Farklı bir ekonomik reform programı (1)

  • GİRİŞ19.03.2021 11:40
  • GÜNCELLEME19.03.2021 11:40

Geçen hafta Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan ekonomik reform programı siyaset, iş dünyası ve ekonomistler arasında gündem oluşturan ve tartışılan konuların başında yer aldı. Programın eleştirilecek tarafları olduğu gibi sorunları ana hatlarıyla ortaya koyduğu ve yerinde tespitler yapıldığı da bir gerçek.

Külliyen ret ya da kabul hissiyatının aklı ve bilimi geri plana iteceğini ve kısır siyasi çatışmaların kimseye faydası olmayacağını da baştan belirtelim.

Bu yazıda (köşe yazısı boyutunun verdiği sınırlar dahilinde) açıklanan ekonomik reform programıyla amaçlananı ve eksik-kapalı-yetersiz yönleri normatif anlayışla değerlendirilmeye çalışılacaktır.

**

Ekonomik reform programına genel hatlarıyla baktığımızda; gerçekten Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sorunların doğru anlaşıldığını görmekteyiz. Çözüm olarak yapılması gerekenler ya da yapılması düşünülenler noktasında da oldukça yerinde tespitler olduğu gibi bazı muğlak alanlar kaldığını da söyleyebiliriz.

Son yıllarda zaman zaman açıklanan reform programlarına şahit olduk. Sonuçlarıyla ilgili şu ana kadar açık bir envanterin kamuoyuna yansıtılmaması, hesap verilebilirlik noktasında vatandaşın güvensizliğini beslemiştir. Hem devlet-vatandaş güveni zayıflamış, hem de hükümetin uyguladığı politikaların ne ölçüde etkili olduğu ile ilgili sonuçlar ortaya konulamamıştır.

Reform anlamında uygulanan politikaların eksikliklerinin görülüp düzeltilmesi yani sürdürülebilir bir temele oturtulması ile ilgili en önemli yetersizlik şeffaflık ve hesap verilebilirliğin bir türlü kurumsal yapıya kavuşturulmayışı gerçeğinin açıklanan yeni ekonomi reform programında program içerisinde yer alması başlı başına reform programına verilen önemi-isabeti yansıtmaktadır.

**

Pakette temel makroekonomik sorunlara değinilerek mikro çerçeveden sorunlara-bozulmalara nasıl destek verileceği anlatılmaktadır.

Enflasyon, işsizlik ve büyüme gibi temel makro hedeflere özellikle mali disiplin temelinde maliye politikası önlemleriyle destek verilmesini içeren bir görüntü verilmiş.

Programın en can alıcı tarafı mali disiplin kapsamında harcama disiplinine verilecek önemdir. Kamuda araç alımının disipline edileceği, kanuni düzenlemeyle kamu ihalelerinde rekabetçi bir sisteme geçileceği, bütün harcama alanlarında tasarrufçu bir anlayışın yaygınlaştırılacağı, bütçe dışındaki döner sermaye ve özel hesaplar merkezi yönetim bütçesi kapsamına alınacağı kararları bütçe disiplini için önemli adımlar.

Şimdiden bütçe açığının hedeflenenin 1 puan altında gerçekleşeceği beklentisi oluşması mali disipline uyulacağının, dolayısıyla enflasyon hedefinin realize edilebileceğini göstermektedir.

Başta vergi sistemi olmak üzere tarım (gıda fiyatları) ve diğer alanlarda dijital teknolojiden yararlanılması, programın takibini yapacak yeni kurumsal yapı ihdas edilmesi ciddi düzenlemelerin yapılacağı ile ilgili ipuçları vermektedir.

**

Cari açığın kaynağı, üretimin ithalat bağımlılığı, bankaların şüpheli alacakları, istihdama ilişkin sorunların ağırlığı, mesleki eğitim ihtiyacı net şekilde programa yansıtılmış.

Büyüme ve istihdam birbirini tamamlayan, ülke refahı için vazgeçilmez hedefler. Enflasyonu makul seviyelere indirebilmek için uygulanması zorunlu mali disiplin pahasına büyümeden vazgeçme (tüketimin kısılması) zorunda kalınması riski var. Bu riskin “Genişletici Mali Daralma Hipotezi” diye son dönemde popüler olan bir teorik akım mantığıyla giderilmeye çalışılacağını düşünüyorum. Mali disiplin kısa dönemli harcama kısıntısına gidileceği izlenimi verse de orta ve uzun dönemde ekonomik güveni destekleyeceği için yatırım iklimini (yerli ve yabancı) iyileştirici ve büyümeyi artırıcı etki yapacaktır. Programın arka planında benzer bir beklenti sezilmektedir.

Büyümeyi ve dolayısıyla istihdamı olumsuz etkilemeyecek bir diğer mali disiplin ayağı da yukarıda bahsedilen kamuda israfı önleyerek harcamalarda kısıntıya gidilecek olmasıdır.

Dijitalleşmeden yararlanarak vergi sisteminin daha vatandaş odaklı, etkin, verimli, adil ve kapsayıcı olması da bir başka hedef olarak konulmuş.

Yine, basit usuldeki mükellef yükümlülüğünün süresiz kaldırılması, 850 bin esnafın bir nebze de olsa rahat nefes almasını sağlayacak, psikolojik olarak da vergi yükü baskısından kurtarmış olacaktır. Belki bir süre sonra benzer tabloyu asgari ücretin vergi dışı bırakılmasında görmek mümkün olacaktır.

**

Son açıklanan ekonomik reform paketiyle ilgili en önemli hususlardan biri de Bakan'ın reformların somut adımlarını gösteren bir eylem planı ve uygulama takvimi açıklayacak olmasıdır. Bir takvim çerçevesinde belli dönemlerde hedeflere ne ölçüde ulaşıldığı kamuoyu ile paylaşılacak ve varsa sapma nedenleri ortaya konulacak.

YENİŞAFAK

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat