“Bay Kemal” mi, "Bay bay Kemal” mi?..

  • GİRİŞ15.08.2022 11:07
  • GÜNCELLEME15.08.2022 11:07


Resmen olmasa bile -fiilen- Türkiye seçim atmosferine girdi.
Liderler, parti yöneticileri, parti teşkilatları her gün alanda.
Vatandaşla kucaklaşıyor, iletişim kuruyor, diyalog arıyorlar.
Dert dinliyor, istek ve şikâyetlere kulak veriyorlar.
Muhalefet, iktidarı, ekonomik kriz üzerinden vuruyor.
İktidar da, "Sorunları bizden başka kimse çözemez” diyor.
        *
İsterseniz siyasi anafora kısaca bir göz atalım.
6’lı Masa'nın geleceği Kemal Kılıçdaroğlu’na bağlı.
Kılıçdaroğlu’nun geleceği de 6’lı Masa+HDP’ye endeksli.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı aşkıyla(!) yanıp tutuşuyor.
6’lı Masa’da ise heyecan yok, proje yok, çözüm yok…
Halk beklediği “güveni” bulamadı...
Kılıçdaroğlu rol çalıyor, istediği şekilde oynuyor.
Küçük partilerin biat etmekten başka şansı bulunmuyor.
Ancak pusuda -fırsat kollayarak- gol atma derdindeler.
Özetin özeti.
Başka bir deyişle bu masa, “demokrasi masası” değil.
Çaresizlerin “mecburiyet masası”
Yani … Durum kritik.
        *
Cumhur İttifakı cephesinde durum ne?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, doludizgin koşturuyor.
Uluslararası arenada ara bulucu, problem çözen devlet adamı…
Her hafta sonu mutlaka bir ilde meydanlarda…
Ekonomik krize rağmen dev yatırımları devreye sokuyor.
Halkın refahı ve istihdam için çalışıyor.
Toplumsal beklentilere karşılık vermek için çabalıyor.
Devlet Bahçeli de iktidara -gönülden- destek veriyor.
Her daim Erdoğan’ın güçlü liderliğini vurguluyor...
        *
Bu arada MHP-CHP gerginliğine de kısaca değinelim:
Geçen hafta Kemal Kılıçdaroğlu Uludere’deydi.
Bahçeli’yi hedef alan bir konuşma yaptı:
Semih Yalçın da bu konuşmaya sert karşılık verdi.
Ama öyle bir karşılıktı ki…
Âdeta Kılıçdaroğlu’nun ruh hâlini gözler önüne serdi:
“Seçimde ezici çoğunlukla cumhurbaşkanı seçiliyor.
Bir günde ekonomiyi düzeltiyor.
İki günde ülkeyi dünya devi hâline getiriyor.
Bol keseden sıraladığı vaatler, Silifke türküsünü hatırlatıyor…”
Erdoğan’ın taktığı, "Bay Kemal" lakabı Kılıçdaroğlu’nun hoşuna gitti.
Son zamanlarda her konuşmasında hoşnutluğunu dile getiriyor.
Akla gelen soru şu;
Acaba millet sandıkta, Bay Kemal’e "Bay bay Kemal" derse ne olacak? 
Kaçınılmaz son şimdiden belli.
CHP’de ateşi sönmeyen cadı kazanı yeniden alevlenecek…
Kirli çamaşırlar -tek tek- ortaya dökülecek…
Son tahlilde:
Beştepe, kime niyet, kime kısmet, kime mecburiyet… 
Seneye hep birlikte göreceğiz!..
 
 
Eleman-Elaman!
 
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in mesleki eğitim özel ilgi alanı.
Sürekli gündemde tutuyor, işverenlerle protokol yapıyor.
Son olarak, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile imzaladı.
Amacı iş gücü piyasasına eleman yetiştirmek.
Kendisine bir hedef de koymuş:
Yıl sonuna kadar 1 milyona ulaşmak…
Geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla bu rakam 159 binlerdeymiş.
Şu an ise 700 binlere yakın.
2 yıllık yüksek okullarımız var.
Mesleki ve teknik liselerimizin potansiyeli yüksek.
Mesleki Eğitim Merkezleri de devrede…
Ama bir türlü ülkedeki ara eleman açığını kapatamıyoruz.
Torna-tesviye eğitimi alan kasaplık yapıyor…
Kaynakçılık eğitimi alan kuyumcu oluyor.
Elektrik teknisyeni lokanta işletiyor.
Bu örnekler saymakla bitmez…
 
Neden?
Ara elemanlara verilen ücret yetersiz mi?
Eğitimden geçen bu insanlar neden işlerini yapmıyor?
Mesleklerini hor mu görüyorlar, çevre baskısı mı var?..
İşletmelerde önlerinin kapalı olduğunu mu düşünüyorlar?
Ya da bilmediğimiz başka sebepler mi mevcut?
Aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 40 ülkede araştırma yapılmış.
İmalat ve üretim sektöründe 40 binden fazla işverenle görüşülmüş.
 
Sonuç:
Küresel çapta Türkiye, 29. sırada, yetenek açığı yüzde 71…
Tablo ortada… Gerisini artık siz düşünün…
TÜRKİYE GAZETESİ
 

Yorumlar1

  • Ahmet 1 yıl önce Şikayet Et
    Bay bay kımal diyeceğiz inşaallah, ölümüne Reisleyiz her daim, La galibe illallah el hükmü lillah...
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat