İktidar karşıtlarının aşırı acıklı hikâyesi
- GİRİŞ08.12.2011 07:04
- GÜNCELLEME08.12.2011 07:04
- Kimi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sağlık durumundan bir şeyler çıkabileceğine inanıyor, büyük bir umutla...
- Kimi Gül’ün vetosuna karşı AK Parti’nin aldığı “aynen iade” kararını “iktidar cephesinde büyük çatlak” diye muştuluyor, ellerini ovuşturarak...
- Kimi bazı küçük ihtilafları kanıt gösterip “cemaat” ile “AK Parti” arasında muazzam bir çatışma olduğunu öne sürüyor, büyük bir coşkuyla...
Bense bütün bu çırpınışları acıyarak seyrediyorum.
* * *
- Eğer sen bütün umudunu “adamın sağlığı fenaymış” türü dedikodulara dayandırırsan...
- Eğer sen bütün umudunu “araları açıkmış, paramparça oluyorlarmış” türü beklentilere dayandırırsan...
- Eğer sen bütün umudunu “cemaat ile AK Parti papaz oldu” türünde bir hayale yaslarsan...
Hikâyen en başta aşırı acıklı bir Kemalettin Tuğcu hikâyesi haline gelir.
* * *
İnsanlık tarihi bize şunu öğretmiştir:
Ortada “güç/iktidar/kuvvet” var ise...
- İhtilafların bir önemi kalmaz.
- Kıskançlıklar bastırılır.
- Çekememezlikler ertelenir.
- Grup taassupları rafa kalkar.
- Fikir ayrılıkları paranteze alınır.
Kadim gerçek şudur:
“Güç/iktidar/kuvvet” gitmeden o yapıda bir çakıl taşı bile oynamaz.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Ahmet Hakan Coşkun / Hürriyet
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol