Siyonist işgal güçlerinin 9 Mayıs Salı sabahı Filistin’in Gazze Şeridi’nin orta kesiminde bulunan Gazze şehrinde ve güney kesiminde bulunan Refah şehrinde, üç ayrı ailenin evlerini hedef alan saldırılarında 13 kişi hayatını kaybederken 20 kişi de yaralandı. Hedef alınan evler İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı durumundaki Kudüs Tugayları’nın üç ileri gelen komutanına aitti. Bu üç komutan şehit edildi. Ancak işgalci siyonistler onları evlerinde aile efratlarıyla birlikte hedef aldıklarından, kendileriyle birlikte eşleri ve çocukları da öldürüldü. Yaralananların da birçoğu yine onların ailelerinin fertlerinden veya yakın çevrelerinde oturan ailelerdendi.

İşgalci siyonist bu kadarla yetinmeyerek aynı gün akşam saatlerinde de yine Gazze’nin güney kesimindeki Han Yunus şehrinin yakınlarında iki Filistinli gencin bulunduğu bir aracı hedef alarak her ikisini de şehit etti. Çarşamba günü akşama doğru Filistin direnişinin karşıt saldırı başlatması üzerine işgal güçleri Gazze Şeridi’nde farklı noktaları hedef alan birçok saldırı gerçekleştirdi ve bizim bu yazıyı yazmamızdan önce verilen rakamlara göre öldürülenlerin sayısı 25’i, yaralananların sayısı da 76’yı bulmuştu. Bunların birçoğu çocuklardan, kadınlardan ve yaşlılardan oluşuyordu.

Siyonist işgal rejiminin başına geçen Netanyahu hükümeti bir süre önce direniş liderlerine yönelik nokta operasyonlarını yeniden başlatabileceği tehdidinde bulunmuştu.

Nokta operasyonları denirken Filistin direnişinin başını çeken askeri veya siyasi liderlerin doğrudan hedef alındığı saldırılar kastediliyor. Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin bu tarz bir operasyonla şehit edilmişti. Onun ardından hareketin başına geçen Prof. Abdülaziz Rantisi de böyle bir saldırıda şehit edildi. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) lideri Ebu Ali Mustafa’nın bürosu böyle bir saldırıda hedef alınmış ve kendisiyle iki arkadaşı şehit edilmişti. Bunların dışında da, direnişin askeri ve siyasi kanadının ileri gelenlerinden birçok kişi bu tür saldırılarda öldürüldü.

Ancak direniş, bu saldırılara karşı işgalci siyonist rejime çok ağır darbeler vuran intikam eylemleri gerkçekleştirdi. Ebu Ali Mustafa’nın intikamı için gerçekleştirilen eylemde işgal rejiminin Turizm Bakanı Rahabam Zwi öldürüldü. Şeyh Ahmed Yasin’in ve Abdülaziz Rantisi’nin intikamı için işgal rejimi hedeflerine yönelik olarak gerçekleştirilen eylemlerde onlarca işgalci öldürüldü. Bunun üzerine işgal rejimi nokta operasyonlarını askıya almak zorunda kaldı.

Sonrasında yeniden bu operasyonları bir tehdit aracı olarak değerlendirmeye kalkıştı. Ancak yine kendisine ağır bir maliyeti oldu ve yeniden askıya almak zorunda kaldı.

Şimdi aşırı ırkçı siyonistlerin ittifakıyla oluşturulan işgal hükümetinin yeniden bu tür operasyonlardan bir tehdit aracı olarak yararlanmak istediği anlaşılıyor. Ancak daha önce olduğu gibi bu sefer de, bu tür operasyonların işgal rejimine maliyeti ağır olacaktır.

İşgal rejimi bu operasyonlarda direnişin askeri ve siyasi liderlerini hedef aldığını ileri sürüyor. Ancak onları çoğu zaman ailelerinin içinde veya arkadaşlarıyla birlikte bulundukları sırada hedef aldığından içlerinde kadınların ve çocukların da bulunduğu onlarca insanı katlederek tam anlamıyla katliam yapıyor. Gazze’ye yönelik son saldırılarında da insanların istirahata çekildikleri esnada evlerini hedef alan saldırılar düzenlediğinden çoğu çocuk ve kadınlardan oluşan onlarca insanı öldürerek katliam gerçekleştirdi.

Küresel emperyalizm işgal rejimini, bu vahşi saldırılarında haklı çıkarmaya çalışıyor. Her şeyden önce siyonist işgalci başkalarının topraklarını işgal eden ve onların haklarına tecavüz eden taraf olması sebebiyle bu savaşta haksız olan taraftır. Üstelik hiçbir şekilde savaşın hukukuna riayet etmeden vahşette sınır tanımıyor. Filistin direnişini kırmak için bu direnişe öncülük edenlerin eşlerini ve çocuklarını da öldürebileceği mesajı veriyor. Küresel güçler ise onu bundan dolayı hiçbir şekilde sorgulamıyor.