Avrupa Acaba Hamal Taşı Nedir Bilir mi?

  • GİRİŞ03.06.2017 06:43
  • GÜNCELLEME05.06.2017 07:35

Dünyada Osmanlı’nın elinin uzandığı bölgelerde yaşayanların dışında hiç kimsenin bilmediği muhteşem bir insanlık zarafeti vardır ki biz adına kısaca ya “yük taşı” ya da “hamal taşı” diyoruz.

Avrupalı oryantalistlerin ve yerli tarih bilmezlerin zihin dünyasında en az Sadaka Taşları kadar hayret ve hayranlık uyandıran bir taş vardır. Bu taşlar, Şadırvan ve çeşme kenarlarında bulunan “Hamal Taşları”dır ki bu taşlar, Benim ve sizin atanız olan Osmanlı milletinin insanlık noktasında tırmandığı zirvenin ipuçlarını vermektedir.  

      Sırtındaki yük dolu küfe ile bir çeşmenin önünden geçerken su içmek için yere eğilip küfeyi bırakmasın, beli incinmesin diye yükseklikleri ortalama 130 ile 150 santim arasında değişen ve çeşme kenarlarında bulunan bu taşlar da tıpkı sadaka taşları gibi yanlarından geçen insanların anlamsız bakışları arasında kendilerini fark edecek nesli beklemektedir.

Bugün bile hemen hemen her köşe başında karşımıza çıkan ve eski olma özelliğine sahip pek çok şadırvanın veya çeşmenin hemen kenarlarında yuvarlak ya da dörtgen mermer çıkıntılar görürüz. Nedir bunlar diye hiç merak ettik mi? Galiba hayır… Halbuki bu taşlar,  ceddimiz tarafından o bölgeden geçen ve yük taşıyan hamallar düşünülerek namaz vakti geldiğinde veya susadığında su içmek maksadıyla sırtındaki yük dolu küfeyi bırakmak için yerlere kadar eğilmesin, belini incitmesin diye yapılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun bütün insanlık hafızasına hediye ettiği bu taşlar sadece yük taşıyan insanların hayatlarını daha kolaylaştırmak içindir. Ne hoş bir estetik duygusu…

Şimdi soru sormanın vakti geldi;

Bu denli sosyal adalet ve İnsanı yaşat ki devlet yaşasın mantığından yola çıkarak oluşturulan insan merkezli hayat felsefesi, hangi coğrafi bölgede kimler tarafından kurulan hangi medeniyette yaşandı ve bu noktada eserler verildi? Kapitalist zihniyetle sömürmeyi, bitirmeyi, tüketmeyi, kendinden başkasına hayat hakkı tanımamayı meziyet sayan materyalist Avrupa zihniyeti ile bu durum tarifi mümkün olmayan bir ahmaklıktır. Zaten Avrupa’nın cins kafası “Montaigne” Denemeler isimli eserinde; insanı ve toprağı sömürmek yerine yatırım yapmasından dolayı Osmanlı millet ve anlayışına “Ahmaklar” dememiş midir?

Gurur duymamız gereken hassasiyet ve insanlığa sahip bir ataya sahip olduğumuz için Allah’a şükretmeliyiz. Son olarak, üç imparatorluğa başkentlik yapmış ve peygamber müjdesine muhatap olmuş bu mübarek şehrin sokaklarında gezerken gözleri yaşartan, tüyleri diken diken eden başka bir şaheserle karşı kaşıya kaldım. Fatih’te bulunan Sanki Yedim Camii…

Fatih Sinanağa Mahallesi’nde bulunan caminin nefis terbiyesi açısından harikulade bir hikayesi mevcuttur.  1600’lü yıllarda yaşayan Keçeci Hayreddin ve yahut Adanalı Şakir efendi, canı bir şey yemek istediğinde o yiyeceğin fiyatını sorar ve satıcıdan öğrendiği miktarı ‘sanki yedim’ diyerek istediği yiyeceği almaz ve paralarını biriktirir. Zamanla biriken paralardan da bu camii inşa edilmiştir. Günümüzden takribi 350 yıl önce yapıldığı varsayılan Sanki Yedim Camii, I. Dünya Harbi'nden kısa bir süre önceki Fatih Yangınında ağır bir tahribata uğramış,50 sene yıkık bir halde kaldıktan sonra, 1959–1960 tarihlerinde halkın gayretleriyle ihya edilmiştir.

İşte biz, sadaka taşları ile, hamal taşları ile, kapitalist dünyanın aklına bile getiremeyeceği birbirinden ilginç, birbirinden güzel vakıfları ile, nefisten arttırılan paralarla yapılan camileri ile muhteşem bir mazinin kökünden kopartılmış ne yapacağını bilmeyen şaşkın torunlarıyız. Selam olsun sırat-ı müstakimde ilerlemeyi kendine şiar edinen o beklenen nesle...

Mevlanakapı’da bulunan hem Hamaltaşı’na hem de Sadaka Deliğine sahip bir çeşme

Hacı Eyübzade

Şükrübey Çeşmesi’nde bulunan Hamal Taşları

 


Fatih Sofular  yokuşunun başında bulunan Sultan Süleyman Han Çeşmesi ve yanındaki Hamal Taşı

Pervtevniyal Valide Sultan Çeşmesi’nin Hamal Taşları

 


Eyüp Savaklar Çeşmesi’nin yükselen zeminle birlikte alçalan Hamal Taşları

 

Sultanahmet Camii’nin çeşmesinin kenarında bulunması gerekirken bahçenin bir kenarına atılmış olan Hamal Taşı

 


Ahi Çelebi Camii’nin çeşmesinde bulunan Hamal Taşları

İslam nefis terbiyesi ve  Osmanlı zerafetinin zirvesi Fatih Sanki Yedim Camii.

 

 

Yorumlar2

  • Dilek Kale. 8 yıl önce Şikayet Et
    Hocam oncelikle emeginize ve size sonsuz tessekur ediyorum.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Murat Acar 8 yıl önce Şikayet Et
    onlar ne hamal taşlarını ne sadaka dediklerini nede kuş evlerini anlamazlar .Tıpkı bizim ülkenin yüzde sekseni gibi . bize bunları program ve yaxilarinizda aktardiginiz için teşekkür ederiz hocam sağolun var olun
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat