Avrupa’da kadın insan sayılmazken Veda Hutbesinde baş tacı edildi

  • GİRİŞ09.03.2017 08:21
  • GÜNCELLEME09.03.2017 08:21

Gelin hep beraber 1385 sene önceye gidelim.

Yer; Mekke

Tarih; 23 Şubat 632.

Allah’ın sevgili ve aziz resulü “Kusva” isimli isimli devesinin sırtında yüz yirmi binlik bir sahabe topluluğuna hitap ediyor. Diyor ki;

Ey insanlar!

Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah’ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onların yataklarında yalnız bırakmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir. Kadınların haklarını gözetin zira onları siz Allah'ın huzurunda kendinize helal ve emanet aldınız. Kadınları horlamayın şiddet kullanmayın. Kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır.  Yanınızda çalışan hizmetçileri kendinizden ayrı tutmayın onlara giydiğinizden giydirin ve yediğinizden yedirin. Arap'ın arap olmayandan üstünlüğü yoktur. Tek üstünlük “TAKVADADIR”.  

Ey mü'minler!

Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah’ın kitabi Kur-ân-ı Kerim ve Peygamberin (a.s.m) sünnetidir.

Mü'minler!

Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslümana kardeşinin kani da, mali da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.

Evet. Cihan peygamberi, alemlere rahmet olarak gönderilen bu yüce zâtın ağzından sökülen bu mübarek kelam ne hikmetse dünya ilim çevrelerinde hak ettiği yeri bulup “Dünyanın ilk İnsan Hakları Beyannamesi ve Kadına ilk defa “İnsan” diyen ilk bildiri” gözüyle bakmıyor.  Bu durum karşısında en büyük suç bizim yani biz Müslümanların. Çünkü elimizde bulunan böylesi pırlanta gibi parlayan ve insanlığın ufkunu parlatan metni dünyaya takdim edemiyoruz. Hâlbuki Avrupa, bizim Veda Hutbemizden 600 sene sonra İngiltere’de yazılan “Manga Carta Libertatum” denen paçavrayı Dünyanın İlk İnsan hakları Beyannamesi olarak ilim dünyasına takdim etmeyi başarabilmişlerdir. Nedir bu ucube Manga Carta şimdi ona bakalım isterseniz;

Bilim dünyası tarafından Dünya insanlık tarihinin “İlk İnsan Hakları Beyannamesi” olarak kabul edilen “1215” tarihli “Manga Carta Libertatum” Latince büyük sözleşme, ilk özgürlük fermanı olarak kabul edilir. Oysa bu sözleşme “sadece İngiliz soylularını insan kabul eden bir sözleşmedir.” Sıradan İngiliz vatandaşlarına haklarını, çoktan paylaşılmış İngiliz topraklarından başka yerlerde, başkalarının topraklarında aramayı öğretmiş bile olabilir aslında. Ve en önemli husus ise; söylendiği gibi dönemin kralı olan john tarafından imzalanmış da değildi. Çünkü okuma yazma bilmiyordu. Belgede sadece kraliyet mührü vardır. Bilim dünyasının ilk olarak kabul ettiği bu beyanname paçavradan başka bir şey değildir. Çünkü bu paçavra beyannameye göre yaratılmışların en üstünü “ERKEKTİR”.    

Sonra sırasıyla at, köpek, kedi, inek, koyun ve en son “KADIN” gelir. Evet, yanlış okumadınız Magna Carta'ya göre kadın insan değildir ve hatta hayvan bile değildir. Hayvandan daha aşağı bir yaratıktır. Ve kocasının malıdır. Koca bu kadın denilen eşyasını dilediği gibi kullanmakta ve hatta belirli bir ücrete başkalarına kiraya bile verebilmektedir.

Bu beyannameden sonra batı dünyası 1663, 1717, 1779, 1789, 1812 ve en son 1913 yıllarında evrensel insan hakları beyannameleri ilan etmişler ama hiç biri 1400 sene evvel Allah resulü tarafından okunan “VEDA HUTBESİ”  kadar insana insan muamelesi yapmamıştır.     Avrupa'da kadının insan olup olmadığı tartışıldığı dönemlerden asırlarca önce tek hak din olan “İSLAM” bütün Müslümanların girmek için mücadele ettikleri“CENNETİ KADINLARIN AYAKLARI ALTINA KOYMUŞTUR.” Kurtuluşu batıda arayan güruh gözünü bu tarafa dikerse sanırım daha isabetli olur. Avrupa ve batı dünyası elbetteki “Veda Hutbesi” hakkında hiç söz etmemiştir. Çünkü bilmiyor. Ama biz Müslümanlar düşen en mühim vazife tüm dünyaya haykırıcasına İslam nimetinin ne demek olduğunu haykırmamızdır.           

Muhabbetle…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar2

  • Murat Acar 8 yıl önce Şikayet Et
    elinize sağlık hocam
    Cevapla
  • efe 8 yıl önce Şikayet Et
    Harika bir bilgilendirme yazısı, elinize sağlık.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat