olursa olsun bir oran vermek teknik bilgi yetersizliğinden dolayı cahillik ve ihanettir.

            Muhabbetle.

Yorumlar28

  • Yalçın çetinel 2 yıl önce Şikayet Et
    Tartışmanın başlangıcı hiç şüphesiz 1927 nüfus sayımındaki okuryazarlık istatistiğine dayanıyor. Şöyle ki TÜİK’in arşivinde yer alan “28 Teşrinievvel 1927 Umumi Nüfus Tahriri, Fasikül 3, Usuller Kanun ve Talimatnameler Neticelerin Tahlili” isimli çalışmada Harf Devrimi’nden önce yapılan 28 Ekim 1927 tarihli nüfus sayımında, Arap harfleri ile okuma yazma oranının erkeklerde % 17,42, kadınlarda % 4,63 olduğu görülüyor. Toplam nüfus içerisindeki okuryazar oranı % 10,58 olarak belirtiliyor[1]. Birçok tarihçi de aşağı yukarı benzer oranlar vererek bu oranın doğruluğunu teyit ediyor
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • 2 yıl önce Şikayet Et
    (1918 sonu-1922) çok düşük bir düzeyde okuryazar yüzdesiyle girildiğini belirtmektedir. Bu oranı yüzde 4 sayanlar olduğu gibi yüzde 2 kabul edenler vardır.
    Cevapla
  • Mustafa koç 2 yıl önce Şikayet Et
    Osmanlıda okuma yazma oranı %66.2 kaynak: Kemal karpat (1985)
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Mehmet 2 yıl önce Şikayet Et
    Çok iyi sallamış. Sarayda yapmış sanırım anketi. Orda olsa bile bu rakam çıkmaz.
  • Ahah vahvah 4 yıl önce Şikayet Et
    Yorum Yapmaya gerek yok.gerçekler acıdır. Yönetenler okuyan sevmez
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • abdullah 4 yıl önce Şikayet Et
    En güvenilir bilgi 1927 nüfus sayımıdır. O tarihte okuma bilenlerin oranı %10,6. Bundan gerisi tahmin veya sallamadır.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Mehdi Sarıkaya 4 yıl önce Şikayet Et
    1920 de okuma yazma oranı % 1.5 dır. Bunların da % 95 gayrı Müslümlerdır...
    Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat