Maske düştü, gerçek yüz ortaya çıktı

  • GİRİŞ20.04.2022 11:03
  • GÜNCELLEME20.04.2022 11:03

Meral Akşener’i nasıl bilirdiniz?

Akşener’in kim olduğunu ve nasıl bir misyon üstlendiğini bir kez daha hatırlatmak istedim. Yani gizemli ilişkiler, kirli işler imparatoriçesi Akşener’in İP’ini yeniden pazara çıkaralım dedim.

Hacı Bayram’da örtünen, Ayasofya’da namaz kılan ve hacılığını sağır sultana duyuran, Anıtkabir ziyaretinde, “İmanımızı tazelemek için buradayız” diyerek maskesini indiren Akşener, son çıkışıyla yine şaşırtmadı.

İhtiyaca bağlı olarak farklı tarihlerde farklı siyasi söylemlerle öne sürülen bir siyasi figür olan Akşener partisinin Grup Toplantısı’nda içerisinde peygambere dil uzatan, dini meçhullere kör bağlılık olarak gören, Müslümanları kafaları örümcek bağlamış gerici yobazlar olarak niteleyen “Medeni Bilgiler” adlı kitabı, okullarda ders kitabı olarak okutacaklarını söyledi. 

Yeni Şafak’tan Hüseyin Likoğlu’nun “Akşener, niçin böyle bir çıkış yaptı bilmiyoruz ancak bu çıkışıyla İP’in uzun zamandır yaşadığı kimlik bunalımına son noktayı koydu. Meral Hanım, kürsüden, elinde salladığı kitapla partisinin kimliğinin ‘İslamsız Türkçülük’ olduğunu ilan etti” tespiti İP’te yaşananların ana fikri gibi. 

Gerekirse şeytanla bile iş birliği yapacak kadar ilkesiz siyaset yürüten, pozisyon itibariyle milliyetçi muhafazakâr bir role bürünen Akşener gündem belirlemek için düşmanlaştırıcı her eyleme evet diyor. 

İktidar hırsıyla yapamayacağı bir şey olmayan Akşener, geçmişten bugüne siyasi arenadaki kriz ve tıkanma dönemlerinde yıldızı parlatılan bir siyasetçi. 

Yani politik bilgi birikimi ve vizyonuyla iz bırakabilecek bir özelliğe sahip olmamasına rağmen “ihtiyaca binaen hazır kıta” bekleyen Akşener aldığı talimatlarla çizilen rotaya, işaret edilen hedefe kilitleniyor.

1994’ten beri farklı siyasi kulvarlarda varlık gösteren Akşener’in siyasi hayatı, tutarsızlıklar ve çelişkilerle dolu. 

Sağ yelpazedeki tüm partilerden yolu geçen Akşener, Susurluk günlerinde İçişleri Bakanlığı’na getirildi. 28 Şubat’ta MGK kararlarını içtenlikle uyguladı. 

Akşener 28 Şubat sürecinde tercihini milli iradeden yana değil askeri vesayetten yana kullandı. Askeri vesayetin siyasal alanı kuşatmasının gönüllü hizmetkârıyken gizli hedefi Çiller’in koltuğuydu.

Liderlik yarışında Köksal Toptan’ı destekleyerek bu niyetini gösterdi. Toptan, seçimleri kaybedince Akşener’in DYP macerası da sona erdi. Akşener’in gözü başka kapılardaydı artık. 

2001 tarihinde MHP’ye katıldı ve sonradan koltuğuna oturmak istediği Bahçeli’ye danışman oldu.

AK Partinin kuruluşunda Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına katıldı, yönetim mekanizmasına dâhil edilmeyince umduğunu bulamamış kimliksiz bir siyasetçi olarak AK Parti’den ayrıldı. Bu kopuşla ülkücü geçmişini hatırlamış olacak ki yeniden dümenini MHP’ye kırıp milletvekili olarak parlamentoya girdi.

MHP’de Bahçeli’yle girdiği FETÖ destekli iktidar mücadelesini AK Parti iktidarının gücüyle kaybetti. Böylelikle MHP’yi ele geçirme hayali son buldu.

Siyasi arenada FETÖ lideri ve şakirtleri tarafından aleni bir biçimde desteklenen dolayısıyla da 15 Temmuz gecesi darbeci FETÖ ve mensuplarına karşı milli bir duruş sergileyemeyen Akşener yeni bir yol ayırımındaydı.

Küresel güçlerin de dolaylı desteğini alan Karanlıklar Prensesi Akşener, FETÖ’nün son bir çırpınışla siyasi figür olarak görevlendirdiği isim oldu.

Küresel güçler Ankara’daki politik dinamikleri değiştirme isteğini aşikâr etmişti. Akşener’e hem Erdoğan’dan oy koparabilecek hem de siyasetin sağında yeniden umut olabilecek bir siyasi figür olarak milliyetçi muhafazakâr makyajla İP kurduruldu.

Parti kurulurken milliyetçi isimlerin, resimlerin desteklerine ihtiyaç vardı, onu aldı. Sonra da CHP’nin vekilleri ile grup kurdu. 

Maskeli İP, HDP ile mecliste aynı önergelere evet diyen bir operasyon partisidir. 

Erdoğan düşmanlığı dışında bir siyasi programı olmayan, CHP’ye angaje olmak dışında bir seçeneği bulunmayan İP’de milliyetçileri tasfiye eden, Koray Aydın’ı kızağa çekip, HDP’ye çatan Yavuz Ağıralioğlu’nu A takımından atan Fosforlu Meral’in maskesi düştü. 

Partisinde gey sevenlerin vitrine çıkarılması, HDP’lilerin gönlünü okşamak için parti yönetiminden milliyetçi, mukaddesatçı isimlerin uzaklaştırılması ve son beyanı, partinin gerçek kimliğine kavuşma çalışması olarak düşünülmelidir

2018 seçimleri sonrasında HDP’yi “Kürt siyasi hareketinin temsilcisi” olarak niteleyen, son Siirt gezisi sırasında “Burası Kürdistan’dır” sözü karşısında suskun kalan, bir şehidin ablasına Lütfü Türkan’ın galiz küfrü karşısında Akşener’in tavrı, gerçek kimliğin, tutarsızlığın ve şeytanla ortaklığın dışavurumudur.

Erdoğan karşıtlığı ile beslenen, ihtirası büyük ama vizyonu küçük Akşener’in, toplumun bir kesiminde yaratmayı denediği suni heyecan dalgası son zırvasıyla aleyhine işlemeye başladı. Bir tükenişin çığlıkları kulaklarımızı tırmalamaya başlayacaktır.

YENİAKİT

Yorumlar7

  • Mahallenin Delisi 2 yıl önce Şikayet Et
    Münafığın en bariz özelliği aldatarak iş görür.
    Cevapla
  • Vurucu 2 yıl önce Şikayet Et
    Mıralin maske düşeli çok olmuştu, şimdi İslamsız Türkçülük kimliğini açıktan ifşa etmiş, oy veren ayrıca verecek olan akıldan bigane koyunlar düşünsün....İslam davası olanın chdpnin kuyruğunda ne işi var...
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • mustafa 2 yıl önce Şikayet Et
    insaallah
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Koca 2 yıl önce Şikayet Et
    abd projesi ip. pkk ve fetö sizle gurur duyuyor ip
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Fatih 2 yıl önce Şikayet Et
    Gerçekleri yazan Akif beye çok teşekkürler.
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat