Seçmen 30 Mart'ta Bayburt modeli için oy vermedi!

  • GİRİŞ08.04.2014 08:58
  • GÜNCELLEME08.04.2014 08:58

Biri,
"Başbakanımız Köşk'e çıkmak isterse bir engel yok. Cumhurbaşkanımız
partimizin başına dönmek isterse başımızın üstünde yeri var" dedi.

Bunu diyen Bülent Arınç. 2007'de de Gül'den yana tavır koymuş, bir başkasının aday gösterilme ihtimalini ortadan kaldırmıştı.

Arınç'ın bu açıklamasından sonra iki gün içinde çözüm yolunu bile hazır ettiler.

Bir diğer isim, "Kimin cumhurbaşkanı olacağı belli" dedi.

Üçüncü
isim: Bayburt modelini teklif etti. Başbakan cumhurbaşkanı olacak. Çok
kısa bir ara dönemden sonra Bayburt milletvekili istifa edecek, orada
ara seçim yapılacak, Gül milletvekili seçilip gelecek, kongrede genel
başkan olacak, emaneti devralacak.

4. isim (Bayburt Milletvekili), -Bu projede bana düşen rolden- "Onur duyarım" dedi.

...

Çok değil, üç ay öncesine gidip o günlerde söylenenlere bakınca  bugünkü manzaranın garipliği daha iyi anlaşılıyor.

Hepimiz hep bir ağızdan "Efendim bu Erdoğan'sız AKP projesi" dememiş miydik.

Sonra
büyük uzmanlar ve bizim gibi ufak tefek küçük isimler bunun iki yolunun
olduğunu, ağrısız sancısız yolun, cumhurbaşkanlığına çıkıp siyasi alanı
boşaltmak, ağrılı sancılı yolun ise partinin yerel seçimlerde hezimete
uğratılarak dağıtılması, Erdoğan'ın uzaklaştırılması.. Sonra bir başka
isim etrafında toparlanma olduğunu söylemişti.(tik)

Ben de  o
günlerde ağustos ayındaki sonuca bakarak ne olup bittiğini
anlayabilirsiniz demiş ve 4 seçenekli bir şablon vermiştim:
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/ahmet-sagirli/577982.aspx

Şimdi ne değişti ki, düğün bayram hazırlığına başladık?

Ya dün anlatılanlar yalandı ya bugün yapılanlar.

Hani istiklal mücadelesiydi. Zaten partinin bırakılacağı ima edilseydi o sancılı dönemi yaşamayacaktık.

(Bu
arada dün yayınlanan ABD Büyükelçisi Francis J.Ricciardone'nin demecini
okumanızı tavsiye ederim. O demecin satır aralarından ABD ilişkilerinde
bir sıkıntı olduğu anlaşılıyor. Biz "rağmen"li iş yaparken önünü
arkasını ve bütün ihtimalleri hesap ettik mi?

Paralel devletle
ilgili söyledikleri de enteresan: Biz elimizde bir paralel devlet
dedektörüyle gezmiyoruz. Bu kavram Amerikalıların anlayabileceklerinin
çok ötesinde bir şey. Bunun ne anlama geldiğine karar vermek de,
karşılığında ne yapılacağına karar vermek de Türklerin kendisine kalmış.
Ne anlama geldiğini bize sizler söyleyeceksiniz. Biz de bu meseleyle
nasıl başa çıktığınızı büyük bir ilgiyle takip edeceğiz.)

...

AKP
demek, yanlışıyla doğrusuyla Erdoğan demektir. Erdoğan'sız bir AKP'nin
oy oranı yüzde 20-25 civarında kalır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden
sonra genel seçimler var. Genel seçimde AKP yüzde 20-25'te kalırsa Mesut
Yılmaz'lı ANAP gibi olur.

Gelsin ara dönem.. Gelsin koalisyonlar..

1991-2002 dönemini bir kere daha yaşarız.

Yazının tamamı için tıklayınız

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat