Türkiye’de Anayasaları Galipler Yazar. 15 Temmuz’un Anayasası Nerede?
- GİRİŞ08.04.2017 09:28
- GÜNCELLEME10.04.2017 07:22
Türkiye’de, Türk tarihinin ilk anayasası olan 1876 Kanun-i Esasi dahil var olan anayasaların tümü yapılan bir darbe sonucunda o darbeyi yapan kadro tarafından hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur.
1876 tarihinde bir saray darbesi neticesinde iktidara el koyan Sadrazam Mithat Paşa ve Genelkurmay Başkanı Hüseyin Avni Paşa, bir oldu bitti ile hukuki bir heyete bir anayasa hazırlattı ve ülkenin elini kolunu bağlayan bu anayasa ile memleketi, tarihimizde 93 Osmanlı Rus Harbi diye bilinen o vahim savaşa soktu. Sonuç skandal…
Takvimler 1923 yılını gösterdiğinde köklü bir değişiklikle rejimi ve ortada ne varsa her şeyi topyekün değiştiren rejime ve sisteme ayar veren bir devrimle karşılaşırız. 623 Yıllık Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış yerine gencecik bir Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu devrim gibi bir darbedir ve her darbenin sonunda olduğu gibi darbeyi gerçekleştirenler anayasasını da hazırlayacaktır. 29 Ekim 1923 Pazartesi günü akşam 8.30’da Anadolu Ajansı’nın genç muhabirine Osmanlı’nın yıkıldığını ve yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğunu bildiren irade, bir anayasa hazırladı. ‘’1924 Anayasası…’’
27 Sene süren tek parti iktidarını, 14 Mayıs 1950’de milletin ta kendisini arkasına alarak “Yeter Söz Milletindir’’ sloganı ile iktidara gelen Adnan Menderes’li Demokrat Parti girmiş olduğu 3 seçimi yani 1950, 1954, 1957 seçimlerini CHP açısından hezimet denilecek sonuçlarla kazanınca dış güçler ve onların içimizdeki işbirlikçi hainleri açısından askeri darbe yapmaktan başka bir çare kalmamıştı. Çünkü bugün “göbeğini kaşıyan, bidon kafalı, makarnacı” diye isimlendirilen sessiz çoğunluğun o gün kü atası olan “Çarıklı, ezik, düşkün”ler her defasında yerli ve milli kadrolara yol veriyor, kavgacı ve çatışmacı azınlığa yüz vermiyordu. Bu cahil halka ve onun seçtiği “çarıklı vekillerine” bir had bildirmek gerekiyordu. Korkulan oldu ve 27 Mayıs darbesi gerçekleşti. 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi…
Darbe yapan irade, darbe yaptıktan 14 ay sonra 9 Temmuz 1961’de darbede başarılı olmanın verdiği hava ve hazla Anayasasını hazırladı. Bu anayasa gelmiş geçmiş tüm anayasalar arasında en iyisi gibi görülmekle birlikte netice itibari ile halkın iradesine ipotek koyarak demokrasi denen şeyi askıya alan ve kendi bildiği şekilde ülkeyi yönetmek isteyen oligarşik yapının emri ve istikametlendirmesi ile hazırlanan bir anayasadır.
Bir darbe daha oldu ve darbeyi başaran irade bir kez daha yeni bir anayasa hazırlama, kendinden önceki darbecilerin hazırladığı anayasayı fesh etme yetkisini kendisinde görmüş olmalı ki, 12 Eylül 1980 darbesi ile ülke yönetimini ele alan omzu kalabalık askeri heyet, 18 Ekim 1982’de kendilerince bir anayasa hazırlayarak halkın oyuna sundu.
Peki, bu 1982 anayasası referandum seçimi nasıldı? Cevap içler acıtıcı. İçini gösteren şeffaf beyaz zarf içinde beyaz zemin üzerinde “Evet” ve mavi zemin üzerinde zarfın dışından rengini belli eden “Hayır” ve oyunu verirken başında bekleyen bir asker.
En kısa ve yalın haliyle askeri darbenin biz sivillere sunduğu demokrasi işte bu kadardır. Ama bu küt zekalı ve dünyanın omzundaki rütbeler kadar olduğunu zanneden bu zümre, darbe yapıp bir de başarılı oldular ya, her şeyi yapmak gibi anayasa yapmak da haklarıydı ve yaptılar da. Devletler tarihi Sosyolojisi ve Türk Devlet Antropolojisine bakarsak her darbe yapan Anayasa yapmıştır. Bunun istisnası yoktur.
Aylar evvel bir darbe daha yapıldı. 15 Temmuz Hain Fetö Darbesi. Başarılı olsaydı kendi anayasalarını hiç kimseye sormadan ve hatta referanduma bile gitmeden hazırlayacak ve yürürlüğe koyacaklardı.
Ama beklenmeyen bir şey oldu. Sosyolojinin de, antropolojinin de, tarihin de tanımlayamadığı geçmişte örneğine hiç rastlanmayan bir şey. Adına millet denen ve evinde oturan sessiz çoğunluk, liderinin emri ile dışarı çıktı, ülkesine sahip oldu ve tarihte eşine benzerine rastlanmayan bir şekilde darbe yapanlara darbe yaptı.
Şimdi sırada geçmişte olduğu gibi yeni anayasa hazırlama işi var. Bu sefer sivile darbe yapan askerin kontrolünde hazırlanan bir anayasa değil, asker kıyafeti giymiş teröristlere darbe yapan halkın hazırladığı sivil bir anayasa. İşte bütün mesele bu.
16 Nisan’da esasında oylamaya sunulan şey tam olarak askeri vesayet ortamında hazırlanmış 82 Anayasasını değiştirip modern dünya ile yarışabilecek güncellenmiş sivil bir anayasa,
İşte 15 Temmuz’da sokağa çıkarak ülkesine ve geleceğine sahip çıkan bu asil millet, 16 Nisan’da kendi anayasasını tabi ki evet diyerek yürürlüğe koyacaktır. Allah’ın izni ile bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Yorumlar1