Cilalı tokat çağı
- GİRİŞ24.03.2011 06:11
- GÜNCELLEME24.03.2011 06:11
Demokratik evrim tarihimizin ilginç bir döneminde yaşıyoruz. Taş devri ve yumurta devrinden sonra, cilalı tokat devrine girdik. Polise tokat atmak da demokratik bir ifade biçimi olarak benimseniyor artık. Bazılarının ileri demokrasiden anladıkları bu galiba.
Çağ açıp çağ kapatan tokat devriminin mimarı, zahiren Sabahat Tuncel. Ama haksızlık etmeyelim, bu başarının gururunu yalnız başına taşımıyor o. Arkasında, BDP’lilerin kutsadığı, şiddete şiddetle tapan koca bir zihniyet var.
Öyle ki, mütemadiyen baskı ve sindirmeden şikâyet eden kimi arkaik sol çevrelerle sahil şeridine sıkışmış bazı terakkiperver muhitlerinde de taraftar bulabiliyor kendine.
Onların ileri demokrasi çağı polise, siyasetçiye, aykırı fikir sahiplerine, dağdakilerle ters düşen yazara-çizere, silaha uyum sağlayamayan tabansız takımına dayak atmayı meşru görüyor.
Pankarta tahammülsüzlük
Bakın, daha yeni İstanbul’un göbeği Taksim’de iki genç kızı darp ettiler. Darp edenler, İstanbul Barosu’nun gösterisine katılanlar. Darp edilenler ise avukatların gösterisini protesto eden Genç Siviller hareketinin aktivistleri. Hoşa gitmeyen eylemcileri dövmek de serbest demek.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
(Akif Beki - Radikal)
Yorumlar2