Ben içeri düşersem
- GİRİŞ01.10.2011 07:06
- GÜNCELLEME01.10.2011 07:06
BAZI türedi meslektaşlarımız...
Sağda solda fitne kazanları kaynatıyorlar.
Kalleş fısıltılar yayıyorlar etrafa...
Diyorlar ki:
“Ahmet Hakan da içeri girecek”.
Nasıl olsa...
“Tamam, içeri girecek girmesine de suçu ne olacak?” şeklinde bir sorunun anlamının kalmadığı bir ortamdayız.
İşte bu ortamdan güç alarak zehirli, yılansı bir dille fısıldıyorlar:
“Ahmet Hakan da içeri girecek”.
* * *
İyi de türedi meslektaşım!
Diyelim ki allem ettin / kallem ettin, bin türlü katakulliyle şapkadan tavşan çıkararak beni kodese yolladın...
Söyler misin lütfen...
Ne olacak?
Ben kodesi boylayınca herkes seni mi okuyacak?
Ben mahpushane türküleri çığırmaya başlayınca senin önün mü açılacak?
Ben zindanda çentik atmaya başlayınca sen bir rakibini daha tasfiye mi etmiş olacaksın?
Ben içeri düşünce senin yüreğin mi soğuyacak?
* * *
Sana kötü bir haberim var türedi meslektaşım:
Ben kodesi boylarım, içeri düşerim, zindanda çentik atarım. Yani aslanlar gibi yatar çıkarım.
Umurumda bile değil.
Ama sen var ya sen...
Öyle de kaybedeceksin, böyle de...
Çünkü senin devasa ihtirasına bir türlü denk gelmeyen yetersizlik gibi bir sorunun var ki, hepimizi beş yıllığına içeri tıksalar bile yine senin önün açılmayacak.
(Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz)
Ahmet Hakan Coşkun / Hürriyet
Yorumlar3