Sivas konusunda kendimi nasıl eğittim
- GİRİŞ16.03.2012 08:24
- GÜNCELLEME16.03.2012 08:24
- Ben de bir zamanlar Sivas konusu açılınca derhal Başbağlar’ı devreye sokardım.
- Ben de bir zamanlar Aziz Nesin’in “Şeytan Ayetleri” kitabını yayınlamaya kalkışmasını “ağır tahrik” olarak yorumlardım.
- Ben de bir zamanlar “Sivas katliamı” demez, “Sivas olayları” derdim.
- Ben de bir zamanlar “Ama otel içinde kurşunla öldürenler varmış” efsanesine bel bağlardım.
- Ben de bir zamanlar Sivas’tan söz ederken “tahrik, provokasyon, kışkırtma” gibi sözcükleri ardı ardına sıralardım.
Neden böyle yapardım?
Çünkü o zamanlar benim için önemli olan içinde bulunduğum mahallenin temize çıkması idi.
Mahalleyi temize çıkarırken vicdanımı kirlettiğimin farkına bile varamazdım.
Derken bir gün...
Bir şey oldu, tuhaf bir şey.
Kendimi o otelde can verenlerden birinin yakınının yerine koydum.
Kendime sordum:
“Bu olay senin yakınlarından birinin başına gelseydi ne yapardın? Yine böyle mazeretler üretir miydin?”
Yine kendime sordum:
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Ahmet Hakan - Hürriyet
Yorumlar1