Irak’ta geçtiğimiz günlerde, Mukteda es-Sadr’ın hareketini destekleyenlerin, Türkçeye “Koordinasyon Çerçevesi” ibaresiyle tercüme edilen Arapçada “el-İtaru’t-Tensiki” adıyla kendini isimlendiren bir Şii ittifakının kurmak istediği hükümetin başına Muhammed Şiya Es-Sudani’yi geçirmek istemesine itiraz etmeleri sebebiyle parlamento binasını basmaları üzerine geniş çaplı tartışmalar çıkmıştı. Söz konusu ittifakı temsil konumundaki muhtelif şahıslar Sadr’ın adamlarının yaptıklarını sert bir dille eleştirmiş ve yadırgadıklarını dile getirmişlerdi. 

Oysa bugün söz konusu ittifakın başını çekenler 10 Ekim 2021’de gerçekleştirilen seçimlerden çıkan sonuçları da içlerine sindiremedikleri için sert tavırlar ortaya koymuş, gösteriler düzenlemiş, seçimlere hile karıştırıldığı iddiasında bulunarak iptal talebinde bulunmuşlardı. İptal  taleplerinin kabul edilmemesi üzerine oyların yeniden ve elle sayılmasını istemiş, bu isteklerinin kabul edilmesi ve oyların yeniden sayılması üzerine de sonuçlar değişmemiş, parlamentoda birinci sırayı Mukteda Sadr’ın hareketi almıştı. 

Fakat ne yazık ki, seçimlerin üzerinden yaklaşık 10 ay geçmesine rağmen Irak’ta hükümet kurulamadı ve bu konuda yaşanan siyasi kriz aşılamadı. 

Sadr’ın hareketi uzun süren çabalarına rağmen hükümeti kurmakta başarılı olamayınca milletvekillerine toptan istifa talimatı vermişti. Onun hükümet kuramamasında tabii ki İran tarafından yönlendirilen Şii gruplarla bir uzlaşma sağlayamamasının önemli payı olmuştu. 

Sadr’ın milletvekillerinin toplu istifa kararı almasından sonra İran’ın siyasetini ve onun Irak üzerindeki çıkarlarının korunmasını önemseyen kesim parlamentoda çoğunluğu elde etmiş oldu. Zaten “Koordinasyon Çerçevesi” böyle bir çoğunluğun elde edilebilmesi amacıyla oluşturulmuştu. Bu ittifak, muhafazakar kesimden laik kesime farklı Şii siyasi oluşumları bir araya getirmişti. 

İlk bakışta Sadr’ın milletvekillerinin istifası söz konusu ittifakın, siyaset sahnesinde önünü açtı. Ama ittifakın çıkardığı hükümet formülü Sadr’ın hareketini memnun etmedi ve bu kez parlamentoya taraftar kitlesiyle müdahalede bulunarak yeni bir siyasi kriz çıkardılar. 

Başbakan Mustafa El-Kazımi krizin aşılması için diyalog çağrıları yaptı. Günlerce süren siyasi karışıklıklar kısmen aşıldı ama sorun çözülebilmiş değil. Gösteriler ve “dayanışma eylemleri” devam ediyor.

Şimdi Mukteda es-Sadr, hükümet sorununun ancak erken seçimle çözülebileceğini dile getirerek, bir an önce mevcut parlamentonun tamamen lağvedilmesi ve erken seçime gidilmesi talebinde bulunuyor. Kendisi zaten 10 Ekim 2021 seçimlerinden elde ettiği kazanımı, milletvekillerini toplu istifaya yöneltmek suretiyle reddetmiş durumda. Anlaşıldığı kadarıyla siyasi iktidarın şekillenmesinde yeniden doğrudan rol oynayabilmek için daha güçlü bir şekilde parlamentoya girmeyi arzuluyor. 

Televizyondan yayınlanan konuşmasında, her geçen gün daha da çetrefil hale gelen bir siyasi krizin devam ettiği ortamda diyaloğa gidilmesinin bir faydasının olmayacağını vurgulayarak erken seçim talebini dillendirdi. Taraftarlarına yaptığı çağrıda da, mevcut parlamentonun lağvedilmesi ve erken seçime gidilmesi için dayanışma faaliyetlerini ve eylemlerini sürdürmelerini istedi. 

Bu arada Koordinasyon Çerçevesi sözcüleri de erken seçime karşı olmadıklarını, ancak bunun için de diyaloğa ihtiyaç olduğunu, en azından seçimin tarihinin ve sisteminin belirlenmesi için siyasi oluşumların bir araya gelerek görüşmelerine, tartışmalarına ve bazı şeylerde ittifak sağlamalarına ihtiyaç olduğunu dile getirdiler. 

Koordinasyon Çerçevesi’nin ileri gelenleri mevcut siyasi krizin aşılabilmesi için nefse hakim olmak, kargaşaya son vermek, masanın etrafında toplanmak, kapsamlı bir diyalog gerçekleştirmek ve birtakım sonuçlara ulaşmaya çalışmak gerektiğini ifade ettiler. 

Gelişmeler Sadr’ın milletvekillerini parlamentonun dışına çıkarırken siyaset meydanını rakiplerine bırakmadığını ve iktidar kavgasının her şeye rağmen devam ettiğini ortaya koydu.

Yeni Akit